IHC emri, Imran Khan ve Bushra Bibi aleyhindeki NAB bildirimini ‘yasadışı’ olarak nitelendirdi

0
PTI Başkanı Imran Khan ve eşi Bushra Bibi.  — Twitter/Dosya
PTI Başkanı Imran Khan ve eşi Bushra Bibi. — Twitter/Dosya

İSLAMABAD: İslamabad Yüksek Mahkemesi Cumartesi günü Ulusal Hesap Verebilirlik Bürosu’nun (NAB) Pakistan Tehreek-e-Insaf Başkanı (PTI) Imran Khan ve eşi Bushra Bibi’yi Toshakhana davasında “yasa dışı” olarak çağırdığını duyuru etti.

Mahkeme, sonucunda “NAB’nin davet bildirimlerinin yasal bir statüsü yoktur” dedi.

17 Şubat ve 16 Mart tarihindeki tebligatlar kanuna uygun değildir, buyruk okundu.

Baş Yargıç Aamer Farooq ve Yargıç Babar Sattar tarafınca verilen mahkeme sonucu, olayın peşinden geldi. PTI şefi ve eski First Lady ESK’deki ilanlara itiraz etti.

Geçen ay IHC, standart operasyon prosedürlerini (SOP’ler) izlemeden vakada Khan ve karısını çağırmak için NAB’ye bir bildirim yayınladı. Yolsuzlukla savaşım kurumunun çağrılan Rawalpindi şubesi, çifti 9 Mart saatinde çağırmıştı.

Bushra Bibi’nin dilekçesinde, mahkemeye NAB davet bildirimlerinin yasa dışı duyuru edilmesi için yakarma edildi. Mahkeme, soruşturmayı nihai karara kadar değiştirerek soruşturmayı durdurma sonucu aldı. Toshakhana davası ek olarak ihbarnamelere istinaden davacılara yönelik disiplin cezasını da durdurur.

Ayrıca, yolsuzlukla savaşım gözlemcisi, geçen yıl Nisan ayında bir gensoru önergesi sonrasında görevden alınan eski başbakana yapmış olduğu bildirimde şunları yazdı: “Yetkili makam, sanıklar tarafınca işlendiği iddia edilen bir suçun farkına varmıştır. NAO, 1999 hükümleri uyarınca.”

Soruşturma tutanakları, PTI başkanının başbakan olarak vazife yapmış olduğu süre süresince, çeşitli yabancı ileri gelenler tarafınca kendisine sunulan bazı devlet hediyelerini elinde tuttuğunu ortaya çıkardı.

IHC, sonucunda, NAB’nin yeni bildirimde bulunmakta özgür bulunduğunun belirtilmesine gerek olmadığını belirtti.

Komut, “Yasaya bakılırsa yeni bildirimler göndermek için NAB’de herhangi bir engelleme yoktur” dedi.

Yedi sayfalık kararda ek olarak, “NAB’nin yukarıda meydana getirilen gözlemler ve mevzuyla ilgili kanun doğrultusunda dilekçe sahiplerine yeni tebligatlar yapmakta özgür bulunduğunu gözlemlemeye gerek olmadığı” açıklandı.

Karar, 2022 Ulusal Mesuliyet (ikinci değişim) Yasası’nın 19(e) Kısmına atıfta bulunarak, bölüm altındaki hükmün takip edilmediğini ve bu da bir kişinin sanık yada şahit olarak çağrılmasını mecburi kıldığını belirtti.

Ek olarak kararda, Sindh Yüksek Mahkemesinin 2007 yılındaki bir davada da ilkeleri belirlediği açıklandı. Bunlar, Arsalan Iftikhar davasında Yüksek Mahkeme tarafınca onaylanan ilkelerdir, IHC de Rukhsana davasındaki ilkeleri izlemiştir. Bangash davası, diye ekledi.

Anılan davada ortaya konan ilkeler, bildirimin aşağıdakileri içermesi icap ettiğini belirtmektedir:

  • Bir soruşturma yada soruşturmada şüpheli olan bir kişiye tebligat yapılırsa, kendisine yöneltilen suçlamaların niteliği.
  • Şikayetçinin adı ve kimliği; NAB soruşturma/soruşturma başlatmışsa bu belirtilmelidir.
  • Şüpheli yada şahit olarak çağrılan kişiden var ise istenen belgeler.
  • Şahıs şahit olarak çağrılıyorsa, bu durum davet bildiriminde belirtilir.
  • Herhangi bir maddi belge yada kaydın sorumlusu, incelemeye çağrılırsa, davet bildiriminde bu durum ve belge ve kayıtların ayrıntıları belirtilmelidir.
  • Kişinin aramış olduğu tarih, saat ve yerin görünmesidir.

İlgili öteki bilgiler. Mahkeme, yukarıda belirtilen gözlemlerle, Khan ve eşi tarafınca oluşturulan dilekçeleri bertaraf etti.

Mahkeme sonucuna bakılırsa, tebligatta kimin sanık yada şahit olarak çağrıldığının yanı sıra iddiaların niteliğinin yanı sıra şikayetçinin adı ve adresi de belirtilmelidir.

NAB’nin, eylemi kendisi başlatıp başlatmadığını bildirimde belirtmesi gerekecektir, belirtilen sıra.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir