Titanik’te niçin yeterince cankurtaran botu yoktu?

0

Eski bir güvenlik yasası yüzlerce hayata mal olmuş olabilir.

Titanik 15 Nisan 1912’de battığından beri, yüksek ölü sayısıyla ilgili en büyük kuşku, gemide kafi cankurtaran botu olmamasıydı. Bu, White Yıldız Line tarafınca kibir olarak dramatize edilen bir karar, sadece vapur aslen o süre için güvenlik standartlarını aştı.

1894 Ticari Denizcilik Yasası, 10.000 tonun üstünde ağırlığa haiz en büyük derslik gemilerin minimum 16 cankurtaran botu taşımasını gerektiriyordu. 1911’de fırlatılan Titanic 45.000 ton ağırlığında olmasına karşın, bu minimum aynıydı. Titanic, geminin batmış olduğu gece gemideki insanların ortalama yarısına kafi gelecek kadar yer olan 20 cankurtaran botu taşıyordu.

Titanik felaketine kadar, cankurtaran botları tüm bir geminin yerine geçmiyordu. Su geçirmez bölmelerle ayrılmış 16 bölmeden oluşan devasa vapur, su emildikten sonrasında bile ayakta duracak şekilde tasarlandı. Peşinden, yeni bir teknoloji (kablosuz Marconi telgrafı) kullanarak yakındaki bir gemiden yardım sinyali alın ve batan gemiden tertipli olarak yolcu taşımak için cankurtaran botları konuşlandırın.

Bu senaryo, 1909’daki Titanik felaketinden bir tek birkaç yıl ilkin, bir vapur yanlışlıkla RMS Republic’e çarptığında muhteşem bir halde oynandı. Cumhuriyet battı, sadece gemideki neredeyse hepimiz güvenli bir halde ondan ilkin karaya çıktı ve o sırada hakim olan görüş, denizdeki felaketlerin geçmişte kalmış olduğu yönündeydi.

Titanik battığında her şey değişti. Bir tek iki yıl sonrasında, Internasyonal Denizde Can Güvenliği Sözleşmesi (SOLAS), tüm yolcu gemilerinde, gemideki hepimiz için cankurtaran botları olmasını mecburi kıldı. Bugün, SOLAS şartı geminin kapasitesinin yüzde 125’i için geçerli.

Bu videoyu ve hepsini bulabilirsiniz. YouTube’da vox videoları.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir