Royal Hotel’den Günün Hanımına kadar filmlerin kötü karakterlerle ne işi var?
Altı yıl ilkin, neredeyse o gün, Toronto’daki bir beyaz perde salonunda oturdum ve Louis CK’nin ilk yönetmenlik denemesi olan Woody Allen’a saygı duruşu niteliğindeki ilk filmini izledim: Seni seviyorum babacığım. Siyah-beyaz film (muhtemelen Allen’ın filmlerine bir saygı duruşu) Manhattan) John Malkovich’i, Glen’in (CK tarafınca canlandırılan) hemen hemen reşit olmayan genç kızına kur hayata geçirmeye süregelen Leslie Goodwin rolünü canlandıran oynadı. (Manhattan Allen’ın canlandırdığı, 17 yaşlarında bir çocukla çıkan 40’lı yaşlarındaki bir yazarı mevzu alıyor.)
Bu filmimizde, gençlerin yetişkinlerle sex yapmasının rızaya uygun olup olmadığına kimin karar vereceğine dair yakıcı konuşmalardan, hanım meslektaşlarına mastürbasyon taklidi icra eden erkeklere kadar her şey vardı. Kimi zaman komikti. Rahatsız ediciydi. Yazımda tam olarak ne işe yaradığını merak ettim Seni seviyorum babacığım yapması gerekiyordu zira açık ki hayata geçirmeye çalışıyordu bir şey.
Eğer görmediyseniz muhtemelen bunun sebebi Seni seviyorum babacığım‘nin coşku verici yayını, yalnızca birkaç hafta sonrasında, güldürü dünyasında uzun süredir söylentilere mevzu olan en fena gizlenen sır -CK’nin onlarca senedir hakikaten de şaşkın hanım meslektaşlarının önünde mastürbasyon yaptığı- New York’taki bir gazete vesilesiyle kamuoyunun bilgisine sunulduğunda özetle iptal edildi. Times’ın araştırması. Bigün sonrasında CK iddiaların doğru bulunduğunu doğruladı. Gerisi tarih.
Altı yıl kıvrandıktan sonrasında bunu tahmin edebileceğimden güvenli değilim. Seni seviyorum babacığımToronto tiyatrosuna geri döner, CK’nin yükselişi, ölümü ve geri dönüşüyle ilgili bir belgesel izlerdim. Üzgünüm/Üzgünüm değilCaroline Suh ve Cara Mones’un yönettiği filmin yapımcılığını New York Times üstlendi; Showtime’da prömiyeri yapılması planlanmıştı sadece kanal bu Haziran ayında projeyi bıraktı. En büyük gücü, CK’yi suçlayanların birçoğuyla (komedyenler Jen Kirkman, Megan Koester, ve Abby Schachner), öykü üstünde çalışan birkaç New York Times gazetecisi ve Michael Ian Black (CK’nin son geri dönüşünü Twitter’da savunmaktan duyduğu üzüntüyü dile getiren) ve Michael Schur (CK’yı kiralayan şahıs) ile beraber Parklar ve Rekreasyon). Görüşülen son kişiler belgeselin sordurulmuş olduğu en ilgili suali gündeme getiriyor; hepimiz CK’nin davranışını biliyorken niçin kimse bir şey yapmadı ve bunun o denli hareketsiz olup olmadığı – “Düşündüm, bu benim sorunum değil” diyor Schur – bu problem.
Seni seviyorum babacığım Doğal ki filmimizde prömiyer yapılıyor ve bu da dolaylı olarak ilgili bir suali gündeme getiriyor. Filmdeki pek oldukca kişinin ısrar etmiş olduğu benzer biçimde, hepimiz CK’nin davranışını biliyor olmalı; yazdıklarıma dönerek baktığımda, şunu görüyorum: Bundan bahsedin, bu da bunun ana akım informasyon bulunduğunu gösteriyor – o vakit tam da bu festivalin filmi göstermesi ve yönetmenini kutlaması ne anlama geliyor?
Sanırım bunun anlamı, dünyanın yavaş yavaş değişmiş olduğu ve kültüre bekçilik eden insanların mevzu sanat olduğunda oldukca zor kararlar verdiğidir. (Sonuçta Roman Polanski ve Woody Allen, Venedik Film Festivali’nde yeni filmlerin ilk gösterimini yapmış oldu.) Üzgünüm/Üzgünüm değil Filmin gösterilmesi gerekip gerekmediği ya da kim bilir onun aleyhine olacak şekilde, CK’nin davranışını mazur gören her insanın bir tek onun davranışına olanak sağlamakla kalmayıp bununla beraber zihinsel sıhhat benzer biçimde görünen bir şeyi etken olarak teşvik etmekten suçlu olup olmadığı sorusuna yanıt vermeye bile çalışmıyor. problemler.
Sadece yapmış olduğu şey, fena adamların fena şeylerden paçayı kurtardığını, zira onları düzgüsel ve gülünç görmeye yine yine şartlandırıldığımızı, “soyunma odası hitabı” ve “bir tek bir latife yapmak” benzer biçimde permütasyonları hatırlatıyor. latife.” Birkaç hanım da Üzgünüm/Üzgünüm değil CK’nin davranışını dile getirmekten iyi mi vazgeçtiklerini anlatın zira insanoğlu aslına bakarsak Louis’in yaptığının bu bulunduğunu, garip ve gülünç bulunduğunu ve haydi, bu kadar gerilmiş olmayı bırakın, bu güldürü Nihayet.
Gördükten bigün sonrasında duymak ürkütücü bir yankıydı Günün HanımıAnna Kendrick’in yetenekli ve sürükleyici ilk yönetmenlik denemesi. Film, yarışma programına çıktığında uzun bir katliam çılgınlığının ortasında kalan Rodney Alcala’nın (Daniel Zovatto) gerçek öyküsünü konu alıyor. Flört Oyunu Kendrick, o bölümdeki hanım yarışmacı Cheryl Bradshaw’ı canlandırıyor ve dizinin gerçek varoluş sebebi karşısında giderek daha çok hayal kırıklığına uğruyor: adam yarışmacıların bayanlara yönelteceği alaycı yorumlara seyircinin uluması için bir bahane.
Bunu duymak şaşırtıcı; 1978’in TV’sinin 2023’ün TV’si olmamasının belirgin yolları var. Sadece Kendrick’in filminin zekice bir halde anlatıya katmış olduğu şey, bayanların erkeklere katlanmaya şartlandırıldığı pek oldukca yol, zira söylendiği benzer biçimde onlar öldürülmekten korkuyor. (CK’nin en meşhur yanlarından biri de bayanların erkeklerle çıkmaya devam etmesine şaşırmasıydı, zira istatistiksel ve tarihsel olarak bayanların karşı karşıya olduğu en büyük çekince erkeklerdir.) Alcala’nın saldırısına uğrayan bayanlar, mide bulandırıcı bir inandırıcılıkla, erkeklerle çıkmaya çalışırken gösteriliyor. Onu sakinleştirmek, egosunu okşamak, onu memnun etmek için gülümsemek ve rahatsızlığa gülmek; hepsi öğrenilmiş hayatta kalma taktikleridir.
Sadece çoğumuz, ister bayanların esas olarak yumuşatıcı yada uysal varlık olduğu oldukca sayıda film olsun, ister sömürücü adam davranışlarının cesaret, havalılık olarak değerlendirildiği hikayeler olsun, ekranda gördüklerimizi yansılamak ediyoruz. yada dahi. Hanım kahramanların beraber oynamayı reddettiği ve “sempatik” olmayı da reddettiği filmleri görmek hâlâ birazcık sarsıcı.
Bu şaşırtıcı değil Kraliyet OteliGene TIFF’te gösterilen . Asistan Harvey Weinstein benzeri bir patronun yeni asistanını özetleyen yıkıcı bir başyapıttı. Green, Hanna (Garner) ve en yakın arkadaşı Liv’in (Jessica Henwick) Avustralya’da gezi ederken paralarının bittiğini özetleyen bu filmimizde Julia Garner’la tekrardan bir araya gelir. Uzak bir maden nahiyesindeki bir barda geçici iş buluyorlar, bir miktar “adam ilgisine” razı olmaları gerektiği önerisine gülüp geçiyorlar, sadece kendilerini her fırsatta her türlü adam ilgisiyle kuşatılmış buluyorlar.
Ne yapar Kraliyet Oteli Kalp atışlarını hızlandıran performanslarının yanı sıra, görkemli olan şey, toplumsal olarak kabul edilebilir, basit şekillerde hareket eden adamların (nüktedan sözler, ısrarlı geçişler, etkisi altına alan olmak için enerjisini gösterme) kendi türde aynalardan oluşan bir korku evi oluşturduğunu iyi mi aydınlattığıdır. Neyin hakikaten fena niyetli bulunduğunu ve neyin bir zamanlar Western’de görmüş olduğu bir adam benzer biçimde davrandığını söylemek olanaksız. Tüm bu tuhaflıklardan Liv’e bakılırsa oldukca daha azca eğlenen Hanna, hâlâ onların etkisine kapılıyor. (“Erkekler bebek olabilir,” Cheryl’a anlatılıyor Günün Hanımefendileriburaya da uyan bir nakarat.)
Bunlardan herhangi biri çözülebilir mi? İyi bir adam olmaya çalmış olduğu algısı üstüne imparatorluk kuran Louis CK hakkında herhangi bir şey yapılabilir miydi? Adamların maçoluk benzer biçimde davranmasına ve empati eksikliğinin onları adam yapmasına müsaade eden bir kültür – belirgin bir yalan fakat insanların tercih etmiş olduğu bir yalan – hakikaten kendini düzeltebilir mi? Bu hikayeleri beyaz perdeye taşıdığımızda ne yapıyoruz?
Bunlar, bu senenin filmlerinde canlı görünen büyük sorular; “iyi” erkeklere bile gerçek sahibi olmanın öğretilmesi ve sonrasında istediklerini elde edemedikleri vakit şiddetle öfkelenmelerine izin verilmesiyle ilgili. Sadece bu anlatılması zor, yaşanması ise daha da zor bir öykü. Kim bilir tek yanıt, bu soruların mühim olduğu ve ekranda kendilerine ilişkin bir yeri hak ettikleri mevzusunda yüksek sesle ısrar etmektir.
Tek gerçek alternatif hepsini yakmaktır.
Greenwich Entertainment satın alındı Üzgünüm/Üzgünüm değil TIFF galasından sonrasında. netflix Edinilen Günün Hanımı TIFF galasından sonrasında dağıtıma sunulacak. Neon yayınlanacak Kraliyet Oteli 6 Ekim’de sinemalarda.