Imran Khan, gizyazı kararları Toshakhana’ya karşı IHC’nin kapısını çalıyor

0
Bu dosya fotoğrafında eski başbakan İmran Han duruşma için İslamabad mahkemesine geliyor.  — AFP
Bu dosya fotoğrafında eski başbakan İmran Han duruşma için İslamabad mahkemesine geliyor. — AFP

İSLAMABAD: Hapsedilen eski başbakan İmran Khan Cuma günü, gizyazı ve Toshakhana davalarındaki cezalarına karşı İslamabad Yüksek Mahkemesi’ne (IHC) başvurdu.

Pakistan Tehreek-e-Insaf (PTI) kurucusunun avukatları Avukat Ali Zafar ve Avukat Salman Safdar, iki davadaki mahkûmiyet kararının sona erdirilmesi amacıyla müvekkilleri adına temyiz başvurusunda bulundular.

Başvurucu ek olarak mahkemeden, temyiz başvurusunda nihai karar çıkana kadar cezalarının ertelenmesini ve tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.

Gizyazı davasında dilekçe sahibi, başbakan olarak belgeyi yanında bulundurma yada Dışişleri Bakanlığı’na (FO) geri gönderme sorumluluğunun olmadığını belirtti.

Khan dilekçesinde, güvenliğin sağlanması ve şifrenin FO’ya geri gönderilmesinin Başbakan’ın baş sekreterinin sorumluluğunda bulunduğunu savundu.

ESK, usulsüzlükler sebebiyle ilk aşama mahkemesindeki yargılamayı iki kez sonlandırdı, dilekçeyi okuyun.

Hususi mahkeme, davacının adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamayı aceleyle tamamladı.

Dilekçe sahibi ek olarak, ilk aşama mahkemesinin, tanıklara karşı hazırlık yapmadan çapraz sorgu icra eden deneyimsiz müdafa avukatları atadığını söylemiş oldu.

Savunmada, mahkemenin davanın tam kaydını sunmadan kendisine karşı suçlamalar yönelttiği de açıklandı.

Geçen ay PTI kurucusu gizyazı davasında 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Aynı ay içinde bir mesuliyet mahkemesi, Toshakhana referansıyla eski başbakan ve eşi Bushra Bibi’yi ağır cezalarla 14 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Mesuliyet mahkemesi hakimi Muhammed Beşir, sonucu deklare etti ve bununla birlikte eski başbakanı 10 yıl süreyle görevden aldı ve çifte 1,57 milyar Rupi (her biri 787 milyon Rupi) para cezası verdi.

Toşakhana davası

Toshakhana, Khan’ın başbakan olarak almış olduğu armağanları tek kullanımlık fiyatlara satın almış olduğu ve bu tarz şeyleri şaşırtıcı kârlar karşılığında açık piyasada sattığı iddialarının ortaya çıkmasından bu yana mercek altında.

Eskiden politikacı olan 70 yaşındaki kriket oyuncusu, 2018-2022 yılları arasındaki başbakanlığını, yurtdışı ziyaretleri esnasında alınan ve kıymeti 140 milyon Rs’den (635.000 $) fazla olan devlet mülkiyetindeki armağanları alıp satmak için kötüye kullanmakla suçlandı.

Daha ilkin Khan’ın yardımcılarının onları Dubai’de sattığını iddia eden hükümet yetkililerine bakılırsa, hediyeler içinde kraliyet ailesi tarafınca verilen saatler de vardı.

Ek olarak altısı saat üreticisi Rolex tarafınca üretilen yedi kol saati ve en pahalısı 85 milyon Pakistan rupisi (385.000 $) tutarındaki “Master Graff limited edition” da hediyeler içinde yer aldı.

Devrin Ulusal Meclis Başkanı Raja Pervez Eşref tarafınca Seçim Komisyonu’na mevzuyu araştırmasını isteyen bir referans iletildi.

Seçim kurulu sonrasında eski başbakanı yolsuzluk uygulamalarından suçlu duyuru etti ve İslamabad mahkemesine şikayette bulunmuş oldu.

Şifreli kapı nedir?

Münakaşa ilk olarak 27 Mart 2022’de Khan’ın – Nisan 2022’de görevden alınmasına bir aydan azca bir süre kala – halka açık bir mitingde konuşma yaparken kalabalığa bir mektup sallayarak bunun yabancı bir ülkeden gelen bir gizyazı bulunduğunu iddia etmesiyle ortaya çıktı. siyasal rakipleri PTI hükümetini devirmeye çalıştı.

Mektubun içeriğini açıklamadı ve mektubun geldiği milletin adını da söylemedi. Sadece birkaç gün sonrasında ABD’yi kendisine karşı komplo kurmakla suçladı ve Cenup ve Orta Asya İşlerinden Görevli Dışişleri Bakan Yardımcısı Donald Lu’nun görevden alınmasını istediğini iddia etti.

Gizyazı, Pakistan’ın eski ABD büyükelçisi Majeed’in Lu ile görüşmesiyle ilgiliydi.

Şifrenin içeriğini okuduğunu iddia eden eski Başbakan, “İmran Han’ın iktidardan uzaklaştırılması halinde Pakistan için her şey affedilecek” dedi.

Hemen sonra 31 Mart’ta Ulusal Güvenlik Komitesi (NSC) mevzuyu ele aldı ve “Pakistan’ın iç işlerine belirgin müdahalesi” sebebiyle ABD’ye “kuvvetli bir yaptırım” sonucu vermeye karar verdi.

Hemen sonra, görevden alınmasının peşinden devrin başbakanı Şehbaz Şerif, MGK’yı bir toplantıya çağırdı ve bu görüşmede, yazışmalarda yabancı bir komploya dair hiçbir kanıt bulunmadığı sonucuna vardı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir