Gaz sobası sıhhat endişeleri 1980’lerde hükümetin incelemesine doğal olarak tutuldu

0

Kırk yıl ilkin, federal hükümet gaz sobasını düzenlemenin eşiğinde görünüyordu. İç mekan hava kirliliğini ele almak için kati bir yasaktan Temiz Hava Yasasının değiştirilmesine kadar her şey masadaydı. Kurultay, 1983’te iç mekan hava kalitesi oturumları düzenledi ve Tüketici Ürün Güvenliği Komisyonu (CPSC) ve Çevre Koruma Ajansı (EPA), gazlı cihazların etkilerini araştırıyordu.

Tüketicilerin ısınması ve yiyecek yapması için naturel gaz satarak kâr elde eden sektör köşeye sıkıştı. BT bilimi tartışan ajanslara yorum yapmış oldu. Kendi çalışmalarını finanse etti ve daha çok düzenlemeden dolayı karşılaşacağı tehditleri değerlendirmek için danışmanlar tuttu.

Kamu kuruluşları, gönüllü eylemin etkili ve düzenlemenin gereksiz bulunduğunu kanıtlamak için, Northern States Power Company’nin “Isıtma Sezonunda Evlerin Temiz Havaya İhtiyacı Vardır” uyarısı şeklinde, tüketiciler için kendi literatürlerini oluşturdular. Ve 1984’te Tüketici Raporları’nın “şimdiye kadarki kanıtlar bir gaz menzilinden çıkan emisyonların bir risk oluşturduğunu gösteriyor” ve “elektrikli olanı seçmenize niçin olabilir” şeklindeki sonucu şeklinde medya raporlarına da endişeyle baktı.

Gaz endüstrisi danışmanları tarafınca hazırlanan 1984 Enerji Barosu raporu, gaz sobalarının sıhhat üstündeki etkilerine ilişkin araştırmanın “kesinleştirici değil, kışkırtıcı” olduğu sonucuna vardı.

Sonucunda, ABD yeni düzenlemeleri geçirmedi. Bunun yerine, 2020’de 70 milyon eve yakıt elde eden naturel gaz, Amerikan evlerine ve yaşamlarına daha da fazla yerleşmiş hale geldi. Ayrıca bilim adamları, gazın bir takım emisyon ve kirletici üretebileceği mevzusunda uyarıda bulunmaya devam ettiler: ötekiler içinde nitrojen dioksit, karbon monoksit, karbon dioksit, formaldehit, hidrojen siyanür ve partikül madde. Gazdan çıkan metan, iklim değişikliğine artan bir katkı sağlıyor.

Şimdi, ABD zamanı tekerrür etme riskiyle karşı karşıya ve naturel gaz kuruluşları kendilerini kırk yıl öncekine benzer bir konumda buluyor. Elimizde düzinelerce emek harcama ve maruz kalma ve riskler mevzusunda her zamankinden daha iyi ölçümler var, sadece on milyonlarca eve yakıt satmaya bağımlı olan sektör, kendisini halk sağlığı üstünde savunmada gören herhangi bir sektör tarafınca kullanılan oldukça eski bir oyun kitabını tekrardan canlandırıyor. .

Gaz endüstrisi, gaz sobası bilimini tartışmak için tütünden bir sayfa alıyor

1900’lerin başlangıcında bile, naturel gaz endüstrisi gaz sobasıyla ilgili bir problemi bulunduğunu biliyordu. O zamanlar gaz sobası olmayan insanoğlu büyük seviyede kömür yada odun kullanıyordu, sadece elektrikli sobalardan yeni rekabet ufukta görünüyordu. Hem kömürün hem de ahşabın sıhhat problemlerine niçin olduğu biliniyordu, sadece gaz şirketleri hemen sonra kendilerini bu yakıtlara temiz bir alternatif olarak konumlandıracak olsa da, sanayi temiz olmaktan uzak bulunduğunun esasen farkındaydı.

ABD Organik Gaz Derneği’nin 1907’deki ikinci senelik toplantısında, gaz temsilcileri sobanın etrafındaki havalandırma mevzusuna iyi mi yaklaşılacağını tartıştılar. Toplantıdan gösterilen tutanaklara nazaran, “Derneğin bu noktayı kayda geçireceğine inanıyorum: Baca bağlantısı olmayan bir sobaya hiçbir gaz girmemelidir.”

Bir katılımcı, “Bu gaz yakma yöntemi, yalnızca gazı direkt aldığımız ve tüm yan ürünleri bir yana bırakalım, herhangi bir gazı direkt odanıza almanın yaşamsal çekince oluşturduğu gerçeğinden dolayı kınanmalıdır.” Devrin en belirgin tehlikesi karbondioksit ve karbonmonoksit zehirlenmesiydi.

Gaz bu sorunlardan bağımsız olarak büyüdü. Önümüzdeki birkaç on yıl süresince, elektrikli ve gazlı sobalar pazarlama kampanyalarıyla harbe girdi – başkanlık öncesi bir Ronald Reagan, 1958’de General Electric’in tamamen elektrikli evi için bir pazarlama kampanyasında yer alırken, 1964’te Pennsylvania Halkın Organik Gaz Şirketi film yıldızını işe aldı. Marlene Dietrich. İlanında “Verdiğim her tanım gazla yiyecek pişirmekle yakından ilgili. Zorlanırsam elektrikli ocakta yiyecek pişirebilirim fakat bu mutlu bir beraberlik değil.”

1970’ler ve 80’lerde bilim oldukça daha nüanslı hale geldi. 1981’de gösterilen EPA’nın atadığı İç Mekan Kirleticileri Komitesi’nin ufuk açıcı raporlarından biri, “gazla pişirme ile çocuklarda akciğer fonksiyonlarının bozulması içinde bir ilişki” bulunduğunu gösterdi. Pek oldukça sual yanıtsızken, NAS, elindeki kanıtlarla gazlı cihazların “genel halk sağlığı için iyileştirici eylemi haklı çıkarmak için kafi bir tehdit” oluşturduğuna ikna olmuştu.

Gaz endüstrisi, daha geniş araştırma kitlesini baltalamak için bu minik belirsizliklere kilitlendi. Amerikan Gaz Derneği, federal kurumların 1980’ler ve 1990’lardan bu yana harekete geçmemesini hala sobaların lehine bir argüman olarak müjdeliyor.

Sadece 1986’da EPA, CPSC’ye bir rapor gönderdi. Yönetici özeti, yiyecek pişirmekten yada ısınmaktan meydana gelen gazın “sigara dumanı şeklinde bir faktörle karşılaştırıldığında oldukça büyük bir risk faktörü olmadığını” söylemiş oldu, sadece gene de daha fazlasını idrak etmek için ihtiyaç duyulan araştırma miktarına dikkat çekti: “Maalesef epidemiyolojik çalışmaların bir çok şunları içermiyor: N02 ile alakalı bilgiler ve gerçek ölçümleri olanlar içinde, evlerin sayısı ve konsantrasyonların karakterizasyonu oldukça sınırlıdır” diye devam etti rapor. “Bu, maruz kalmanın daha iyi ölçülmesinin gelecekteki çalışmalarda büyük bir gerekseme bulunduğunu gösteriyor.”

EPA ek olarak, bu cihazlardan gelen emisyonların seviyesini belirlemek için CPSC’ye nitrojen dioksit konusunu da başlattı ve “kerosen alan ısıtıcılarının ve öteki nitrojen dioksit kaynaklarının iç mekan kullanımıyla ilişkili sıhhat risklerini değerlendirmek için … daha çok çaba gösterilmesini” istedi. emisyonlar.”

Bunların hiçbiri gerçekleşmiş şeklinde görünmüyordu.

EPA, 1985 senesinde odun sobaları ve şömineler için emisyon standartları yayınladı, sadece hiçbir vakit gaz almadı. Artık herhangi bir EPA eylemi olasılığı, kamuoyundaki tartışmalardan silindi. Ajanslar görünüşe nazaran bu mevzudan geri adım attı. Tütün daha büyük bir öncelik haline geliyordu ve EPA ile Konut ve Kentsel Gelişim daha sıhhatli evler için gönüllü girişimler başlattı.

Aradan geçen yıllarda soba ve fırın teknolojisinde marjinal gelişmeler oldu. En büyük değişim, daima gaz yakan fakat söndüğünde de tehlikeli olan bir alev olan pilot ışıkların aşamalı olarak kaldırılmasıydı. Bunlar, patlama olasılığını azaltmak şeklinde gazlı cihazlarla ilgili bazı ciddi güvenlik problemlerine destek oldu, sadece soba açıkken yada kapalıyken hava kalitesi sorunlarını ele almadı. Ülke genelinde bina kodları da yaşam kurtaran karbon monoksit dedektörlerini mecburi kılmaya başladı.

Aynı dönemde, 1980’lerde sobanın güvenliğini iyileştirebilecek mühim bir gaz endüstrisi teknolojisi geliştirildi. Daha azca gaz kullanan ve gazdan gelen ve astıma yol açan en kaygı verici kirleticilerden kabul edilen nitrojen dioksit emisyonlarını azaltan bir kızılötesi brülör cihazıydı. NPR’nin haberine nazaran, düşünce kısmen talep olmadığı için rafa kaldırıldı; sobayı bu kadar popüler icra eden ikonik mavi alevi bile ortadan kaldırırdı.

Gaz sobası tartışmasının déjà vu’su

Bu tartışmalar tekrardan su yüzüne çıktıkça, gaz ticareti grupları 1980’lerde kullandıklarına benzer sözler tekrarladılar. Bu sefer sektör, devam eden belirsizliklere dikkat çekmenin yanı sıra, bilimsel düşünce birliğine direkt itiraz etti.

Gaz sobasını savunanlardan bazıları, sıhhat sorunları sebebiyle oluşturulan davalarda tütün ve kimya endüstrilerini korumak için çaba sarfeden aynı danışmanlardır.

Kasım ayında Oregon’daki Portland bölgesi Multnomah İlçesinde, kirlilik tehlikeleri sebebiyle gaz sobaları hakkında meydana getirilen bir duruşma, bu stratejiye dair bir düşünce verdi. Doktorlar ve kamu savunucuları, yaydıkları NO2 sebebiyle gazlı cihazlara karşı ifade verdiler. Gradient danışmanlık şirketi tarafınca istihdam edilen bir epidemiyolog olan Julie Goodman da dahil olmak suretiyle gaz aletinin savunucuları da vardı ve “gazlı pişirme bulunan evlerde uzun vadeli averaj NO2 konsantrasyonlarının potansiyel bir sıhhat problemi olmadığını iddia etti. Daha da önemlisi, kullanılan enerjinin deposu ne olursa olsun, havalandırmanın pişirme emisyonlarını azalttığı iyi bilinmektedir.”

Amerikan Tabipler Birliği’nin derneğin internet sayfasında geçici olarak yayınladığı bir mektuba nazaran, Goodman’ın şirketi Amerikan Gaz Derneği tarafınca gaz sobaları ile alakalı araştırmaya itiraz etmek için tutulmuştu. Mektup, Eylül ayı itibarıyla AGA’nın Gradient’i danışmanlık için tuttuğunu belirtiyordu. Kısa sürede New York Times’a verdiği bir röportajda Goodman, “tüm literatür göz önüne alındığında, mevcut epidemiyoloji kanıtları gaz sobaları ve negatif sıhhat tesirleri ile ilgili nedenselliği desteklemek için kafi değil” dedi.

Gaz endüstrisinin gaz sobaları üstündeki baskısında da benzer bir model ortaya çıktı. AGA’nın yanıtları, gazla pişirmenin zarar verdiğine dair kati bir kanıt olmadığını ve astım ile sobadan meydana gelen kirlilik içinde net bir nedensellik olmadığını altını çizdi. Ne de olsa, maruz kaldığımız tek nitrojen dioksit yada öteki kirletici deposu bu değil.

Sadece 70 milyon Amerikan evindeki gazlı aletler ve gaz sobalarından meydana gelen risklerle ilgili belirsizlik ile alakalı tüm konuşmalara karşın, pek oldukça epidemiyolog, çocuk doktoru ve öteki bilim adamlarının kendilerine güvendikleri var. Gaz kirleticiler üretir ve herhangi bir havalandırma olmadan kişinin sağlığı için tehlikeli olabilir. Gaz havalandırıldığında bile emisyonlar kaybolmaz; fena iç hava kalitesi yerine yalnız dış ortam dumanına katkıda bulunur.

Cumhuriyetçiler, son gaz sobası haberlerinin, insanların özgürlüklerini ellerinden almaya niyetli bir Biden yönetiminin uydurmuş olduğu bir paravan yada dikkat dağıtma bulunduğunu iddia ettiler (yinelemek gerekirse, ne Biden ne de CPSC sobayı yasaklamıyor). Temsilci Jim Jordan (R-OH) Cuma günü tweet attı, “Bir ihtimal Biden Yönetimi gaz sobalarınızı yasaklamaktan bu kadar kaygı etmeseydi, bu Çin casus balonunun geldiğini görürlerdi.” CPSC’ye yazdığı yakın tarihindeki bir mektupta, Senatör JD Vance (R-OH), gaz sobasını “sınırı olan araştırmaya dayanan yeni keşfedilmiş bir ‘gizli saklı çekince'” olarak nitelendirdi. Ve sağcı forumlar, “Gaz Sobası Yasağı, Biden’ın Yanlış Kullanım Gizli saklı Belgelerini haberlerden uzak tutmak içindi” teorisi de dahil olmak suretiyle komplolarla dolu.

Hiçbiri doğru değil. Kirlilik endişeleri, ergonomik olarak gaz sobaları kadar eskidir. Gaz sobası hakkında, naturel gaz endüstrisi ve müttefiklerinin ima ettiğinden daha azca münakaşa var.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir