Türkiye ve Suriye depreminin bilançosu 16.000’i aştı, soğuk bileşikler sefalet olarak

0
Bu havadan görüntü, 8 Şubat 2023'te Türkiye'nin güneydoğusundaki Hatay'da devam eden kurtarma aramaları sırasında çöken binaları gösteriyor. — AFP
Bu havadan görüntü, 8 Şubat 2023’te Türkiye’nin güneydoğusundaki Hatay’da devam eden kurtarma aramaları esnasında çöken binaları gösteriyor. — AFP

ANTAKYA, TÜRKİYE: Dondurucu sıcaklıklar Perşembe günü bir kazadan kurtulanlar için ıstırabı derinleştirdi Türkiye ve Suriye’de büyük zelzele kurtarıcılar hala yıkıntı altında kalmış sayısız insanı kurtarmak için yarışırken, 16.000’den fazla insanı öldürdü.

Kurtarma emek harcamaları, afet uzmanlarının yaşam kurtarmak için en ihtimaller içinde dönem olarak görmüş olduğu 72 saati geçmiş olduğu için, Pazartesi günkü 7.8 büyüklüğündeki depremden ölenlerin sayısının hızla artması planlanıyor.

Türkçe Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Çarşamba günü, hükümetinin bu yüzyılın en ölümcül depremlerinden önde gelen depreme tepkisine yönelik eleştirilerin arkasından “eksikleri” kabul etti.

Hayatta kalanlar yiyecek ve barınak için savaşım etmeye terk edildi – ve bazı durumlarda akrabaları kurtarma çağrısı yaparken çaresizce izlediler ve sonunda enkazın altında sessiz kaldılar.

Hatay’da anaokulu öğretmeni olan Semire Çoban, “Yeğenim, baldızım ve baldızım harabe halindeler. Harabelerin altında kaldılar ve yaşam emaresi yok” dedi. .

“Onlara ulaşamıyoruz. Kendileriyle konuşmaya çalışıyoruz fakat yanıt vermiyorlar… Yardım bekliyoruz. 48 saat oldu” dedi.

Gene de, ölü sayısı artmaya devam ederken kurtarıcılar hayatta kalanları enkazdan çıkarmaya devam etti.

Eleştiriler çevrimiçi olarak artarken, Erdoğan en oldukca etkilenen noktalardan birini ziyaret etti. quake’s epicentre Kahramanmarasve yanıtta sorunları kabul etti.

“Normal olarak eksiklikler var. Şartlar ortada. Bu şekilde bir afete hazır olmak mümkün değil.”

AFP muhabirleri ve NetBlocks web seyretme grubuna nazaran, toplumsal ağ Çarşamba günü Türk mobil ağlarında birkaç saat çalışmadıktan sonrasında Twitter erişimi Perşembe sabahı geri geldi.

Türk yetkililer Twitter liderleriyle görüştükten sonrasında altyapı bakan yardımcısı Ömer Fatih Sayan Perşembe günü tweet attı ve Türkiye’nin toplumsal ağın “dezenformasyonla mücadelede” daha çok ortaklaşa iş yapmasını beklediğini söylemiş oldu.

Çocuklar kurtuldu

Perşembe günü erken saatlerde Gaziantep’te sıcaklıklar eksi beş dereceye (23 Fahrenheit) düştü, sadece soğuk binlerce ailenin geceyi otomobillerde ve derme çatma çadırlarda geçirmesini engellemedi, evlerinde kalmaktan oldukca korkuyor yada evlerine dönmeleri yasaklanıyordu. .

Anne babalar, depremin merkez üssüne yakın olan Türkiye’nin güneydoğusundaki şehrin sokaklarında, çadırda oturmaktan daha sıcak olduğundan çocuklarını battaniyelere sararak yürüdüler.

Kurtarma ekiplerinin çarşamba gecesi geç saatlere kadar çalışmasını izlerken iki yaşındaki kızını bir battaniyeye saran Melek Halıcı, “Oturduğumuzda canımız acıyor ve bu yıkıntı altında kalan herkesten korkuyorum” dedi. .

Yetkililer ve sıhhat görevlileri Pazartesi günkü depremde Türkiye’de 12 bin 873, komşu Suriye’de minimum 3 bin 162 kişinin yaşamını kaybettiğini ve toplam sayının 16 bin 35’e ulaştığını söylemiş oldu. Uzmanlar, sayının hızla artmaya devam edeceğinden korkuyor.

AB, Suriye ve Türkiye için internasyonal yardımı seferber etmek suretiyle Brüksel’de Mart ayında bir donör konferansı planlıyor.

AB başkanı Ursula von der Leyen Twitter’da “Artık beraber yaşam kurtarmak için zamana karşı yarışıyoruz” dedi.

Bu şekilde bir trajedi bir halkı vurduğunda kimse yalnız bırakılmamalı” dedi.

‘Her saniye insanoğlu ölüyor’

Hasarın boyutu ve belirli bölgelere yardım gelmemesi sebebiyle hayatta kalanlar, felakete müdahale etme mevzusunda kendilerini yalnız hissettiklerini söylediler.

Tam adını vermeyen Hasan, Suriye’de isyancıların kontrolündeki Jindayris nahiyesinde, “Yıkılmayan binalar bile ciddi şekilde hasar görmüş oldu. Artık enkazın altında, üstündekilerden daha çok insan var.” dedi.

“Yıkılan her binanın altında 400-500 civarında insan var, onları çıkarmaya çalışan bir tek 10 şahıs var. Makine de yok.”

Suriye’de isyancıların kontrolündeki bölgelerde yıkıntı altında kalan insanları kurtarma çabalarına öncülük eden Beyaz Miğferler, “zamana karşı yarışları” için internasyonal yardım çağrısında bulunmuş oldu.

Depremden bu yana, savaştan ziyan olmuş Suriye’nin kuzeybatı bölgelerinde hükümetin kontrolü haricinde kalan düzinelerce yıkılmış binanın enkazı altından hayatta kalanları çıkarmak için uğraşıyorlar.

Önde gelen bir BM yetkilisi, yardım stoklarının yakında tükeneceği uyarısında bulunarak, kuzeybatıdaki isyancıların kontrolündeki bölgelere yardım erişiminin kolaylaştırılması çağrısında bulunmuş oldu.

BM’nin Suriye’de yerleşik koordinatörü El-Mostafa Benlamlih, AFP’ye verdiği bir röportajda, “Siyaseti bir kenara bırakın ve bırakın insani yardım çalışmalarımızı yapalım.”

Suriye AB’den yardım istedi

Suriye’ye yardım mevzusunun duyarlı bir mevzu bulunduğunu ve bloğun kriz yönetiminden görevli komiseri Janez Lenarcic, Şam’daki yaptırım uygulanan hükümetin AB’den yardım için resmi bir talepte bulunduğunu söylemiş oldu.

On senelik iç harp ve Suriye-Rus hava bombardımanı çoktan hastaneleri yerle bir etmiş, ekonomiyi çökertmiş ve elektrik, yakıt ve su kıtlığına yol açmıştı.

Lenarciç, Avrupa Komisyonu’nun AB üyesi ülkeleri Suriye’nin tıbbi araç-gereç ve besin talebine cevap vermeye “teşvik ettiğini” ve herhangi bir yardımın Devlet Başkanı Beşar Esad hükümeti tarafınca “yönlendirilmemesini” sağlamak için izlediğini kaydetti.

ABD, Çin ve Körfez ülkeleri de dahil olmak suretiyle düzinelerce ülke yardım sözü verdi ve arama ekipleri ile yardım malzemeleri çoktan geldi.

AB, kurtarma ekiplerini Türkiye’ye süratli bir halde gönderdi, sadece başlangıçta Suriye’ye oldukca azca yardım teklif etti, zira 2011’den beri protestoculara yönelik iç muharebeye dönüşen acımasız baskı sebebiyle Esad hükümetine uygulanan AB yaptırımları sebebiyle.

Türkiye-Suriye sınırı dünyanın en etken zelzele bölgelerinden biridir.

Pazartesi günkü zelzele, doğu Erzincan ilinde 33 bin kişinin yaşamını kaybetmiş olduğu 1939 yılından bu yana Türkiye’nin görmüş olduğu en büyük zelzele oldu.

1999’da 7.4 büyüklüğünde bir zelzele 17.000’den fazla insanı öldürdü.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir