The Last of Us finali: Bir biyoetik uzmanı o final sahnesine ağırlık veriyor

0

HBO’nun sürem finali Bizlerden geriye kalanlar – aynı adlı video oyununa dayanan – uzun süredir devam eden felsefi bir suali kültürel ilgi odağına sokun: Bir kişiyi diğerlerinin iyiliği için öldürmek etik midir?

Şovu izlemediyseniz yada oyunu oynamadıysanız, cordyceps adında olan gerçek bir mantar türü, insanlarda yaşama kabiliyetini geliştirerek onları ısıran mantar-zombilere dönüştürdü. Yirmi senelik kıyamet kaosu adım atar.

Bir spoiler uyarısının görüntüsü

için spoiler Bizlerden geriye kalanlar altında.

Dizi, Joel (Pedro Pascal) isminde huysuz bir adam ile mantara karşı bağışıklık sergileyen tek şahıs olan Ellie (Bella Ramsey) adlı genç bir kızı mevzu alıyor. İkili, Ellie’yi kullanarak bir aşı tasarlamayı planlayan, dönek grubun Ateşböcekleri olarak malum bir bölümünü bulmak için gezi eder. İkisinin bilmediği şey, aşıyı tasarlamak için meydana getirilen ameliyatın onu öldüreceğidir.

Ellie’ye onay verme fırsatı verilmedi ve ameliyatın bir aşı sağlamak için en iyi ihtimalle şüpheli başarı şansı vardı. Öğrendikten sonrasında Joel, Ellie’yi ameliyattan kurtarmış olur, bu süreçte oldukça sayıda Ateşböceği öldürürken, hem de insanlığı bir aşı vasıtasıyla kurtarmaya yönelik en iyi – kim bilir tek – atışa son verir.

Final, bir biyoetik sorusu sunuyor: Tüm tür tehlikede olduğunda, karar verme mantığımız değişmeli mi? Bu yüzden NYU Grossman Tıp Okulu’nda tıp etiği kısmı başkanı ve bir biyoetik profesörü olan Arthur Caplan ile konuştum.

Dikkat çekici bir halde yok Bizlerden geriye kalanlar FDA düzenlemelerine uygun olarak insan deneklerin yer almış olduğu biyomedikal araştırmaları incelemek ve izlemekle görevli bir grup olan Kurumsal İnceleme Kurulu (IRB) idi. Bugün KİK’lerin bir kıyamet anında karar vermeyi yönetim edecek kadar esnek olup olmadığını, ilgili hususların nasıl biteceğini ve daha yüksek ölçekler ve çıkarların başka türlü izin verilmemiş eylemleri haklı çıkaracağını tartıştık.

Bu röportaj, uzunluk ve netlik için düzenlendi.

Diyelim ki bir mantar kıyameti yaşandı ve bir KİK, deneği öldürecek fakat milyonları kurtarma şansı sunacak deneysel bir ameliyata izin verip vermemeye karar vermek mecburiyetinde bırakıldı. Bu soruya iyi mi yaklaşacaklardı?

Şu demek oluyor ki bu soruya yaklaşmanın iki yolu var. Birincisi, KİK’nin bugün neye benzediğini anlamaktır. Biri size gelip korkulu bir hastalık bulunduğunu söylerse, bir gözlem yapmak isteriz. Pek oldukça kişiyi kurtarabilecek bir şey elde edebileceğimizi düşünüyoruz fakat sizi öldürmek zorundayız. Ve bunun cevabı, irdelemenin sonu olacağıdır. Ölümcül deneyler, büyük getiri vaadiyle bile bugün dünyadaki standart KİK araştırma etiği komitesini temize çıkaramaz.

Sadece dizideki benzer biçimde insanların 20 senedir öldüğü ve birinin deneyi önerilmiş olduğu bir kıyamet senaryosunda, daha da ileri gidebileceğinizi düşünüyorum. Meydan okuma emekleri yapma, insanlara kasten Covid bulaştırma fikri ortaya çıktığında neredeyse Covid ile bu noktaya geldik. [to help speed up vaccine research], oldukça hastalanırlarsa onları kurtarmanın hiçbir yolu yok. Ben de deneyi savundum.

Bazıları bunu yapamazsınız, bu etik değil dedi. Ötekiler, bak, hakikaten gönüllüysen, şovdaki kızı hayal et dedi. [Ellie] dünyayı kurtarmaya yardım etmek ve esirgemez olmak istediğini söylüyor, o süre bilerek seçim yaptığın ve riski anladığın sürece – bu oldukça mühim – ve bilimden oldukça güvenilir olduğun sürece, şu sebeple deneyin başarı şansı artacaktır. cevabın bir kısmı, fakat benim görüşüm evet, gerçek bir atılım olasılığı olan bir kıyamette, eğer şahıs gönüllü olur ve hakikaten “Yardım etmek isterim, esirgemez olacağım” derse, sanırım bunu onaylayabilirdi.

HBO/Warner Bros. Keşfi

Gösteride Ellie’ye izin verme seçeneği verilmedi, fakat diyelim ki verdi ve o bir yetişkindi. Ameliyatın işe yarayıp yaramayacağı, hakikaten bir aşı üretip üretmeyeceği yada başka seçeneklerin olup olmayacağı mevzusunda hala oldukça fazla belirsizlik var. Öyleyse, birisi onay verdiğinde bile, belirsizliklerin varlığı gene de deneyi etik dışı yapabilir mi?

Evet, KİK’nin işi, bilimin emek verme şansını yorumlamaktır; rıza kafi değildir. Suni kalplerin ilk öncülerinden bazıları buna izin verdi ve “Şansımı deneyeceğim, iyi mi olsa öleceğim” dediler, sadece KİK’nin devreye girmesi ve bilimsel protokolün sağlam olup olmadığı, arka plan bilgilerinin olup olmadığı sorgulanması gerekiyordu. bir yanıt almalarının olası olduğu yönü işaret etmişlerdi. KİK’nin işi, rızanın orada olmasını sağlamak fakat hem de bilimin sağlam olduğundan da güvenilir olmaktır.

Diyelim ki kendimizi Covid salgını ile içinde bir yerde bulduk. Sonuncumuz kıyamet ölçeğinde. Mevcut KİK süreçlerinin bu tür durumlara uyum sağlayacak kadar esnek bulunduğunu düşünüyor musunuz? IRB kıyameti hazır mı?

KİK’ler esnek olabilir; benzer bir şeye geçeyim. Kimi zaman insanoğlu yürüyüşe çıkar ve zehirli bir mantar bölgeler. Acil servise bilinçsiz olarak gelirler. Panzehir yok ve kimse ne yapacağını bilmiyor ve IRB’yi getirecek süre yok. Peki, kişinin rızası olmadan deneysel bir panzehir deneyebileceğiniz bir alan oluşturduk. Bu zehirlenmeden kati ölümle karşı karşıya kalan bir çok insanoğlunun deneysel ajana makul bir halde rıza göstereceğini söyleyen acil bir araştırma feragat fikrimiz var.

Hayatta kalırlarsa vakadan sonrasında onay alman gerekiyor. İnsanları öncesinden uyarmak için elinizden geleni yapmanız gerekiyor, sadece acil durumlarda araştırma için esneklik var, bu yüzden varsayımsal değil. Şu demek oluyor ki evet, bence bir IRB, herkesi öldüren 20 senelik bir veba ile karşı karşıya kaldı, eğer hakikaten esirgemez ve rıza gösteren bir gönüllünüz var ise, bence buna katılabilir.

Felsefede “tramvay problemiBeş kişiyi kurtarmanın bir kişiyi öldürmeyi haklı kılıp kılmadığına karar vermelisin. Gösteride, kararın ölçeği oldukça daha büyük. Birini öldürmek, kalan tüm insan ırkını kurtarabilir. Biyoetik bakış açısıyla, fedakarlığın ölçeği karar vermeyi etkisinde bırakır mi?

Bunun aslen etikte bir adı vardır; buna “sayılar sayılır mı” denir. Cevabım evet, etik açıdan bir fark yaratıyor.

Bu hem de, işkence üstüne yaptığımız münakaşa benzer biçimde dünyayı yok eden türden sorunları düşünmeye başladığınızda da ortaya çıkıyor. Pek oldukça insan azca ilkin işkencenin masadan kalktığını söylemiş oldu. Fakat notlar yazan insanoğlu vardı ki, eğer hakikaten başka bir yol yoksa ve bir insanın nükleer tabanca yerleştirdiğini ve saatin ilerlediğini bilseydin, bir yanıt almak için işkenceye gidebilirdin. İşkenceden yana değilim, fakat şöyleki diyebileceğim bir yada iki senaryo çevirebilirsin, bir bombanın tüm bir şehri patlatacağını kati olarak biliyoruz ve elimizdeki tek şey, iki dakikası olan bu adam. o süre sanırım ona bir yanıt vermeye çalışmak ve işkence etmek derdim, şu sebeple sayılar önemlidir.

Covid-19 salgınının zirvesi bir kıyamet değildi, sadece kurumlarımıza stres testi yapmış oldu ve bizi zor kararlar almaya zorladı. Kurumlarımızın iyi mi performans gösterdiğini düşündüğünüzü merak ediyorum. Pandemiden kıyamete kadar gelecekteki senaryoları ele almak için iyi bir halde hazır oldukları mevzusunda iyimser misiniz yoksa çatlaklar ortaya çıkmış oldu mu?

Elimizde kafi olmadığında solunum aleti politikası halletmeye çalışmak benzer biçimde şeylere bulaştım ve uzun süredir organ nakli için kimin organ alacağına dair kurallarla ilgileniyorum ve bence kurumlar hem en başta hem de en başta çöktü. devlet düzeyi ve ulusal düzey. Sadece, hastaneler yada mahalli bölgeler benzer biçimde daha minik ölçeklerde yeterince acayip bir halde dayandılar. NYU’da ne yapacağımızı ve kimin ventilatöre bağlanacağını, kimin çıkacağını çoğumuz biliyorduk. Bunun hakkında konuştuk ve bu mevzuda antak kalma sağlandı. Fakat Trump yönetimine her şeyin ne süre başladığını sorsaydın, hayır, rehberlik etmiyorlardı. New York eyaleti ya da Connecticut bile rehberliğe haiz değildin.

Dolayısıyla, bir dereceye kadar, daha büyük ölçeklerde siyaset belirleyen insanoğlu pek iyi bir iş çıkarmadı. Sadece Covid hakikaten süratli ilerliyordu ve kimin maske takacağını, kimin koruyucu ekipman takacağını, kimin ventilatör takacağını tartışıyorduk – bu gerçek zamanlı karar verme süreciydi.

Sadece tv programında, kızın ameliyat için gönüllü olmasına izin verip vermediklerini tartışmak suretiyle ulusal bir komisyon kurmaya zamanları olabilir. Sadece tehlikeli sonuç bir dönem var ise ve bir ay içinde karar vermeniz gerekiyorsa, ulusal rehberlik alacağınızı sanmıyorum. Muhtemelen, bağlamın mühim olacağı mahalli bir kuruma haiz olacaksınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir