Khawaja Asif: ABD ve Çin ile dengeli ilişkileri sürdürmek ‘zor’

Hem ekonomik hem de stratejik açıdan savunmasız bir ülke olan Pakistan’ın son on seneler süresince ABD ve Çin şeklinde bölgesel güçler, Basra Körfezi’ndeki dostları ve İran ile ilişkilerinde “dengeleme hareketini” sürdürmesi oldukca zor oldu. ve Rusya Müdafa Bakanı Khawaja Asif dedi.
American dergisine verdiği hususi bir röportajda bu sözleri söylemiş oldu. Haber haftası Cumartesi günü.
“Yabancı yazman [Antony] Blinken Çin’i ziyaret ediyor, Çin ile ABD arasındaki ilişkilerin düzelmesini umalım ve yakarma edelim” dedi.
Bakan, ülkede ekonomik istikrar sağlandıktan sonrasında bu durumla hakkaten daha iyi başa çıkacaklarını söylemiş oldu.
Bakan, “Kırılganlığımız, ekonomik kırılganlığımız, aslen bizi kimi zaman üstesinden gelemeyeceğimiz pek oldukca soruna maruz bırakıyor” dedi.
İslamabad’ın ABD’nin Pakistan’a pahasına olmadığı sürece Hindistan ile ortaklık geliştirmesinde bir problemi olmadığını söylemiş oldu.
Müdafa bakanı, Hindistan’ın 1,3 milyardan fazla insanla oldukca büyük bir pazar bulunduğunu söylemiş oldu.
“Dünyanın her yerinde, öteki büyük ekonomilerin ortak olarak onlara ihtiyacı olacak. Sadece Pakistan oldukca büyük bir iktisat değil ve [is] kırılgan bir iktisat” diye ekledi.
“Haiz olduğumuz tek şey, stratejik olan, tüm iyi şeyleri değil, kimi zaman bizi hakkaten daha savunmasız hale getiren bazı şeyleri çeken coğrafi bir konum.”
Bakan, kişisel olarak, Washington’da onların durumu hakkında birazcık takdir edilmesi icap ettiğini hissettiğini ve oldukca zor seçimler yapmak zorunda kalacakları bir duruma itilmemeleri icap ettiğini söylemiş oldu.
Pakistan’ın Çin, Afganistan, İran ve Hindistan ile ortak sınırları bulunduğunu korumak için çaba sarfeden Bakan, “Onlarla iyi ilişkiler oluşturmak isteriz” dedi.
“İlişki iyi değilse onlarla ilişkilerimizi geliştirmek isteriz. Sulh içinde yaşamak istiyoruz” diye ekledi. Pakistan’ın ABD ile ilişkilerine oldukca kıymet verdiğini söyleyen Bakan, “Bu birlikteliğin gelişmesini istiyoruz” dedi.
‘Hindu milliyetçi hükümeti’
Yeni Delhi’deki görevdeki hükümeti “Hindu milliyetçisi” olarak nitelendiren Asif, Hindistan’ın bölgesel siyasete bakışının Başbakan Narendra Modi’nin iktidara gelmesinden bu yana tamamen değiştiğini söylemiş oldu.
“Hindistan’ın 1947’den beri, alt kıta bölündüğünden ve bağımsız olduğumuzdan beri peşinden koştuğu laik ideoloji, Modi’nin siyaseti yüzünden terk edildi.”
Hindistan Başbakanı Modi’ye hücum eden bakan, “Gujarat’taki siyasetine bakarsanız, gene azınlık karşıtlığına, toplumsal gerilimlere ve topluluğa karşı duyguları körükleyerek Hindu milliyetçi desteğine oy vermeye dayanıyordu. azınlıklar, hem Müslümanlar, Hıristiyanlar, Budistler ve oldukca büyük olan öteki pek oldukca topluluk.
nükleer varlıklar
Başka bir soruya müdafa bakanı, Pakistan’ın nükleer kapasitesinin yada nükleer varlıklarının şovenist yada düşmanca amaçlar için olmadığını söylemiş oldu.
“Doğrusu bence bu bizim güvenliğimizi elde eden bir şey, herhangi bir düşmanlık için değil – hayır, kesinlikle hayır, kesinlikle değil. Hindistan nükleer bir güç haline geldi. Ve seneler süresince yada on seneler süresince Hindistan tarafınca yutulmamaya zorlandık. Bu, bölgemizin huzurunu ve büyük seviyede güvenliğimizi elde eden bir şeydir. Aksi takdirde kesinlikle niyetimiz yoktur. Kesinlikle hayır” diye ekledi.
Asif, Internasyonal Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) tarafınca onaylanmış bir program bulunduğunu ve daha bir ay ilkin IAEA’dan, programımızın ABD’den bile olsa tüm standartların geçerli olduğuna dair bir izahat bulunduğunu ileri sürdü. güvenli.
“Asla, asla, asla o eşiği geçmeyeceğiz. Bu yalnız bağımsızlığımızı güvence eden bir şey” dedi.
Ekonomik denge
Müdafa bakanı, ekonomik istikrarsızlığın bir süredir boğuştuklarından biri bulunduğunu söylemiş oldu.
İstikrarsızlığın geri kalanı, ister siyasal istikrarsızlık, ister sivil huzursuzluk yada başka yerlerdeki terörist faaliyetler olsun, bu bizim halledebileceğimiz bir şey. Bunun mesele olmadığını. Ve siyasal istikrarsızlığın bir çok bununla birlikte ekonomik istikrarsızlığın bir sonucudur. Dolayısıyla bu, son 5-6 senedir karşı karşıya olduğumuz sürekli ekonomik istikrarsızlığın sonucu olan bir şey” dedi.