Dışişleri Bakanı Bilawal, Pakistan’daki siyasal ve ekonomik çalkantı hakkında

0
Dışişleri Bakanı Bilawal Butto-Zardari, ABD'nin New York kentindeki Birleşmiş Milletler merkezindeki bir basın gözetimi sırasında konuşuyor.  — Twitter/@BBhuttoZardari
Dışişleri Bakanı Bilawal Butto-Zardari, ABD’nin New York kentindeki Birleşmiş Milletler karargahında düzenlemiş olduğu basın nezarete esnasında konuşuyor. — Twitter/@BBhuttoZardari

Pakistan’ın kötüleşen siyasal ve Ekonomik krizDışişleri Bakanı Bilawal Butto Zerdari Çarşamba günü yapmış olduğu açıklamada, ülkenin “muhteşem bir fırtına” ile karşı karşıya bulunduğunu söylemiş oldu.

“Maalesef Pakistan muhteşem bir fırtınayla karşı karşıya. Partizanlığı ve siyasal kutuplaşmayı artırmakla kalmıyoruz, siyasal partilerin yada siyasal paydaşların bir odada oturup kendi aralarında sorunları tartışacak durumda bile olmadıkları seviyede, biz’ ek olarak bir Ekonomik kriz,” politikacı bir röportaj esnasında söylemiş oldu Günlük Şov Bir Amerikan kanalının

Ek olarak, ülkenin Afgan hükümetinin devrilmesi ve terör saldırılarının artan sıklığı sebebiyle bir güvenlik tehdidi ve krizle karşı karşıya kalırken, hem de tarihin en büyük iklim felaketinin peşinden sarsıldığını da iddia etti.

Bakan, mevzuyla ilgili bir suali yanıtlarken, devam eden huzursuzluk Pakistan’da – yakında tutuklanması sebebiyle Pakistan Tehreek-e-Insaf Başkanı Imran Khanülke kaos ve eşzamanlı krizlerle uğraşırken, PTI başkanının ülke yasalarının kendisi için geçerli olmadığına inandığını söylemiş oldu.

İslamabad polisinin, PTI işçileri ile çevik kuvvet güçleri içinde parti başkanının konutu içinde ve çevresinde düzinelerce aktivistin kalmış olduğu şiddetli çatışmaların ortasında Han’ın Lahor’daki konutu olan Vakit Parkı’na Çarşamba gününün erken saatlerinde ulaştı. ve polis çalışanı Salı gününden bu yana yaralandı.

“Parlamentodan çekilme etti ve sistemden firar etti. Bu hususi durumda sorun Bay Khan’ı tutuklamak istemem değil. […] Ülkemde yada herhangi bir ülkede hiçbir siyasetçinin siyasal nedenlerle hapse girmesini asla istemem. Bay Khan’ın durumunda, egosu sebebiyle tutuklanma tehdidi altında” diyen bakan, eski başbakanın kendisini “fazlaca mühim” bulduğunu ve mahkemeye çıkmayacağını da sözlerine ekledi.

‘Yargı sistemiyle tam bir alay mevzusu’

Dışişleri Bakanı Bilawal, Khan’ın kararlarını “Pakistan’daki yargı sistemi, hukukun üstünlüğü ve Pakistan Anayasası ile tam bir alay mevzusu” olarak nitelendirdi.

Dışişleri bakanı, “Sokaklarda oynayan ve günlük Pakistanlıları etkileyen gerçek sorunlardan dikkati dağıtan bu siyasal kaosun olduğu bir duruma yakalandık” dedi.

Pakistan’daki demokrasi durumunun kırılgan olup olmadığı sorulduğunda, politikacı “Kesinlikle. Pakistan, tarihimizin büyük bir bölümünde direkt askeri diktatörlük altında olmuştur” dedi.

Bilawal, “Pakistan’daki demokratik olmayan yönetimden” çıkar elde eden güçlerin, anası ve eski başbakan Benazir Butto’nun ölümünden sonrasında siyasal partilerin bir araya gelmesinden hoşlanmadığını söylemiş oldu. “Böylece Bay Khan’ı desteklediler ve onu iktidara getirdiler. Ve bu şimdi yalnız o kişilerin yüzlerinde patlamakla kalmadı, ülkemiz için de ciddi neticeleri oldu” dedi.

‘Yoksulların en fakiri üstündeki büyük yük’

Siyasal istikrarsızlığın Pakistan ekonomisini iyi mi etkilediğine ilişkin bir suali yanıtlayan bakan, “IMF ile antak kalma önceki hükümet tarafınca yapılmış oldu. [which] IMF ile olan anlaşmayı ihlal etti. Pakistan’ı son aşama istikrarsız bir ekonomik duruma soktular. […] IMF ile müzakerelerimiz devam ediyor ve hemen hemen neticelenmedi. Bence Pakistan böylesine muhteşem bir fırtınayla karşı karşıyayken, bazı problemler kendi yarattığımız, sadece bazıları, mesela sel ve ötekiler, kendimize ilişkin, IMF ile meydana getirilen görüşme bunu hakkaten hesaba katmalı ve ben bunu düşünmüyorum. Şu an o şekilde bulunduğunu düşünmüyorum.”

Pakistan’ın IMF ile anlaşmaları yada ülkenin kendi iç ekonomik politikası olsun, yoksulların en yoksullarının üstünde fazlaca büyük bir yük bulunduğunu da sözlerine ekledi.

“Piramidin dibinde fazlaca büyük bir yük var. […] sadece ekonomimiz hakkında iyi mi konuştuğumuz ve bunu başarmak için ülke içinde hangi kararları aldığımız mevzusunda temel bir reforma ihtiyacımız var” dedi.

‘Harp’ın sisi’

Ev sahibi, bakanı bilhassa terör bağlamında Pakistan ile ABD arasındaki ilişkiler hakkında sorguladığında, teröre karşı harp esnasında ve onu takip eden tüm dönem süresince ne olursa olsun, “her insanın kararını renklendiren bir harp sisi” bulunduğunu söylemiş oldu. yapma, her insanın algısı”.

Afganistan’ın bir gerçek olduğu ve dünyanın bu mevzuyu ele alma mevzusunda ciddileşmesi gerektiği mevzusunda ısrar etti.

“Sahadaki gerçeklere, Pakistan ve ABD’nin pozisyonuna ve bakış açısına dayanarak göz göze geldiğimize inanıyorum. […] Ve geçmişte ne olursa olsun, bu mevzuda dürüst konuşmalar yapabilmeliyiz” diyen Dışişleri Bakanı, iki ülkenin beraber çalışmasının ve geleceğe yönelik stratejiler geliştirmesinin fazlaca mühim bulunduğunu da sözlerine ekledi.

“Meslektaşım Bakan Blinken ile üstünde çalıştığım mevzu bu” dedi.

“Internasyonal cemiyet Taliban’la angaje olmalı”

Bilawal, Taliban’ın tekrardan iktidara gelmesinden bahsederken, Pakistan’ın Afganistan’ın komşusu olmasına karşın kendilerini diplomatik olarak tanımadığını sadece gene de sınırındaki gerçeklerle yüzleşmek zorunda kaldığını söylemiş oldu.

“Bir tek kendimiz için değil, internasyonal cemiyet için de onlarla ilişki oluşturmayı savunuyoruz” dedi.

Taliban’ın bayanların eğitimine yönelik yasağı hakkında konuşan dışişleri bakanı şunları söylemiş oldu: “Başlangıçta pozitif bir başlangıç ​​yaptığımıza inanıyorum, sadece bayanların eğitimi ve eğitime erişim haklarıyla ilgili olanlar göz önüne alındığında, bu benim yada başkaları için inanılmaz derecede zor hale geliyor.” Benim şeklinde onlarla ilişki oluşturmak isteyen, Afganistan halkının karşı karşıya olduğu sorunlara çözüm bulmaya gayret gösteren kişiler.”

Afganistan’ın geçici hükümeti tarafınca alınan kararların “onlara yardım etmemize destek olmadığını” söylemiş oldu ve hükümetin en büyük endişesinin, Afganistan’da ne olursa olsun, neticeleri ilk hissedenlerin Pakistan olacağı bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Güvenlik durumu hakkında konuşan Bilawal, Afganistan’daki ekonomik durum ne kadar kötüleşirse, oradaki terörist grupların o denli fazlaca silaha haiz olacaklarını ve amaçlarına o denli fazlaca insan katabileceklerini söylemiş oldu.

Taliban’la ilişki oluşturmayı yineleyen dışişleri bakanı, Taliban’dan “kızların öğrenmesine izin vermesini” istedi.

‘İç dikkat iklim sorunundan uzaklaştı’

Pakistan’ın karşı karşıya olduğu iklim problemi hakkında konuşan Bilawal, ülkenin hala sonuçlarıyla savaşım ettiğini sadece ülke içindeki dikkatin ve siyasal konuşmanın bu mevzudan uzaklaştığını söylemiş oldu.

Ülkedeki mevcut siyasal duruma atıfta bulunan dışişleri bakanı, Pakistan’ın 33 milyondan fazla yaşamı etkileyen, sekiz milyondan fazla insanı yerinden eden ve ekonomiyi çökerten iklim sorunundan uzaklaştığını söylemiş oldu.

Bilaval, probleminin tek bir ülkenin problemi olmadığı için internasyonal toplumu bir araya gelmiş olarak çözmeye çağırdı.

İklim değişikliğinin bir sonucu olarak yitik ve ziyanı ele alacak parayı bulmak için dünyanın beraber emek vermesi icap ettiğini söylemiş oldu.

“Bunun yalnız ABD’nın yada Çin’in kendi başına halledemeyeceği kadar büyük bir problem olduğuna inanıyorum. Bu, dünyanın bir araya gelip karar vermesi ihtiyaç duyulan bir şey, harp dikkatimizi dağıtacak mı?” ve her zamanki şeklinde çatışma ve politika mi yoksa bu soruna bir çözüm mü bulacağız?” diye sordu.

Biri COP27’de ve ikincisi Cenevre’deki İklim Dirençli Pakistan Konferansı’nda olmak suretiyle bu zor zamanlarda Pakistan’ın yanında yer almış olduğu için internasyonal topluluğa teşekkür ediyoruz.

Bilawal ek olarak, Pakistan’ın buzulların erimesi sebebiyle nehirlerden fazlaca daha çok sel ile karşı karşıya kalacağını söylemiş oldu. Ülkemde yaşayan insanlara içme suyu sağlayamayacağız” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir