Bir durgunluktan kaygı ediyorsanız ekonomide izlemeniz ihtiyaç duyulan 4 değişim

0

Iktisat şu anda karışık. Pek oldukça ekonomist, ABD’nin gelecek yıl resesyona gireceğini tahmin ediyor. Enflasyon inatla yüksek kalmaya devam ediyor ve Merkez Bankası agresif bir halde faiz oranlarını yükseltmeye devam ediyor. Sadece işgücü piyasası dayandı: İşverenler açık pozisyonları doldurmakta zorlanıyor ve işsizlik oranı düşük kalmaya devam ediyor.

Cuma günü gösterilen bir istihdam raporu, loş görünüme karşın, işgücü piyasasının hala çalkalandığını ve ekonomide parlak bir nokta olmaya devam ettiğini gösterdi.

Emek harcama İstatistikleri Bürosu raporuna bakılırsa, işverenler Aralık ayında ekonomiye 223.000 iş ekledi. Bu, işverenlerin 256.000 iş eklediği, sadece ekonomistlerin beklediğinden birazcık daha çok olduğu bundan önceki aya bakılırsa bir yavaşlama.

Fed’in faiz artırımlarının etkilerinin ekonomik verilerde tam olarak ortaya çıkması çoğu zaman aylar alır. Fed, borçlanmayı daha pahalı hale getirerek talebi yavaşlatmaya ve tüketicilerin daha azca harcama yapmasını sağlamaya çalışıyor. Bu, süre içinde enflasyonu düşürmeye destek olacaktır, sadece bu hem de işletmelerin işçi alımını yada işçi çıkarma sürecini hızlandırmasına niçin olabilir.

Şimdiye kadar – ekonomik gerileme korkularına ve tahminlerine karşın – işgücü piyasası verileri ABD’nin bir durgunluğun eşiğinde bulunduğunu göstermiyor. İşte ekonomistlerin yakından izlediği birkaç mühim sayı için bir rehber.

1) İş büyümesi

İstihdam büyümesi yavaşlasa ve Kasım ayı kazançları aşağı yönlü revize edilse de, işverenler ekonomiye her ay sağlam sayıda iş eklemeye devam ediyor (2021’de, işsizliğin pandemi esnasında daha erken artmasının peşinden ekonominin toparlanacak daha oldukça şeyi olduğundan iş kazanımları daha güçlüydü) ). Ekonomistler, ekonominin birkaç aydır devam eden iş kayıpları görmeye başlamasının rahatsız edici olmaya başlayacağını söylüyor.

İstihdam açıkları hala yüksek olduğu ve bu tarz şeyleri dolduracak kafi işçi olmadığı için, Fed yetkilileri iş büyümesinin ülke işsizlikte büyük bir artış görmeden geri çekilebilecek alana haiz olduğuna inandıklarını söylediler. Mesela, işverenler işçileri işten çıkarmak yerine pozisyonları boş bırakabilir. Fed, kısmen enflasyonu düşürmeye destek olması ihtiyaç duyulan ücret artışı üstündeki baskıyı hafifletmek için kasıtlı olarak işgücü piyasasını zayıflatmaya çalışıyor.

Moody’s Analytics’in baş ekonomisti Mark Zandi, Fed’in aylık istihdam artışlarının 100.000 ile sıfır arasındaki herhangi bir sayıya düşmesinden “oldukça memnun” olacağını söylemiş oldu.

Zandi, “Bu istihdam artışı hızında, işsizliğin yavaş yavaş yükseldiğini görürsünüz, sadece ekonomiye olan itimatı kaybetmeye ve tüketicilerin geri çekilmesine niçin olacak kadar süratli değil” dedi.

Glassdoor’un baş ekonomisti Aaron Terrazas, birkaç ay sürecek net iş kayıplarının işçiler için rahatsız edici bir sorun işareti olacağını söylemiş oldu. Gene de, işgücü piyasasının gücü sebebiyle ekonominin bir durgunluktan “oldukça uzun bir yol” bulunduğunu ve ABD’nin bir durgunluktan kaçınmasının mümkün bulunduğunu kaydetti.

Terrazas, “Bu kesinlikle endişelenebileceğiniz bir şey,” dedi.

2) İşsizlik oranı

Pek oldukça iktisatçı, ekonominin resesyona girip girmediğinin bir ölçütü olarak, işsizlik oranının keskin bir halde artıp artmadığını ölçen “Sahm ​​kuralı”ndan alıntı yapıyor. Eski Fed ekonomisti Claudia Sahm tarafınca oluşturulan kurala bakılırsa, işsizlik oranının üç aylık averajı son 12 aydaki en düşük seviyesinin yarım puan üstüne çıktığında bir durgunluk tetikleniyor.

Bu olmadı. Cuma günkü rapora bakılırsa, işsizlik oranı Aralık ayında düşük kaldı ve yüzde 3,5’e düştü. Bu, bundan önceki ay yüzde 3,6’dan ve yarım yüzyılın en düşük seviyesinden düştü.

Gene de, daha çok işçinin kenardan çıkıp iş aramaya başlaması benzer biçimde değişik faktörler, daha yüksek bir işsizlik oranını artırabilir. Indeed Hiring Lab’de Şimal ABD ekonomik araştırma direktörü Nick Bunker, altta yatan verilerin işsizlik oranının iyi mi ve niçin arttığını belirlemeye destek olacağını söylemiş oldu. Mesela, işi olmayan olanların iş bulma oranını hesaplamak için kullanılabilecek, gelecek ay içinde işi olmayan olmaktan işe giren işçi sayısına ilişkin verilerin incelenmesinin mühim olacağını söylemiş oldu.

Bunker, “Bu sayı düşme eğilimini sürdürür ve düşerse, bu işi olmayan işçilerin iş bulmakta zorlandığının bir işareti olur, bu da işgücü piyasası için negatif bir işarettir” dedi.

3) İşsizlik iddiaları

İşsizlik başvuruları, bir durgunluğun ilk habercilerinden biri olabilir. Veriler haftalık olarak yayınlandığından ve öteki aylık hükümet raporlarından daha güncel olduğundan ekonomistler, işten çıkarmalar için bir vekil olarak iddiaları izliyor.

Moody’s Analytics’ten Zandi, işsizlik başvurularının dengeli bir işgücü piyasasına haiz daha düzgüsel bir ekonomide tipik olarak haftada averaj 250.000 civarında bulunduğunu söylemiş oldu. İşsizlik başvuruları haftada ortalama 300.000’e yaklaşırsa, bunun bir durgunlukla tutarlı olacağını söylemiş oldu.

Emek harcama Bakanlığı verilerine bakılırsa, işsizlik başvuruları bundan önceki haftaya bakılırsa 19.000 düşerek 31 Aralık ile biten haftada 204.000’e geriledi. İşsizlik başvuruları 2022’de zamanı seviyelere kıyasla düşük kalmış olarak işgücü piyasasının sıkılığını altını çizdi: Geçen yıl müracaat sayısı 16 Temmuz’da sonlanmış olan haftada 261.000 ile zirve yapmış oldu.

4) İşten çıkarmalar, açık pozisyonlar ve işten ayrılma oranı

İşten çıkarmalar, açık pozisyonlar ve kaç işçinin işini bıraktığına ilişkin veriler de ekonomistlerin işgücü piyasasının gücü hakkında daha çok informasyon edinmesine destek verir ve aylık bir BLS raporunda yayınlanır.

İşten çıkarmalar Kasım ayında 1,4 milyon ile düşük kaldı (karşılaştırıldığında, işten çıkarmalar, pandemi artışından ilkin Şubat 2020’de ortalama 2 milyondu). İşini bırakanların sayısı da normalden yüksek olmaya devam ediyor. Son olarak rapora bakılırsa Kasım ayında 4,2 milyon şahıs işini bıraktı ve işten ayrılma oranı yüzde 2,7 oldu. Açık pozisyonlar aynı ay içinde 10,5 milyon ile yüksek kalmaya devam ediyor.

Indeed’deki Bunker, çalışanların mevcut işlerinden ayrılıp yeni bir iş bulma mevzusunda kendilerine ne kadar güvendiklerinin altını çizdiği için işten ayrılma oranının izlenmesi ihtiyaç duyulan mühim bir gösterge bulunduğunu söylemiş oldu. Bunker, hususi sektörde ayrılmanın hala 2019 averajından ortalama yüzde 16 daha yüksek bulunduğunu söylemiş oldu.

Bunker, “İnsanlar hala gönüllü olarak eski işlerinden yüksek oranlarda ayrılıyorsa, yakın bir durgunluk görmek zor” dedi.

Gene de aydan aya veriler sıçrayabilir ve Bunker, bir durgunluk mevzusunda daha çok endişelenmeye başlamadan ilkin birkaç ay süresince değişimleri görmek isteyeceğini söylemiş oldu.

Bunker, “İşgücü piyasasındaki göstergelerden herhangi birinin alarm zilini çalması için uzun bir süre süresince kademeli bir bozulma yada büyük bir keskin dönüş görmeniz gerekecek” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir