Umutlar tükenirken Türkiye-Suriye depreminde ölü sayısı 20.000’i aştı

0
Kurtarma ekipleri, 9 Şubat 2023'te başkent Şam'ın kuzeybatısındaki Lazkiye vilayetindeki rejim kontrolündeki Cableh kasabasında çöken bir binanın molozlarını temizliyor.— AFP
Kurtarma ekipleri, 9 Şubat 2023’te başkent Şam’ın kuzeybatısındaki Lazkiye vilayetindeki rejim kontrolündeki Cableh nahiyesinde çöken bir binanın molozlarını temizliyor.— AFP

BAB AL-HAWA, SURİYE: Türkiye ve Suriye’deki büyük depremden ölenlerin sayısı Perşembe günü tırmanmaya devam etti ve ilk BM yardımı Suriyeli isyancıların kontrolündeki bölgelere ulaştığında 20.000’i aştı, sadece daha çok hayatta kalan bulma umutları soldu.

Şiddetli soğuk, binlerce dümdüz binanın dört gün süresince aranmasını engelledi ve barınak ve içme suyu olmayan birçok depremzedenin yaşamını tehdit etti.

Akrabaların, Türkiye’nin güneyindeki Antakya kentindeki bir hastanenin otoparkına serilen ceset torbalarını yitik akrabalarını aramak için terk etmesi, trajedinin boyutunun bir göstergesi.

Hayatta kalan öteki kişiler sevdiklerinin cesetlerini ararken ailesinden sekiz kişiyi kaybeden Suriyeli sığınmacı Rania Zaboubi, “Teyzemi bulduk fakat amcamı bulamadık” dedi.

Uzmanların yaşam kurtarmak için en ihtimaller içinde süre olarak kabul etmiş olduğu 72 saatlik işaret geçtiğinden, hayatta kalanları bulma şansı azaldı.

7.8 büyüklüğündeki zelzele, birçok kişinin esasen Suriye’deki iç cenk sebebiyle kayıplara ve yerinden edilmelere maruz kalmış olduğu bir bölgede Pazartesi günü erken saatlerde uyurken meydana geldi.

Sadece Bab al-Hawa sınır kapısındaki bir yetkili AFP’ye verdiği demeçte, bir yardım konvoyunun Perşembe günü Suriye’nin kuzeybatısına, depremden bu yana ilk kez, yaşam kurtarıcı bir gelişme olarak ulaştığını söylemiş oldu.

Dondurucu sıcaklıklar

Geçiş, BM yardımının Suriye hükümet güçleri tarafınca denetim edilen bölgelerden geçmeden sivillere ulaşmasının tek yoludur.

On senelik iç cenk ve Suriye-Rus hava bombardımanı çoktan hastaneleri yerle bir etmiş, ekonomiyi çökertmiş ve elektrik, yakıt ve su kıtlığına yol açmıştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Perşembe günü, Güvenlik Konseyi’ni Türkiye ile Suriye içinde yardım ulaştırmak suretiyle yeni sınır ötesi insani yardım noktalarının açılmasına izin vermeye çağırdı.

Suriye’nin kuzeybatısındaki isyancıların elindeki bölgelerde yaşayan dört milyon insan, ortalama on yıl ilkin Güvenlik Konseyi tarafınca yetkilendirilen bir sınır ötesi yardım operasyonunun bir parçası olarak tek Bab al-Hawa geçmesine güvenmek mecburiyetinde bırakıldı.

Guterres, “Bu birlik anıdır, siyasallaştırma ya da bölme zamanı değil, sadece kitlesel desteğe ihtiyacımız olduğu açık” dedi.

Türkiye’nin Gaziantep kentinde sıcaklıklar Perşembe günü erken saatlerde eksi beş dereceye (23 Fahrenheit) düştü, sadece binlerce aile geceyi otomobillerde ve derme çatma çadırlarda geçirdi – evlerine dönmeleri oldukca korktu yada yasaklandı.

Anne babalar, Pazartesi günkü depremin merkez üssüne yakın şehrin sokaklarında, çadırda oturmaktan daha sıcak olduğundan çocuklarını battaniyelere sararak yürüdüler.

Bazı insanoğlu komşularının yada akrabalarının yanında sığınak bulmuşlardır. Bazıları bölgeyi terk etti. Fakat birçoğunun gidecek yeri yok.

Geceleri spor salonları, camiler, okullar ve bazı mağazalar açıldı. Sadece yataklar hala yüksek seviyede ve binlerce şahıs geceleri motorları ısınmak için çalışan otomobillerde geçiriyor.

Kurtarma ekiplerinin gece geç saatlere kadar çalışmasını izlerken iki yaşındaki kızını battaniyeye sarın Melek Halıcı, “Oturduğumuzda oldukca acı çekiyor ve yıkıntı altında kalan herkesten korkuyorum” dedi.

Internasyonal kurtarıcılar, yoğun soğuğun onları sınırı olan yakıt kaynaklarını ısınmak için mi yoksa işlerini yapmak için mi kullanacaklarını tartmaya zorladığını söylediler.

zamana karşı yarış

Yunan itfaiye yetkilisi Athanassios Balafas Atina’da, “Asla kimse bu soğuktan bahsetmeyi dikkatsizlik etmedi.” dedi. “Açıkçası çalışmaya devam etmeyi seçtik.”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, web üstünden artan eleştirilerin peşinden Çarşamba günü “eksiklikler var. Koşulların görülmesi açık. Bu şekilde bir felakete hazır olmak mümkün değil” dedi.

Pazartesi günkü zelzele, doğu Erzincan ilinde 33 bin kişinin yaşamını kaybetmiş olduğu 1939 yılından bu yana Türkiye’nin görmüş olduğu en büyük zelzele oldu.

Yetkililer ve sıhhat görevlileri, Pazartesi günkü 7,8 büyüklüğündeki depremde Türkiye’de 17 bin 406, Suriye’de 3 bin 317 kişinin yaşamını kaybettiğini ve teyit edilen toplam sayının 20 bin 723’e ulaştığını söylemiş oldu.

Uzmanlar, sayının hızla artmaya devam edeceğinden korkuyor.

Zorluklara karşın, binlerce yerli ve yabancı araştırmacı daha çok hayatta kalan bulma arayışından vazgeçmedi.

Şimal Kıbrıs’tan iki düzine çocuk ve ebeveynlerinden bazıları – toplam 39 Kıbrıslı Türk – Türkiye’nin güneydoğusundaki Adıyaman’daki otellerinde zelzele meydana vardığında bir voleybol turnuvasına katılmak için okul gezisindeydiler.

Kendi bölgelerinin hükümeti, çocuklar için arama kurtarma çalışmalarına katılabilmeleri için hususi bir tayyare kiralayarak ulusal seferberlik duyuru etti.

Kardeşi Hasan’ın voleybol takımında olduğu İlhami Bilgen, eskiden otel olan beton levhalar ve ağır tuğlalardan oluşan ürkütücü yığına baktı.

bağışçı konferansı

Bilgen, “Orada bir oyuk var. Çocuklar içine sürünerek girmiş olabilir” dedi. “Hala umudumuzu yitirmedik”

Çin ve ABD de dahil olmak suretiyle düzinelerce ülke yardım sözü verdi ve arama ekipleri ile yardım malzemeleri çoktan geldi.

Fitch Ratings, sarsıcı insan yitirilmesine ek olarak, depremin ekonomik maliyetinin 2 milyar doları aşacağını ve 4 milyar dolara yada daha fazlasına ulaşabileceğini söylemiş oldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir