Kaygıyı, depresyonu ve TSSB’yi bastırmak aslen destek verir – işte bu şekilde

Yeni bir emek harcama, psikologların, negatif düşünceleri bastırmanın zihinsel sağlığınız için iyi olmadığına dair yaygın anlayışın doğru olmayabileceğini kanıtladığını gösteriyor.
Cambridge Üniversitesi’nden bilişsel sinir bilimci Michael Anderson, “Psikoterapinin amacının bir kısmı bastırılmış düşünceleri saptamak, onları öne çıkarmak, işlemek ve bunun iyileşmeye yol açtığına inanmaktır” dedi.
Sadece Anderson’un son araştırması bu fikre meydan okuyor ve garip bir alternatif öneriyor: Negatif düşünceleri bastırmak aslen anksiyete, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) ile ilişkili semptomlarda iyileşmelere yol açabilir.
Kısa sürede Science Advances dergisinde gösterilen bir çalışmada Anderson ve emek harcama arkadaşları, beyni negatif düşünceleri bloke edecek şekilde eğitmenin zihinsel sıhhat üstünde pozitif yönde tesirleri olabileceğini öne devam eden bir araştırma yürüttüler.
Çalışmalarına 16 değişik ülkeden 120 erişkin dahil edildi; bunların her birine gelecekteki vakalarla ilgili 20 korkuyu, 20 umudu ve göz doktoruna rutin ziyaret şeklinde 36 yansız vakası listelemekle göreve getirildi.
Anderson, “Korkular, ‘Uzaylıların Dünya’yı salgın etmesinden endişeleniyorum’ şeklinde genel olması imkansız. Bunun yerine, sıkıntıya yol açan tekrarlanan düşüncelerdi” diye deklare etti.
Ondan sonra katılımcılar her bir etkinlik türüyle bir kelimeyi ilişkilendirdiler. Mesela, birinin korkusu ebeveynlerinin COVID-19 sebebiyle ciddi şekilde hastalanmasıyla ilgiliyse, ilgili kelime “hastane” olabilir.
Iştirakçilerin yarısından, düşüncelerinin daha üzücü düşüncelere kaymasını engellemek için birkaç saniye süresince negatif kelimelerden birine odaklanmaları istendi. Bunun tersine, öteki yarısı aynı görevi aldı sadece kendi yansız sözleriyle.
Anderson, “Onlara her türlü başıboş düşünceyi kısa süreliğine de olsa zihinlerinden uzaklaştırmaları ve dikkat dağıtıcı şeylerden kaçınmaları talimatı verildi” diye deklare etti. Öğle yemeği akıllarında olmamalı.
Bu egzersiz üç gün süresince günde 12 kez tekrarlanır. Araştırmanın sonunda, negatif düşünceleri bastıran katılımcılar, bu korkuların daha azca belirgin hale geldiğini ve ruh sağlıklarının, yansız düşünceleri bastırmakla görevlendirilen gruba kıyasla mühim seviyede iyileştiğini bildirdi. Bu sonuçlar, emek harcama bittikten üç ay sonrasında bile tutarlı kaldı.
Başlangıçta yüksek düzeyde kaygı bildiren kişiler, kendilerinin bildirdiği kaygılarında averaj %44’lük mühim bir azalma yaşadı. Travma sonrası stresle uğraşanların kaygı, depresyon ve kaygı kombinasyonuyla ölçülen genel negatif zihinsel sağlıkları averaj yüzde 16 azalırken, pozitif yönde zihinsel sağlıkları ortalama yüzde 10 arttı.
Anderson, “Devamlı kaygısı en yüksek ve TSSB’si en şiddetli olanlar en büyük faydayı görmüş oldu. İlginç bir halde, bu müdahaleden meydana gelen herhangi bir negatif semptom vakası gözlemlemedik” dedi.
Ek olarak negatif düşünceleri bastırmanın, iştirakçilerin ruh sağlığı sorunlarının zaman içinde kötüleşme olasılığını azalttığı görüldü.
Araştırmanın sona ermesinden üç ay sonrasında iştirakçilerin ortalama %80’i, korkularını yönetmek için emek harcama esnasında öğrendikleri fikir bastırma tekniklerini kullanmaya devam ettiklerini bildirdi. Anderson ve ekibi, insanların korkularının geri dönerek dönmediğini yada yoğunlaşıp yoğunlaşmadığını araştırdı sadece bu tür iddiaları destekleyecek hiçbir kanıt bulamadılar.