Yeryüzündeki yaşamın açıklanamayan 3 gizemi

0
Samanyolu, Tayland’daki Thung Salang Luang Ulusal Parkı Phetchabun’dan görüldüğü şeklinde. | Getty Images/Jackyenjoyfotoğrafçılığı

Bildiğimiz kadarıyla Dünya, üstünde yaşam olan tek gezegendir. Fakat iyi mi başladı?

Dünyamızın tanımlayıcı özelliği hayattır. Bildiğimiz kadarıyla Dünya, üstünde yaşam olan tek gezegendir. Çevresel bozulma çağımıza karşın, dünyanın her köşesinde, sularının altında, hayal edebileceğimiz en uç ortamlara gömülü yaşam var.

Fakat niçin? Dünya’da yaşam iyi mi başladı? Hangi vakalar dizisi kuşlara, böceklere, amiplere, sen ve bana yol açtı?

Bu, üç bölümlük bir takım olan Origins’in temasıdır. açıklanamaz – Vox’un büyük gizemleri, cevaplanmamış soruları ve öteki şeyleri araştıran podcast’i Biz Bilinmeyene dalarak öğrenin.

Yeryüzündeki yaşamın “iyi mi” arayışı, dünyamızın tarih kitaplarındaki tamamlanmamış bölümleri doldurmaktan daha büyüktür. Dünyadaki yaşamın kökenlerini araştırmak, başka büyük sorular sormak anlamına gelir: Herhangi bir gezegende yaşam ne kadar nadiren ortaya çıkar? Herhangi bir gezegende herhangi bir yerde yaşam oluşması olasılığı ne kadar düşük?

Hikayenin tüm parçalarına haiz değiliz, sadece bildiklerimiz, bizi dünyamızın şafağına kadar bir maceraya götürmüş olan destansı boyutlarda bir köken hikayesi konu alıyor.

Her şey suyla adım atar.

1) Dünyanın suyu nereden geldi?

Okyanus ve bulutlarla uzaydan dünyanın görünümü.
Getty Images vesilesiyle Alexander Gerst/ESA

Yeryüzünde yaşamın niçin var olduğuna dair bir anlayış arayışı suyla başlamalıdır şu sebeple su, dünyadaki tüm yaşamın gereksinim duyduğu tek şeydir. Değişik yaşam formları son aşama değişik gıda kaynaklarıyla hayatta kalabilir, sadece su olmadan hiçbir şey yaşayamaz.

Bu yüzden bilim adamlarının, suyun dünya yüzeyinin üçte ikisini iyi mi kapladığını ve yaşamın ilk koşulunu yarattığını tam olarak anlamamaları acayip.

Problem rahat. Dünya oluştuğunda aşırı derecede sıcaktı. Başlangıçta etrafta olan herhangi bir su kaynatılırdı.

Glasgow Üniversitesi’nden gezegen bilimci Lydia Hallis, “Peki, oldukca, oldukca sıcak olması ihtiyaç duyulan bir gezegenin yüzeyinde yoğunlaşacak kadar oldukca sıvıyı iyi mi elde edersiniz?” diyor. açıklanamazNoam Hassenfeld’dir.

Bilim adamları birkaç makul seçenek düşünebilirler. Dünyamıza çarpan kuyruklu yıldızlar tarafınca mı sağlandı? Yada daha da fantastik, Jüpiter şeklinde gezegenlerin dış güneş sisteminden güneşe göç etmesi şeklinde son aşama tesadüfi bir vaka sebebiyle suyumuz var mı? Yoksa bir halde erken dünyanın derinliklerine mi gömüldü?

Hallis, dünyadaki en eski suyun bazı örneklerini araştırarak ve bulmaya emek vererek dünyayı dolaştı. İşte şimdiye kadar öğrendikleri:


2) Bu suda yaşam iyi mi başladı?

Protozoa, çizim
DeAgostini/Getty Images
Tek hücreli bir organizma bile inanılmaz derecede karmaşık olabilir. İlki iyi mi ortaya çıktı?

Bir zamanlar su vardı, bir halde yaşam vardı. Dünyadaki yaşamın asla başlamamış olması mümkündür. Sadece bilim adamlarının yaptıklarına inanmak için iyi sebepleri var.

Onlarca senedir bilim adamları, laboratuvarlarda suyla dolu bu erken Dünya’nın koşullarını tekrardan yaratmaya çalıştılar. Buradaki fikir, kim bilir erken Dünya koşullarını öykünmek edebilirlerse, sonunda burada milyarlarca yıl ilkin oluşan ilk rahat hücrelere benzer bir şey yaratabilecekleridir. Oradan, Dünya’da yaşamın iyi mi başladığına dair bir hikayeyi bir araya getirebilirler.

Bu araştırma dizisi bazı şaşırtıcı başarılar göstermiştir. 1950’lerde bilim adamları Harold Urey ve Stanley Miller, yaşamın en temel yapı taşlarından önde gelen amino asit glisini, atmosferi oluşturduğu kabul edilen bazı gazlar kullanarak sentezlemenin mümkün bulunduğunu gösterdiler Milyarlarca yıl ısı ve simülasyonla geçti. karışık yıldırım

O zamandan beri, bilim adamları hücre zarlarına oldukca benzeyen lipit damlacıkları yaratmayı başardılar. Ve basitleştirilmiş DNA benzeri RNA molekülleri oluşturdular. Sadece yaşamın tüm bu bileşenlerini bir laboratuvarda oluşturmak ve rahat bir hücrede bir araya getirmek hemen hemen gerçekleşmedi.

Peki sırada ne var? Ve bilim adamları hakkaten bir şişede yaşam yaratmayı başarsalardı bu ne anlama gelirdi? Bir tek Dünya’daki yaşamın kökeninin tarihini ortaya çıkarmakla kalmadılar, hem de evrende yaşamın ne kadar yaygın olması gerektiğine dair şok edici bir sonuca vardılar.

açıklanamaz‘S Byrd Pinkerton 8 Mart Çarşamba günü gösterilen bir bölümde bunu araştırıyor.


3) Esasen yaşam nedir?

Batan güneşe karşı bir kuş sürüsü silueti.
Sean Gallup/Getty Images

Yaşam iyi mi başladıysa, artık dünyanın dolup taştığını biliyoruz. Yaşamı gördüğümüzde anlarız. Fakat yaşamın gerçekte ne işe yaradığını biliyor muyuz?

HAYIR.

Bilim muhabiri ve kitabının yazarı Carl Zimmer, “Asla kimse yaşamı tanımlayamadı ve bazı insanoğlu size bunun mümkün olmadığını söyleyecek” diyor. Life’s Edge: Hayatta Olmanın Ne Demek Bulunduğunu Aramak.

Tecrübe etme eksikliğinden değil. Zimmer, “Bilim adamlarının kendilerinin bilimsel literatürde yayınladıkları yüzlerce, yüzlerce yaşam tanımı var” diyor.

Bu sual – yaşam nedir – rahat bir sual şeklinde görünüyor, bir beşinci derslik öğrencisinin cevaplaması ihtiyaç duyulan bir sual. Zimmer, “Bir tek hissettiğimiz için olması gerektiği şeklinde geliyor” diyor. “Beynimiz aslına bakarsak biyolojik hareket şeklinde şeyleri tanıyacak şekilde programlanmıştır. Yaşamı tanımak için bir çeşit donanıma sahibiz. Fakat bu hakkaten ne işe yaradığını bildiğimiz anlamına gelmiyor.”

Problem şu ki, bilim adamları yaşamın her tanımına kafa karıştırıcı bir kural dışı getiriyorlar. Mesela, NASA’nın yaşam tanımını ele alalım: “Yaşam, Darwinci evrim kabiliyetine haiz kendi kendini idame ettiren bir kimyasal sistemdir.” Sadece bu tarif, “kendi kendine devam etmeyen” ve yalnızca bir konakçıya sızarak hayatta kalabilen ve çoğalabilen virüsleri hariç meblağ.

Bir taraftan, öteki gezegenlerde ve aylarda yaşamın emarelerini ararken yaşamın bir tanımını yapmak işimize yarayabilir. Yaşamı bulmuş olsaydık iyi mi bilecektik? Öte taraftan, Zimmer’e nazaran yaşamı tanımlamak, en azından bugün haiz olduğumuz bilgiyle mümkün olmayabilir.

Carl Zimmer, 15 Mart Çarşamba günü gösterilen bir bölümde açıklıyor.


Kovuşturmak açıklanamaz -de Apple Podcast’leri, spotify, zımbayada nerede dinlemek istersen.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir