Devrik Myanmar lideri Suu Kyi toplam 33 yıl hapis cezasına çarptırıldı

0
13 Mart 2021'de çekilen bu dosya fotoğrafında, protestocuların Yangon'daki askeri darbeye karşı gece düzenlediği gösteri sırasında gözaltına alınan sivil lider Aung San Suu Kyi'nin bir görüntüsü ekrana yansıtılıyor.— AFP
13 Mart 2021’de çekilen bu dosya fotoğrafında, protestocuların Yangon’daki askeri darbeye karşı gece düzenlemiş olduğu şov esnasında gözaltına alınan sivil önder Aung San Suu Kyi’nin bir görüntüsü ekrana yansıtılıyor.— AFP

Devrik Myanmar demokrasi lideri Aung San Suu Kyi, mahkum Uzun davaları Cuma günü sona erdiği için yedi yıl daha hapis cezasına çarptırıldı ve Nobel ödüllü şimdi otuz yılı aşkın süredir demir parmaklıklar ardında.

A mahkum 77 yaşındaki Suu Kyi, geçen yılki darbeden bu yana yolsuzluktan yasadışı yollardan telsiz bulundurmaya ve COVID kısıtlamalarını çiğnemeye kadar kendisine yöneltilen her suçlamadan mahkum edildi.

Cuma günü, bir hükümet bakanı için bir helikopterin kiralanması, bakımı ve satın alınmasıyla ilgili beş yolsuzluk suçundan yedi yıl hapis cezasına çarptırıldı ve bu davada “devletin zararına” niçin olduğu iddia edildi.

Hak gruplarının uydurma olarak reddettiği 18 aylık mahkeme sürecinden sonrasında toplam 33 yıl hapis cezasına çarptırılan Suu Kyi’nin sıhhat durumunun iyi olduğu, davaya aşina bir yasal kaynağın söylediğine gore AFP.

Medyaya konuşma yetkileri olmadığı için adının açıklanmasını istemeyen bir kaynak, “Tüm davaları bitti ve aleyhinde başka suçlama yok” dedi.

Gazetecilerin duruşmalara iştirak etmesi yasaklandı ve Suu Kyi’nin avukatlarının medyayla hitabı engellendi.

Şehirdeki bir AFP muhabiri, askeri inşa edilmiş başkent Naypyidaw’da Suu Kyi’nin tutulduğu hapishaneye giden yolun karardan ilkin trafiğe kapalı bulunduğunu söylemiş oldu.

Kaynak, son duruşmada Suu Kyi ile beraber suçlanan eski Myanmar başkanı Win Myint’in de aynı cezayı aldığını belirterek, her ikisinin de temyize gideceğini sözlerine ekledi.

Duruşması başladığından beri, Suu Kyi yalnızca bir kez – çıplak bir mahkeme salonundan grenli devlet medyası fotoğraflarında – görüldü ve dünyaya ileti iletmek için avukatlara bel bağladı.

Suu Kyi’nin onlarca senedir hakim olduğu Myanmar’ın demokrasi mücadelesindeki birçok şahıs, “Halkın Müdafa Güçleri”nin ülke genelinde orduyla tertipli olarak çatışmasıyla, temel ilkesi olan şiddete başvurmamayı terk etti.

Geçen hafta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, darbeden bu yana Myanmar’daki duruma ilişkin ilk sonucunda cuntayı Suu Kyi’yi özgür bırakmaya çağırdı.

Sürekli üyeler ve cunta müttefikleri Çin ve Rusya’nın ifadelerde meydana getirilen değişikliklerin peşinden veto kullanmamayı tercih ederek çekimser kalmasından sonrasında, konsey tarafınca göreceli bir birlik anıydı.

‘Komik’

Avustralya’daki Curtin Üniversitesi’nde doçent olan Htwe Htwe Thein, yolsuzluk suçlamalarının “komik” bulunduğunu söylemiş oldu.

“Aung San Suu Kyi’nin liderliği, yönetimi yada yaşam tarzındaki hiçbir şey, en küçük bir yolsuzluğa işaret etmez” dedi.

Internasyonal Kriz Grubu’ndan Richard Horsey, “Şimdi sual, Aung San Suu Kyi ile ne yapılacağı olacak” dedi.

“Cezasını bir tür ev hapsinde çekmesine izin vermek ya da yabancı elçilerin ona sınırı olan erişimine izin vermek.

Sadece rejimin bu tür kararlar almak için acil etmesi pek ihtimaller içinde değil” dedi.

Ordu, Kasım 2020’de Suu Kyi’nin Ulusal Demokrasi Birliği’nin (NLD) büyük bir farkla kazanılmış olduğu seçimler esnasında yaygın seçmen sahtekarlığı yaptığını iddia etse de, internasyonal gözlemciler sandıkların büyük seviyede özgür ve adil bulunduğunu söylüyor.

Cunta o zamandan beri sonucu iptal etti ve 11 milyondan fazla seçmen dolandırıcılığı vakasını ortaya çıkardığını söylemiş oldu.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Phil Robertson, Suu Kyi’nin inançlarının “hem onu ​​kalıcı olarak kenara atmayı hem de NLD partisinin ezici zaferini baltalamayı ve sonunda geçersiz kılmayı hedefliyor” dedi.

Myanmar, ordunun iktidarı ele geçirmesinden bu yana, Güneydoğu Asya ulusunun kısa süreli demokrasi deneyimini sona erdiren ve büyük protestoları ateşleyen bir kargaşa içinde.

Cunta, insan hakları gruplarının söylediğine gore köylerin yerle bir edilmesi, kitlesel yargısız infazlar ve sivillere yönelik hava saldırıları içeren bir baskıyla karşılık verdi.

Birleşmiş Milletler çocuk ajansına gore, darbeden bu yana bir milyondan fazla insan yerinden edildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir