‘Şaşırtıcı’ eski Mısır mumya malzemeleri ortaya çıkarıldı

0
Mumyalama işlemi sırasında eski Mısırlıları mumyalayanları gösteren bir sanat eseri.  — AFP/Dosya
Mumyalama işlemi esnasında eski Mısırlıları mumyalayanları gösteren bir sanat eseri. — AFP/Dosya

PARIS: Bir mumyalama atölyesinde düzinelerce beher ve kasenin bulunması, iyi mi yapıldığını ortaya çıkarmaya destek oldu. Antik Mısırlılar Çarşamba günü meydana getirilen bir araştırmaya bakılırsa, Güneydoğu Asya’dan ithal edilen bazı “şaşırtıcı” malzemelerle ölülerini mumyaladı.

MÖ 664-525 yıllarına ilişik muhteşem çanak çömlek koleksiyonu, 2016 senesinde Kahire’nin güneyindeki Saqqara Nekropolü’nde 13 metrelik (42 fit) bir kuyunun dibinde bulunmuş oldu.

Kapların içinde araştırmacılar, Asya’dan ağaç reçinesi, Lübnan’dan sedir yağı ve Ölü Deniz’den bitüm tespit ettiler;

Antik Mısırlılar cesetleri mumyalamak için son aşama gelişmiş bir süreç geliştirdi, bedenler bozulmadan tutulursa diğer dünyaya ulaşacaklarına inandı.

Süreç 70 güne kadar sürdü. Vücudun natron tuzu ile kurutulmasını ve akciğerlerin, midenin, bağırsakların ve karaciğerin çıkarılması – içinin boşaltılmasını içeriyordu. Beyin de çıktı.

Ondan sonra rahipler eşliğinde mumyalayıcılar cesedi yıkadılar ve çürümesini önlemek için çeşitli maddeler kullandılar.

Sadece bunun tam olarak iyi mi yapıldığı büyük seviyede vakit içinde kaybolmuştur.

Almanya’nın Tübingen ve Münih üniversitelerinden bir araştırma ekibi, Kahire’deki Ulusal Araştırma Merkezi ile ortaklaşa iş içinde, Saqqara mumyalama atölyesinde bulunan 31 seramik kaptaki kalıntıları çözümleme ederek bazı cevaplar buldu.

Kalıntıyı bitişik mezarlarda bulunan kaplarla karşılaştırarak, hangi kimyasalların kullanıldığını belirleyebildiler.

‘Kokusunu hoş kılmak için’

Çalışmanın baş yazarı Maxime Rageot bir basın toplantısında, maddelerin “insan dokularını korumaya ve hoş olmayan kokuları azaltmaya” destek olan “mantar önleyici, antibakteriyel özelliklere” haiz bulunduğunu söylemiş oldu.

Yararlı bir halde, gemilerin üstünde etiketler var. Bir kasenin etiketinde “yıkamak için”, diğerinde ise “kokusunu güzelleştirmek için” yazıyor.

Baş, en fazlaca özeni, biri “kafasına koymak için” etiketli olan üç değişik karışımla aldı.

Mısırbilimci Susanne Beck, Tuebingen Üniversitesi’nden yapmış olduğu açıklamada, “Bu mumyalama malzemelerinin çoğunun adını, eski Mısır yazılarının deşifre edilmesinden bu yana biliyoruz” dedi.

“Fakat şimdiye kadar, her ismin arkasında hangi maddelerin bulunduğunu yalnızca tahmin edebildik.”

Etiketler hem de Mısırbilimcilerin bazı maddelerin adları ile alakalı bazı kafa karışıklıklarını gidermelerine de destek oldu.

Mumyalama süreciyle ilgili haiz olduğumuz yetersiz ayrıntılar çoğunlukla eski papirüslerden geliyor ve Herodotus şeklinde Yunan yazarları çoğu zaman boşlukları dolduruyor.

Araştırmacılar, yeni kaselerindeki tortuyu tanımlayarak, uzun süredir mür yada tütsü olarak çeviri edilen “antiu” kelimesinin aslen fazlaca sayıda değişik bileşenin karışımı olabileceğini keşfettiler.

Saqqara’da antiu etiketli kase, sedir yağı, ardıç yada selvi yağı ve hayvansal yağların bir karışımıydı.

Mumyalama ‘küreselleşmeyi’ tetikledi

bulgu gösterdi Antik Mısırlılar Almanya’daki Max Planck Jeoantropoloji Enstitüsü’nden Philipp Stockhammer, “yüzyıllarca mumyalama kanalıyla birikmiş çok önemli bir data birikimi” oluşturmuştu.

Mesela, vücut natron tuzundan çıkarılırsa, o vakit derhal “deriyi yiyen mikroplar tarafınca kolonize edilme” tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu biliyorlardı.

Stockhammer, “en şaşırtıcı bulgulardan birinin”, muhtemelen Güneydoğu Asya’daki tropikal ormanlardan gelen dammar ve elemi şeklinde reçinelerin yanı sıra Akdeniz’den menengiç, ardıç, selvi ve zeytin ağaçlarının varlığı bulunduğunu söylemiş oldu.

Stockhammer, maddelerin çeşitliliğinin “bizlere mumyalama endüstrisinin” “küreselleşme” için ivme kazandırdığını gösterdiğini söylemiş oldu.

Ek olarak, “Mısırlı mumyalayıcıların garip özelliklere haiz öteki reçineler ve katranları tecrübe etmek ve bunlara erişmek için fazlaca ilgilendiklerini” de gösteriyor.

Mumyalayıcıların, M.Ö.

Saqqara kazısına, araştırma Çarşamba günü Nature dergisinde yayınlanmadan ilkin geçen yıl yaşamını kaybeden Tübingen Üniversitesi arkeologu Ramazan Hüseyin başkanlık etti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir