Şüpheli Çin casus balonu, uzay endüstrisi için bir Sputnik anı.

0

Artık ABD ordusu Çin’den geldiği şüphelenilen bir casus balonunu düşürdüğüne nazaran, balonun anlamı, kabiliyetleri ve en başta niçin orada olduğu hakkında tartışmalar olacak.

Cuma günü eski CIA direktörü Michael Hayden, Amerikalıların refahına yönelik tehdidin büyük seviyede abartıldığını söylese de, ötekiler vakası bir uyandırma çağrısı olarak nitelendirdi. Eski Trump ulusal güvenlik danışmanı HR McMaster, ABD’nin Sovyetler Birliği ile uzay yarışına geri dönen bir “sputnik anı”na yol açacağını umuyor. Wall Street Journal, Çin ile bir “balon açığı” olduğu mevzusunda bile uyarıda bulunmuş oldu.

Balon ortalama 60.000 fitte uçuyordu ve danışma topluyor olabilir. Askeri bölgelerin üstünden uçtu ve Pentagon bunun bir gözetleme balonu bulunduğunu söylemiş oldu. Balonun enkazı şimdi kurtarılıyor ve Çin teknolojisi hakkında daha çok informasyon edinmek için inceleniyor.

Çin tehdidi etrafındaki retorik abartılı bir boyuta ulaşırken, bir şey açık: Uzay, askeri müteahhitler ve hususi ana para için yer. Son aylarda askeri sanayi uzmanlarına ve yatırımcılara gelecek yıl izleyecekleri genel eğilimleri sorduğumda, birçoğu uzayla ilgili teknolojilerin yanı sıra uydular ve insansız hava araçlarının gelişen bir sanayi bulunduğunu altını çizdi. Bu teknolojilerin her biri değişik şeyler yapsa ve değişik irtifalarda çalışsa da, her biri ABD’nin Çin ile yoğun rekabetinin ve suni zekanın ve özerkliğin kontrol edileceği teknolojilerin arenalarıdır.

Eski Başkan Donald Trump, Uzay Kuvvetleri’ni başlattı, sadece bu yeni uzay yarışı, hükümetlerin münhasır alanı değil. Hususi yatırımcılar, jeopolitik manzaraya ilişkin stratejik içgörüler sağlamak için danışma kurullarına katılan eski ABD ulusal güvenlik liderleriyle gözde startup’ları seçmek için yarışıyor.

2021’de uzay piyasasına 45,7 milyar dolardan fazla hususi ana para yatırıldı. Geçen yıl daha yavaştı (21,9 milyar dolar), sadece bu, 2021’in fazlaca sıcak olmasının bir işlevi olabilirdi. Son zamanlardaki teknoloji kesintilerine karşın, hem son teknoloji yazılımlara hem de donanıma haiz firmalar büyük yatırımlar çekiyor.

Ve şimdi sohbete balonlar girecek.

Büyüyen bir ticari uzay endüstrisi

Politico’ya nazaran balonlar, Pentagon’un son iki yılda onlara 3,8 milyar dolar harcamasıyla ABD’nin cephaneliğinin bir parçası haline geldi. Sanayi uzmanı George Howell’in LinkedIn’de yayınladığı şeklinde, “Yüksek İrtifa Balonları aslen yatırım yapmak için oldukça zekice bir şey, ucuzlar, taşımaları kolay, fazlaca sayıda sahaya konulabiliyor ve yükten bağımsızlar”, doğrusu büyük olasılıkla kamera yada radar taşıyorlar, bazı durumlarda balonlar bir silaha haiz olabilir.

Askeri müteahhit ve balon üreticisi Aerostar, bu hafta toplumsal medyada yayınladığı bir videoda bunu daha da açık bir halde dile getirdi: “Sınır sema bile değil!”

Rand Corporation’da kıdemli bir mühendis olan George Nacouzi, balonların eski bir teknoloji bulunduğunu ve şiddetli rüzgarlara karşı duyarlı bulunduğunu, sadece güvenlik açıklarının bununla birlikte avantajlara da dönüştüğünü, şu sebeple tespit edilmekten kaçınacak kadar alçaktan uçtuklarını söylüyor. “Balon öldürücüler” de dahil olmak suretiyle “balon önleme teknolojisine birazcık odaklanılacağını” tahmin ediyor.

Askeri teknoloji yatırımları ve yeni girişimlerdeki eğilimler hakkında Chiral Defence haber bültenini yazan bir girişimci olan Kevin Liu Huang, kendi başına bir balon boşluğundan kaygı duymuyor, sadece bu vakası ABD-Çin’in uydular ve dronlar üstündeki rekabetinin simgesi olarak görüyor. “Bu fazlaca gelişen bir tür jeopolitik rekabet” dedi bana. “Bununla birlikte fazlaca gelişen bir sektör ve pazar.”

Bu eğilimler artık muhtemelen hususi ABD teknoloji şirketleri, askeri müteahhitler ve çoğu zaman endüstrinin kendisi tarafınca güvence altına alınan uzay yarışını inceleyen araştırmacılar tarafınca değerlendirilecektir. Stratejik ve Internasyonal Emekler Merkezi’nden Kari Bingen, yakın tarihindeki bir kurultay oturumunda “Pekin, hükümet ve ticari uzay sektörlerini hızla genişletiyor” dedi. “Uzay avantajımızı sürdürmek için acil ve amaçlı adımlar atmalıyız.” Geçen yıl, yükselen bir Cumhuriyetçi ulusal güvenlik figürü olan Temsilci Mike Gallagher, Pentagon’un katı hükümet satın alma çabalarından daha süratli hareket ettiğini söylediği ticari uydu teknolojilerini satın alması icap ettiğini savundu.

Uydu ve uzay girişimlerinin ne kadar sıcak bulunduğunun bir işareti, emekli ordu ve danışma yetkilileri için döner bir kapı haline gelmeleridir. Uydu görüntüleri sağlayıcısı Planet, eski Google CEO’su Eric Schmidt’in büyük yatırımlarından biridir. Ek olarak, uydu takımyıldızı, askeri ve danışma müşterilerinin aşağıda meydana gelenleri takip etmelerine destek olmak için radyo frekansı kullanan ve birçok eski ABD’li siyaset yapıcının kaçtığı HawkEye 360 ​​ve Dünya’nın yüksek çözünürlüğünde olan görüntüleriyle tanınan bir uydu şirketi olan Maxar Technologies de var.

Balon vakasının uzay ve uydu endüstrisi üstündeki tesirleri derhal hissedilmeyecek, sadece geçen hafta Silicon Valley Bank’ın ev sahipliğinde Manhattan kent merkezinde düzenlenen bir etkinlikte – balon haberi çıkmadan ilkin – ne olabileceğine dair bir düşünce ortaya çıktı. America’s Frontier Fund girişim grubunun bir üyesi bir panelde konuştu ve Çin’e karşı koymak için ileri teknolojilere yatırım yapmanın yararları hakkında ender görülen bir açık sözlülük sundu. America’s Frontier Fund temsilcisi etkinlikte “Çin/Tayvan durumu olursa, yatırımlarımızdan bazıları bir gecede olduğu şeklinde 10 katına çıkabilir” dedi.

Fon, Schmidt ve teknoloji kralı Peter Thiel tarafınca destekleniyor ve kendi pazarlamasında son teknoloji yatırımlarını ABD-Sovyet uzay yarışının aciliyetiyle karşılaştırıyor. McMaster ise, fonun yönetim kurulunda ve portföy şirketlerinde Hawkeye şeklinde uydu şirketlerinin yanı sıra drone üreticilerini içeren askeri odaklı başka bir yatırım grubu olan Shield Capital’in yönetim kurulu üyesi olarak vazife yapıyor.

McMaster, “Sovyet uydusu ile 1957’yi hatırla,” dedi. “Kim bilir bu, hey, ÇKP, Çin Topluluk Partisi ve onun bizlere karşı eylemlerine karşı daha etkili bir halde rekabet etmemiz gerektiğine dair bir uyandırma çağrısıdır.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir