BM Yardım Şefi, işgal altındaki Filistin-İsrail’deki olayların ölçeğinin ‘ürpertici’ bulunduğunu söylemiş oldu
Birleşmiş Milletler Yardım Şefi Martin Griffiths Salı günü yapmış olduğu açıklamada, işgal altındaki Filistin Toprakları ve İsrail’de olup bitenlerin ölçeği ve hızının tüyler ürpertici bulunduğunu söylemiş oldu.
Griffiths, X’teki (eski adıyla Twitter) bir gönderisinde, “Yüzlerce İsrailli öldürüldü ve binlercesi yaralandı. Oldukça sayıda şahıs tutsak tutuluyor ve hayatlarına yönelik korkulu tehditlerle karşı karşıya. İsrail’e fark gözetmeyen binlerce roket fırlatıldı.” dedi.
“Nüfusun yoğun olduğu Gazze’de yoğun bombalamalarda yüzlerce Filistinli öldü, binlercesi de yaralandı. Yerinden edilmiş ailelerin barındığı evler, sıhhat merkezleri ve okullar vuruldu. Artık tüm kent kuşatma altında.”
“Tüm taraflara mesajım nettir: Harp yasalarına uyulmalı. Tutsak tutulanlara insanca davranılmalıdır. Rehineler gecikmeden özgür bırakılmalıdır. Çatışmalar süresince siviller ve sivil altyapı korunmalı. Sivillerin başka bölgelere gitmelerine müsaade edilmeli. Daha güvenli bölgeler. Gazze’ye insani yardım ve yaşamsal hizmet ve araç-gereç engellenmemeli. Tüm bölge taşma noktasında. Sertlik durmalı” dedi.
Ayrıca Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Salı günü ABD’yi tayyare gemisi hücum grubunu İsrail’e yaklaştırdığı için eleştirdi ve Gazze’de “ciddi katliamlar” gerçekleştireceğini söylemiş oldu.
Hamas’ın Cumartesi günü İsrail’e düzenlemiş olduğu sürpriz saldırının peşinden, ABD Müdafa Bakanı Lloyd Austin Pazar günü yapmış olduğu açıklamada, ABD’nin aralarında USS Gerald R. Ford’un da bulunmuş olduğu bir tayyare gemisi hücum grubunu İsrail’e daha yakın bir yere taşıyacağını söylemiş oldu. El Arabiya.
“ABD’nin tayyare gemisi İsrail’in yakınında ne meydana getirecek, niçin gelecekler? Çevredeki tekneler ve üstündeki uçaklar ne meydana getirecek? Erdoğan, Avusturya Başbakanı Karl Nehammer ile Ankara’da düzenlemiş olduğu ortak basın toplantısında, “Gazze ve çevresini vuracaklar, orada ciddi katliamlar için adımlar atacaklar” dedi.
Filistin Kurtuluş Örgütü FKÖ yürütme komitesi genel sekreteri Hüseyin El-Şeyh Salı günü yapmış olduğu açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ne besin ve tıbbi araç-gereç getirme talebini de reddettiğini söylemiş oldu.
“Gazze Şeridi büyük bir insani felaketle karşı karşıya olduğundan, internasyonal insani kuruluşlara ve internasyonal topluma, saldırının durdurulması, yardım malzemelerinin girişine izin verilmesi, elektrik ve suyun tekrardan sağlanması için acilen müdahale etmeye çağırıyoruz” dedi.
İsrail, Salı günü Gazze Şeridi’ndeki Hamas hedeflerini bombalarken, Başbakan Binyamin Netanyahu, ülkesinin askeri harekatının devamlı bir savaşın yalnızca başlangıcı olduğu mevzusunda uyardı.
Netanyahu, Lübnan sınırındaki çatışmalar ve İsrail’in Gazze’yi işgal edeceği beklentileri içinde bölgesel bir çatışma korkusunun arttığı bir dönemde “Ortadoğu’yu değişiklik yapma” sözü verdi.
Çatışma hakkında şu ana kadar bildiklerimiz şunlar:
Hücum iyi mi gerçekleşti
Yüzlerce Hamas savaşçısı, 1973 Arap-İsrail savaşının patlak vermesinden 50 yıl sonrasında gelen bir saldırıyla, Yahudilerin bayramı olan Simchat Torah Cumartesi günü sabah 6:30 (03:30 GMT) civarında İsrail’e hücum etti.
Gazze merkezli Hamas İsrail’e binlerce roket fırlattı ve kuşatım altındaki Filistin bölgesinin etrafındaki çitleri aşmak için patlayıcılar ve buldozerler kullandı.
Hamas, motosikletler, kamyonetler, motorlu planörler ve sürat tekneleri kullanarak İsrail’e akın ederek Aşkelon, Ofakim ve Sderot benzer biçimde şehirleri hedef aldı.
Hamas, Gazze civarlarındaki Kibbutz Reim civarlarında yüzlerce İsrailli genç ve yabancının katılmış olduğu müzik festivalinde kırım gerçekleştirmiş oldu.
İsrail, Hamas’ın 150’den fazla kişiyi rehin aldığını söylemiş oldu. Bunlar içinde minimum 11 Taylandlı, iki Meksikalı ve bilinmeyen sayıda Amerikalı ve Alman bulunuyor.
İsrail iyi mi karşılık veriyor?
İsrail Pazar günü Hamas’a harp duyuru etti ve Müdafa Bakanı Yoav Gallant Pazartesi günü Gazze’nin “tam kuşatma” emrini verdi, bu da “elektrik yok, yiyecek yok, su yok, gaz yok” anlamına geliyor.
Ordu, Gazze yakınlarına on binlerce asker ve ağır zırhlı yığdı ve “Demir Kılıçlar” adını verdiği bir harekat için 300.000 yedek askeri çağırdı.
Netanyahu, Hamas’ın, 15 yılı aşkın süredir İsrail-Mısır ablukası altında kuşatılmış 2,3 milyonluk yoksul bir bölge olan Gazze’deki sığınaklarını “moloz” haline getireceğine yemin etti.
Salı günü ordu, sınıra yakın toplulukları tahliye ettiğini duyurduktan bigün sonrasında, Gazze ile “sınır üstündeki kontrolün azca oldukca tekrardan tesis edildiğini” söylemiş oldu.
İsrail, Pazartesi-Salı günleri içinde Gazze’yi daha da bombaladı ve saldırılar Jabalia sığınmacı kampına yoğunlaştı.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları Pazartesi günü yapmış olduğu açıklamada, İsrail hava saldırılarının “düşmanın dört mahkumunu” öldürdüğünü söylemiş oldu.
Salı günü Gazze’deki gazeteci sendikası, İsrail’in hava saldırısında üç Filistinli gazetecinin öldürüldüğünü söylemiş oldu.
Lübnan ile İsrail arasındaki sınır bölgesinde de İsrail güçleri ile Hizbullah içinde iki gündür çatışmalar yaşanıyor.
Ölü sayısı artıyor
İsrail, Hamas’ın İsrail şehirleri, kasabaları ve kibutz topluluklarında 900’den fazla kişiyi öldürdüğünü ve 2.000’den fazla insanı yaraladığını söylüyor.
Kibbutz Reim civarlarındaki Supernova müzik festivalinde tahminen 270 şahıs öldürüldü.
Gazze tarafında sıhhat yetkilileri minimum 830 kişinin öldüğünü ve 2.900’den fazla kişinin yaralandığını söylemiş oldu.
Salı günü İsrail ordusu, tekrardan ele geçirdiği cenup bölgelerde 1.500 Hamas silahlı üyesinin cesedini bulduğunu deklare etti.
Öteki 10 ülkeden öldürülen yabancılar içinde 18 Taylandlı ve 10 Nepalli, 11 ABD vatandaşı ve minimum sekiz Fransız vatandaşı da yer ediniyor.
Cumartesi gününden bu yana 15 Filistinlinin öldüğü işgal altındaki Batı Şeria’da da huzursuzluk yaşanıyor.
Hamas saldırıyla ilgili ne dedi?
Hamas, “El Aksa Tufanı Operasyonu” olarak adlandırdığı saldırıda 5.000 roket ateşlediğini söylemiş oldu.
Örgütün başkanı İsmail Haniyeh Cumartesi günü “topraklarımızı ve işgal hapishanelerinde çürüyen mahkumlarımızı kurtarmak için verilen mücadeleye” devam edeceğine yemin etti.
Hamas, “Batı Şeria’daki direniş savaşçılarının” yanı sıra “Arap ve İslam uluslarına” da harbe katılma çağrısında bulunmuş oldu.
Pazartesi günü, “askeri operasyonun halen devam etmesi” sebebiyle İsrail ile mahkum takası müzakeresi reddedildi.
Ondan sonra İsrail’in herhangi bir uyarıda bulunmaksızın sivil bir hedefe yönelik her saldırısında rehineleri öldürmeye başlamış olacağı tehdidinde bulunmuş oldu.
Müttefikler ne yapıyor
Lübnan’ın İran destekli grubu Hizbullah, Hamas’ın saldırısıyla “dayanışma amacıyla” Pazar günü erken saatlerde şimal İsrail’e füzeler ve top mermileri fırlattığını söylemiş oldu.
İsrail ordusu ise topçu ateşiyle karşılık verdiğini deklare etti.
Pazartesi günü İsrail ordusu, Lübnan’dan sınırı geçen oldukca sayıda silahlı şüpheliyi öldürdüğünü ve helikopterlerinin bölgeye saldırılar düzenlediğini söylemiş oldu.
ABD, Pazar günü Başkan Joe Biden’ın kilit müttefiki için “ek destek” talimatı vermesiyle İsrail’e “oldukca sağlam ve sarsılmaz” destek sözü verdi.
ABD Birliği, çatışmaya katılan yeni aktörlere karşı caydırıcılığı çoğaltmak amacıyla bir tayyare gemisi harp grubunu Doğu Akdeniz’e kaydırdı.
Beyaz Saray’dan Pazartesi günü gösterilen ortak bildiride ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya saldırıyı kınadı ve İsrail’e tam destek verdiklerini altını çizdi.
“Filistin halkının meşru isteklerini kabul ettiklerini” söylediler sadece Hamas’ın “Filistin halkına daha çok terör ve kan dökmekten başka hiçbir şey sunmadığını” söylediler.
İran, Hamas saldırısında görevi olduğu yönündeki iddiaları onlarca defa reddetti. Wall Street Dergisi bunun planlanmasına destek bulunduğunu bildirdi ve Filistinli gruba “yeşil ışık” verdi.
Dini önder Ayetullah Ali Hamaney Salı günü İsrail destekçilerinin İran’ı Hamas saldırısının arkasında olmakla suçlamakta “yanlış” olduklarını söylemiş oldu.
Dünya iyi mi tepki verdi
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısını “en kuvvetli ifadelerle” kınadı ve “daha geniş bir yangını önlemek için diplomatik çaba gösterilmesi” çağrısında bulunmuş oldu.
Kuşatma duyurusundan “derin üzüntü duyduğunu” söyleyen Erdoğan, Gazze’nin esasen fena olan insani durumunun “yalnız katlanarak kötüleşeceği” mevzusunda uyardı.
Avrupa Birliği Pazartesi günü, ödemelerin askıya alınması mevzusunda üye ülkeler içinde çıkan anlaşmazlığın peşinden Filistinlilere meydana getirilen kalkınma yardımı ödemelerini gözden geçirdiğini söylemiş oldu.
Rusya Pazartesi günü yapmış olduğu açıklamada, İsrail’de sulh için “en güvenilir” çözümün bir Filistin devleti kurmanın bulunduğunu ve terörle mücadelenin tek başına güvenliği sağlamayacağını söylemiş oldu.
Filistin davasını kuvvetli bir halde destekleyen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her iki tarafı da “barışı desteklemeye” çağırdı.