Love Is Blind 5. sürem incelemesi: Kırmızı bayraklar, travma ve Uche gösteriyi çaldı

0

Netflix’in gizemli yanı Aşkın gözü kördür şu ki, bir halde hâlâ yeni dehşetleri gün yüzüne çıkarabiliyor.

Netflix’in bir araya getirmiş olduğu yarışmacıların hepsi, aşık olmanın en iyi yolunun, tüm travmanızı anında ve durmadan başka birinin üstüne atmak olduğu mevzusunda aynı fikir görünüyor. Bu işe yaramazsa, durulayın ve bölme duvarının arkasındaki bir sonraki yüzü olmayan kişiyle aynı işlemi tekrarlayın.

Dizi kolay bir hile üstüne kurulu: erkekler ve hanımefendiler görünmeden aşık oluyorlar ve sürem sonunda birbirleriyle evleniyorlar (yada evlenmiyorlar). Bu pek fazlaca suali gündeme getiriyor; iyi mi aşık oluruz? Oyuncu arkadaşlarının, psikologların aynı fikirde olacağından tam olarak güvenli olmadığım bir cevabı var şeklinde görünüyor. Kamera arkasında oyuncular başka bir büyük soruyla boğuşuyor: Ekran başlangıcında en fazla zamanı iyi mi elde ederim? Bu, bazılarının fazlaca kolay çözebildiği bir problem.

Aşkın gözü kördür beşinci sürem fazlaca fazla duygusal cezadır

Houston’da geçen bu beşinci bölümde, görünüşe bakılırsa dizideki her konuşmaya, her ilişkiye ve her büyük çatışmaya nüfuz eden kapsayıcı tema travmadır. Sanki bu katılımcı grubu kolektif olarak, başınıza gelen her fena şeyi birisine söylemenin aşka giden acil yollardan biri olduğuna karar vermiş şeklinde görünüyor.

Bu senenin en esrarengiz katılımcılarından önde gelen Lydia, “Birbirimize karşı savunmasız olduğumuzu düşünmüyorum” diyor. Lydia’nın kıvırcık, bal rengi saçları, bronz teni ve Teksaslı taliplerinin çoğunlukla aşılmaz bulmuş olduğu bir aksanı var; kocanıza kur yapmak zorunda kaldığınızda sinir bozucu bir kırışıklık. “Dünyadaki en büyük travman nedir?” o soruyor.

Duvarın öteki tarafında oturan Milton onu oldukça iyi duyuyor. Milton yerbilim mevzusunda geniş bilgiye haiz bir mühendistir. Uzun uzuvları ve bıyığı var. Ona bir zamanlar basketbol oynadığı ve gülünç duruma düşmüş olduğu hakkında bir öykü konu alıyor. Sırtı ağrımaya başladı ve kontrole gittiğinde doktorlar ona ciddi bir problem bulunduğunu söylemiş oldu. Omurgasının “kendi kendine çökme” eğiliminde bulunduğunu ve kırılganlığının, organlarına baskı meydana getiren ve onların başarısız olmasına yol açan zincirleme bir reaksiyona niçin bulunduğunu söylemiş oldu.

Milton, Lydia’ya “Oldukça uzun bir süre yaşamayacağımı biliyorum” diyor. Milton, dünyadaki sınırı olan zamanı şeklinde son aşama değerlidir. “Benim kadar uzun insanoğlu fazlaca daha kısa yaşıyor.”

Lydia kıkırdayarak başını yana eğerek, “Şu demek oluyor ki bana ne kadar uzun bulunduğunu söylüyorsun,” diye cevap verdi. Bu kıkırdama Milton’a ona aşık bulunduğunu söylemesine niçin oluyor; kendisinin yoğunlaştırılmış ömrünü onunla geçirdiğini görebiliyordu. Kendisi de aynı şeyi hayalinde canlandırabildiğini, muhtemelen amorf fakat uzun bir damlayla birazcık yaşlandığını hayal ettiğini söylüyor.

Bir parti için giyinmiş, çoğu ellerinde şarap kadehleri ​​olan bir grup genç kadın, Love Is Blind TV programındaki kapıdan geçerek büyük, lüks bir odaya giriyor.

Aşkın gözü kördür daima her insanın haiz olmak üzereymiş şeklinde görünmesiyle adım atar EN İYİSİ Las Vegas’ta gece. Sadece sadık seyirciler daha iyisini bilir…
Monty Brinton/Netflix

Bu sürem duygusal ve fizyolojik olarak hasar gören tek şahıs Milton değil.

İlk bölümlerde bazı iştirakçilerin fazlaca ciddi ve kimi zaman hayatlarını değiştirecek durumlarını öğreniyoruz. Bunlar içinde Milton hastalığı şeklinde şeylerin yanı sıra istismarcı anneler, ortalıkta olmayan babalar ve Meksika’da randevusunda iyi mi tecavüze uğradığını özetleyen bir adam yarışmacı da içeriyor. Uyuşturucu bağımlısı bir adama aşık olmaktan kurtulan boşanmış bir avukat olan Johnie var. Ve bir de Noel’den kaçan bir Yehova Şahidi olduğundan okulda dışlanan Izzy var, sadece ondan sonra kendisine din öğretisini aşılayan babasının biyolojik babası olmadığını öğreniyor.

Şimdi Noel’i kutlamanın heyecanını duyan Izzy, Johnie’ye “Travmaların ve güvensizliklerin olmasını sevdiğimi söylemek kulağa fazlaca garip geliyor” diyor. Birine yaşamını sarsacak deneyimlerini sevdiğinizi söylemek hakkaten alışılmadık bir durum.

“Fakat sanırım bunu seviyorum, bu sebeple bende de var,” diye temin ediyor onu.

Psikologların ve terapistlerin tavsiyeleri, geçmiş travmalarınızı duygusal partnerinizle (yada potansiyel duygusal partnerlerinizle) paylaşmanın iyi bir şey olabileceğini sadece bunu tahmin edemeyeceklerini söylüyor. Travma dökümü kanalıyla aşk bağlantısı da kesinlikle daha önceki yinelemelerde yaşandı. Aşkın gözü kördürfakat hiçbir vakit bu kadar ilgi görmedi ya da bu kadar fazlaca çiftin başına gelmedi.

Bu hasar paylaşımı bolluğu bazı garip anlara niçin oluyor – Lydia’nın Milton’a onun uzun bedenine ve kısa hayatına kıymet vereceğini söylemesi şeklinde – fakat hem de bazı sürükleyici utanç verici televizyonlar da yaratıyor. Bu kronik aşırı paylaşımcıların en azından bir kısmı kaçınılmaz olarak terk ediliyor.

10 günden azca süredir tanıdığınız bir kişiye onunla ilgilenmediğinizi söylemek gerçek dünyada oldukça kolaydır. İçinde Aşkın gözü kördür Sadece beşinci sezonda bu durum katlanarak daha da zorlaşıyor bu sebeple o şahıs size en derin, en karanlık gizemini büyük olasılıkla anlatmıştır. Bu sürem öyleki bir an var ki, Johnie uyuşturucu bağımlısı eski sevgilisi hakkında en dolambaçlı ve acı verici şekilde konuşurken birinin ona olan aşkını kaybetmesini tam anlamıyla seyredebilirsiniz.

Bu grup hasar paylaşımı, aynı cinsiyetten oyuncuların birbirleriyle muhteşem derecede yakınlaştığı ikincil bir dinamik oluşturuyor. Bu yarışmacılar bir tek yabancılar tarafınca terk edilmekle kalmıyor, hem de yeni tanıştıkları insanoğlu tarafınca da teselli ediliyorlar. Birbirlerinin isimlerini bile bilmeyen insanoğlu için birazcık fazla rahatlatıcı olan moral verici konuşmalar ve birazcık fazla derine inen sarılmalar var. Her şey birazcık garip, bilhassa de aynı flört havuzunda birbirleriyle rekabet ettiklerini düşününce.

Büyüleyici olan şey, bunu söylemenin zor olmasıdır: Tüm bu insanoğlu aslen aşkın olduğuna inandıkları şey bu mu? Yoksa dünyadan izole edildiğinizde, cinsiyete bakılırsa ayrıldığınızda, bir kapsüle kapatıldığınızda, bolca oranda alkol aldığınızda ve geçici bir duvarın arkasından hayatınızın aşkını bulmanız söylendiğinde olan şey bu mu?

Bu sürem çok kötü bir kötü karakter olduğuna bahse girebilirsiniz

Dökülen duygusal bagaj bu sürem yeni şeklinde görünse de dizi en keyifli geleneğini sürdürüyor: Bu insanlardan hangisinin mutlak gulyabani bulunduğunun yavaş yavaş ortaya çıkması.

Geçen sezonun ödülü, yardımcısı Micah ile öteki kızlara diktatörlük meydana getiren Irina’ya verildi. Her iki hanım da serinin orijinal kötü karakteri olan birinci sezondaki Jessica’yı (en büyük suçu köpeğini kırmızı şarapla beslemekti) kesinlikle sempatik gösteriyordu. Giderek daha çok uğursuz düşman bulmak, hem realite TV’nin derinliklerine inmek şeklinde geliyor hem de mantığa aykırı bir halde dizinin halihazırda belirlediği drama için yüksek çıtaya ayak uydurmak için en iyi stratejisi. Göreceli olarak düzgüsel olan Jessica’nın popülaritesi bile dizinin mutlu çiftlerini gölgede bıraktı; sezonun iki kötü karakteri Shaina ve Shake ve üçüncü sezonun tuvaletinde sinek üreyen Cole da öyleki.

Oldukça fazla detay vermeden, grup mesajlarının ve çevrimiçi sohbetlerin demirbaşları haline geleceğini düşündüğüm minimum üç şahıs var: JP, Stacy ve Uche.

İki genç Siyah adam bir çıkıntının üzerinde birbirlerine dönük oturuyor ve konuşuyorlar.

Uche (solda) bu sürem yakışıklı ve fena niyetli bir varlıktı.
Netflix’in izniyle

İlk ikisi öncekine uyuyor Aşkın gözü kördür arketipler: kendini kapatan adam ve öteki kızlar şeklinde olmayan (fakat gene de ışıltıları ve brunch’ı seven) kız.

Açıklanamayan bir nedenden dolayı JP, Amerikan bayrağını taşıyan fazlaca sayıda giysiye (gömlekler, formalar, mayolar) haizdir. JP, ABD ikonografisine, ülkenin ulusal parklarına ya da kehribar rengi tahıl dalgalarına duyulan kalıcı sevgiyi daha azca, daha fazlaca zayıf bir halde ölçülü vahşetin alt tonunu hatırlatacak şekilde agresif bir halde girmiş görünüyor. JP’yi tanımasam da ABD’nın istediğini düşünürse bana zarar vermeye çalışacağını düşünüyorum.

Ne yazık ki JP’ye pek uymayan Stacy, grup fitness egzersiz dersleri veriyor ve bronzlaştırıcı üstünde yoğunlaşıyor. O, bu dünyadaki şeyleri ya “en kötüsü” ya da “mükemmel” olarak gören türden bir insandır. Stacy erkeklerden birine doğuştan bir kabiliyete, isterseniz gizli saklı bir süper güce haiz bulunduğunu açıklar: Adamların ayakkabı numaralarını bir tek onlara bakarak tahmin edebilir.

“Bu adam tam bir pislik şeklinde davranıyordu ve ayaklarına baktım, küçüktüler ve ‘Nesin sen, 6 numara mı?’ diye düşündüm.” Stacy, kapsüllerin içinde oldukları için göremediği bir adama konu alıyor. Gene de ayaklarının 6’dan büyük bulunduğunu varsaydığını bildiriyor. Stacy’nin süper gücü – nesne kalıcılığı ve boyutu algılayabilme – nesnel olarak o denli da süper değil, fakat o ve erkeği gene de gülüyor.

Sadece JP ve Stacy, Uche olarak malum patolojik egomanyak son patronla karşılaştırıldığında bir tek uşaklardan başka bir şey değildir. Uche, bir teknoloji şirketinin sahibi olan yakışıklı bir avukattır. Hobilerinin şiir ve sözlü sözler bulunduğunu söylüyor. Uche’yi öğrenmeye ne kadar fazlaca vakit ayırırsanız, Uche’nin gerçek hobisinin duygusal terörizm bulunduğunu o denli fazlaca anlarsınız.

Kapsüllerin son aşama erken bir aşamasında – bu insanoğlu göz önüne alındığında, gene şaşırtıcı derecede kısa bir 10 gün sürüyor sonunda nişanlanmak — Uche, eşlerinden önde gelen Aaliyah’a hile yapmış olup yapmadığını sorar. Ona evet, bunun iki yıl ilkin bulunduğunu ve eski sevgilisine asla söylemediğini söylüyor. Ona kısa yanıtlar vererek bunun hakkaten gurur duyduğu ya da hakkında konuşmak istediği bir şey olmadığının sinyalini veriyor. Uche ondan sonra ona eğer onu istiyorsa dürüst olması icap ettiğini söyler. Sonrasında terapi ile suya biniş içinde bir geçiş olarak tanımlanabilecek bir şeye adım atar.

Uche, daha yeni tanıştığı bu kişiye, eğer aldattığını açıkça belirtmiş olsaydı, “Kendini dürüst bir insan haline getirirdin,” diyor. Bu yabancıya ve hayatındaki bilinmeyen durumlara teşhis koymaya devam ediyor: “Birini aldatman ve sahtekâr olman seninle ilgili.”

Hiçbir izahat borçlu olmadığı bu adama “Bunun için kendimden hakkaten nefret ettim” diye cevap veriyor. Eski sevgilisine hile yaptığını söylemenin, aslına bakarsan batmış olan ilişkiye pek bir şey katacağını düşünmüyordu. Uche’ye dersini aldığını söyleyerek ağlamaya adım atar.

Uche, “Bu yalnızca iki yıl önceydi,” diye cevap verir ve ona, eğer kapsüllerden özgür bırakılıp evlenmelerine izin verilirse kendisini aldatmayacağına inanmadığını söyler. Sadece etkileşimi öylece sonlandırmıyor; bir ilişki olasılığını onun önünde bekletiyor, ona yalvarmasını ve aslen şu şekilde demesini sağlıyor: “Ben çok kötü bir insanım ve senin aşkını hak etmiyorum, Uche, fakat lütfen bana acı bu sebeple sen Uche’sin ve ben birinden başka bir şey değilim.” alçak solucan.

Eğer bu Uche’nin gerçek dünyada iyi mi çalıştığının bir göstergesiyse, durum daha da ürkütücü bu sebeple hanımefendiler Aşkın gözü kördür güzelliği karşısında kör değil. Yüzü olmayan bir insanın hayatlarına girmesine ve onlarla bu şekilde konuşmasına izin veriyorlar! Yapımcıların entrikaları yardımıyla (oyuncu ekibi artık post-pod’larda takılıyor), Uche’nin kokuşmuş havası sürem süresince devam ediyor.

İki kadın battaniyelere sarılı halde birbirlerine tutunarak kanepede birlikte ağlıyor.

Ihmal etmeyin, her insanın yola çıktığında fazlaca mutlu görünmesi meselesi Aşkın gözü kördür? Aynı insanoğlu iki bölümden sonrasında bu şekilde görünüyor.
Netflix’in izniyle

Uche her ne kadar fena niyetli olsa da aslen Aşkın gözü kördür en saf, kristal halinde.

Aşkın gözü kördür aslen birbirini asla görmemiş iki insanoğlunun aşkı bulup bulamayacağıyla ilgili olmadığı kanıtlandı. Hayır. Bu sürem, dizi tarihindeki minimum sayıda “nişanlı” çiftin ortaya çıkmış olduğu sürem oldu. Programın mutlu, evli çiftler için vuruş averajı hala fazlaca düşük.

Uche şeklinde, Aşkın gözü kördür daima fazlaca daha alaycı bir yem ve değişiklik yapma olmuştur ve olmuştur.

Bu gösteride “kazanmak” diye bir şey yok, bu sebeple “ödüller” havuzu en fazla dramaya niçin olmak ve en parlak kırmızı bayrakları sallamak için seçilen erkekler ve kadınlardan oluşuyor. Dizi aslen evdekilerin, iki yada üç bölüm sonrasında en tehlikeli insanları maskelerini çıkarmadan ilkin tespit edebileceklerini kanıtlamaları için meydana getirilen bir alıştırmadan ibaret.

Sadık bir seyirci olarak bu program, bu can alıcıları acımasız bir verimlilikle ortadan kaldırmak için duyularımı keskinleştirdi. Aşkın gözü kördür Uche şeklinde duygusal teröristlere dikkat etmeniz, küçük ayaklarınıza gülecek Stacy’lerden kaçınmanız ve Amerikan bayrağını seven JP şeklinde erkeklere katlanmak zorunda kalan bekar, heteroseksüel hanımefendilere acımanız icap ettiğini açıkça ortaya koyuyor. A Aşkın gözü kördür Fanatik {hiç de} kör değil ve şov hepimizin görmesini kolaylaştırdı.

Aşkın gözü kördür şu anda Netflix’te yayınlanıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir