Biden borç tavanı stratejisini alt üst mü etti?

0
Getty Resimleri

Yönetim her şeyi doğru yapmadı. Sadece bu karmaşadan tamamen kaçınmanın gerçekçi bir yolu yoktu.

Beyaz Saray ile Cumhuriyetçiler içinde devam eden borç tavanı krizi ve dur-kalk müzakerelerinin ortasında, liberaller hayal kırıklığı yaratan bir gerçeğin farkına varıyorlar: Başkan Biden, krizi önlemek için büyük olasılıkla harcama kesintilerinde mühim tavizler verecek.

Pek oldukca şahıs merak ediyor: Biden ve Demokratlar her şeyi batırdı mı?

2011’deki buna benzer son hesaplaşmanın peşinden birçok Demokrat kendi partisinin her şeyi batırdığına karar verdi. Başkan Obama’nın Cumhuriyetçilerle borç tavanı mevzusunda görüşme etmemesi gerektiğine, harcamalara oldukca fazla şey verdiğine ve Cumhuriyetçileri gelecekte benzer taleplerde bulunmaya teşvik ettiğine inanıyorlardı.

Gene de Biden’ın başlangıçtaki emin duruşuna ve görüşme etmemeye yönelik duruşuna ve liberal yorumcuların yürütme enerjisini borç tavanı bombasını etkisiz hale getirmek için kullanma hayallerine karşın, işler tamamen aynı noktada sonlanmış olan görünüyor.

Bunun nedenini idrak etmek için, Beyaz Saray ve Kurultay Demokratlarının son birkaç ayda almış olduğu taktik ve stratejik kararları gözden geçirmeye kıymet. Bazıları aslına bakarsak fena netice verdi.

Sadece benim görüşüme nazaran, liberallerin müzakereleri reddederek direnme yada Kurultay’de Cumhuriyetçileri tamamen baypas etme beklentileri gerçekle uyuşmuyordu. Bu krizden kaçınmanın belirgin ve ulaşılabilir bir yolu yoktu. Cumhuriyetçiler Temsilciler Meclisi’ni kazandıktan sonrasında her türlü harcama kesintisi kaçınılmazdı ve sonunda ne kadar fena olacakları sorusu hala duruyor.

Beyaz Saray stratejisi – ve iyi mi yanlış gittiği – özetlemek gerekirse açıklandı

Biden’ın Beyaz Sarayı, Obama’nın hataları olduğuna inanılmış olduğu şeyleri tekrarlamaktan kaçınmak için iki yönlü bir stratejiye girişti.

İlk başta, borç tavanını hiçbir şekilde görüşme etmeyeceklerini söylediler ve bunun masadan kaldırılmasını talep ettiler – sadece işin püf noktası, bu yıl içinde Cumhuriyetçi Parti ile harcama müzakereleri yapmak zorunda kalacaklarını daima biliyor olmalarıydı. Temsilciler Meclisi’ni Cumhuriyetçiler denetim ediyor ve hükümet finansmanı 30 Eylül’de sonlanıyor. Dolayısıyla, düzgüsel politika kategorisine giren devlet finansmanı hakkında daima konuşulması gerekir.

İkincisi, Biden ve müttefikleri, aşırı Cumhuriyetçi siyasal taleplere dikkat çekmeye ve Cumhuriyetçilerin geri adım atması için bir kamuoyu savaşını kazanmaya çalıştı.

Biden’ın bazı Cumhuriyetçilerin “Medicare ve Toplumsal Güvenlik’in her beş yılda bir aşamalı olarak kaldırılmasını” istediğini iddia etmiş olduğu Şubat ayındaki Birliğin Durumu konuşmasında bu stratejinin uygulama halinde bulunduğunu gördük. Bazı Cumhuriyetçiler bunun şeklinde önerileri desteklediler ve yetkilendirme programları geçmişte Cumhuriyetçilerin hedefindeydi. Sadece Biden’ın hitabı esnasında, Cumhuriyetçi kurultay üyeleri başkanın iddiasını yüksek sesle protesto ettiler ve salon kısa süre sonrasında iki üst düzey yetkilendirme programını korumak için çaba sarfeden partiler üstü tezahüratlarla doldu.

Mart ayında Biden kendi bütçesini deklare etti ve Meclis’teki Cumhuriyetçilerden kendi bütçelerini sunmalarını istedi. Şimdi, 2011 krizi patlak verdiğinde, Cumhuriyetçiler Temsilciler Meclisi’nden geçirebilecekleri herhangi bir mevzuda anlaşmakta oldukça zorlandılar. Bu yıl, Kevin McCarthy’nin azca farkla çoğunluğu ve hatta konuşmacı için oy alma mücadelesi benzer bir karmaşanın habercisi gibiydi.

Beyaz Saray’ın iddiası, McCarthy’nin başarısız olacağı ve netice olarak Temsilciler Meclisi’ndeki ılımlı Cumhuriyetçilerin partiden ayrılıp “temiz” bir borç tavanı zammı geçirebilecekleri üzerineydi. Ya da bir ihtimal Senato Azınlık Lideri Mitch McConnell devreye girer, bir antak kalma yapar ve günü kurtarırdı.

O şekilde çalışmadı. Washington’un beklentilerinin aksine McCarthy harcama planını Nisan ayı sonunda Temsilciler Meclisi’nden geçirdi. (Toplumsal Güvenlik yada Medicare kesintileri olmadan) ve ılımlı Cumhuriyetçiler ve McConnell ona ayak uydurdu.

McCarthy, borç tavanını görüşme etmeyi reddetmesi sebebiyle Biden’ı da görevlendirmeye başladı. Ansızın aptal şeklinde görünen Biden oldu – sonuçta McCarthy bir tek konuşmak istedi (ülkenin kredi notunu rehin tutarken büyük harcama kesintileri hakkında). Dış iş grupları ve bazı ılımlı Demokratlar, Biden’a hitabı için baskı halletmeye başladı.

Sonunda pes etti ve konuştu.

Ilkin Biden konuşmalıydı fakat yürütme gücü seçeneklerini açık tutmalıydı

Sadece, başından beri çiğnenmemiş bir yol vardı.

Son krizden bu yana liberal yorumcular, borç tavanı bombasını Kurultay olmaksızın etkili bir halde etkisiz hale getirebileceklerine inandıkları, kulağa zekice gelen çeşitli geçici çözümler önerdiler. Bir ihtimal hükümet, borç tavanının anayasaya aykırı bulunduğunu savlamak için 14. değişikliğe başvurabilir yada yeni bir borç türü çıkarabilir yada 1 trilyon dolarlık bir platin madeni para basabilir.

Hükümetin bu seçenekleri düşündüğü sadece tüm seçeneklerin mühim yasal, siyasal yada ekonomik riskler taşımış olduğu sonucuna vardığı bildirildi. Bir korku, piyasaların fena tepki vermesi ve Biden’ı çılgınca bir plan önerilmiş olduğu için suçlamasıydı.

Bir öteki sebep ise Muhafazakarların çoğunlukta olduğu Yargıtay’ın bu planların hiçbirini onaylamamasıydı.

Tüm bu tereddütlerin mantıklı olduğu mevzusunda Ezra Klein’a katılıyorum – bu fikirler uzmanların tükürmesi için keyifli, sadece Başkan’ın gerçek sorumluluğu ekonomiyi havaya uçurmak değil.

Sorun şu itiraf etmek Bu fikirler işe yaramazsa, bu fena bir görüşme stratejisidir. Kibirli bir halde McCarthy ile konuşmaya tenezzül etmeyeceklerini söylemek yerine, sanırım yıl süresince değişik bir bildiri duyurmak daha iyi bir yaklaşım olurdu: “Her şey hakkında konuşuyoruz.” Mantıklı bir Antak kalma istiyoruz. Sadece Cumhuriyetçilerin makul olmayı reddetmesi durumunda tüm seçeneklerimizi gözden geçiriyoruz.”

Önde gelen bir görüşme uzmanının tavsiye edeceği şeklinde, Biden görüşme masasına gelmeyi bu kadar uzun süre reddetmek yerine konuşmalı fakat çekip gitmeye hazır olmalıydı:

Bunun yerine, çeşitli Biden yetkilileri, yürütme gücü olasılıklarıyla açıkca ve hususi olarak alay ettiler ve daha bu Pazar günü, Biden’ın yorumları karışıktı. “14. değişikliği” ve “Bence yetkimiz var”ı gözden geçirdiğini iddia etti, sadece muhtemelen temerrüde düşmekten kaçınacak kadar süratli karar veremedi.

“İki yada üç hafta içinde başarı göstermiş olabilecek tek taraflı bir tedbir bulamadık” dedi. (Bunun için bir motivasyon, onu 14. Değişikliği kullanmaya çağıran soldaki Demokratları aşağılamak olabilir.)

Demokratlar geçen yıl Kurultay’yi denetim ettiklerinde niçin borç tavanını yükseltmediler?

İkinci varsayımla devam edecek olursak, Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi’ni devralmasından öncesine de bakmakta yarar var.

Kurultay’nin her iki meclisini de denetim eden Demokratlar niçin borç tavanını kendileri yükseltmediler?

Kuramsal olarak, Demokratlar hususi “bütçe uzlaşması” sürecini yalnızca parti oylarıyla bir borç tavanı zammı geçirmek için kullanabilirdi – böylece Cumhuriyetçi bir filibuster’dan kaçınabilirdi. Sadece 2022’nin sonlarına doğru, Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi’ndeki zaferini izleyen topal ördek oturumu da dahil olmak suretiyle bazı tartışmalara karşın, parti liderliği hiçbir vakit denemeyi ciddi olarak düşünmemiş şeklinde görünüyor.

Tereddüdün çeşitli sebepleri vardı. Bu şekilde bir niçin Demokratları bilhassa iyi göstermiyor: Kurultay üyeleri çoğu zaman bir borç tavanı zammı için partizan sorumluluğu paylaşmaktan mutlular (bütçe oylama sürecinin karmaşık olduğundan ve Kurultay’nin onaylamasının birazcık vakit alacağından bahsetmiyorum bile). şehri terk etmek istedi). dinlence süresince).

Sadece zahmet etmemek için en zorlayıcı niçin, Demokratların kendi partilerinin ve bilhassa Batı Virginia’dan Sens. borç tavanı

Manchin’in tüm niyeti, daha çok iki taraflılık istemek ve Biden’ı bu yıl Meclis Başkanı McCarthy ile görüşme etmeye çağırdı. Öyleyse niçin son teslim tarihinden aylar ilkin borç tavanı mevzusunda partizan bir çabayı desteklesin ki?

Senatör Tim Kaine (D-VA) kısa bir süre ilkin Politico’ya Manchin’in oyunu alabileceğine inandığını iddia etti, sadece bu bana tamamen hüsnükuruntu şeklinde geldi – sonuçta, Manchin hala 2024’te koyu kırmızı durumunda tekrardan seçilmek için aday olmayı düşünüyor . Ayrıca Beyaz perde, Demokrat Parti’den çekilme ederek bağımsız bir parti oldu ve muhtemelen bu cephede de Demokratlarla rekabet etmeyeceğini öne sürdü.

Tereddüt etmenin bir başka sebebi de, partinin borç tavanı mevzusunda başarısızlığa uğraması ihtimalinin, bir devlet finansmanı tasarısı üstünde Cumhuriyetçilerle yılsonu görüşmelerini raydan çıkarmış olması. Bu müzakereler sonucunda başarı göstermiş oldu ve 2020 seçim krizinin 2024’te tekrarlanmasını önlemeyi amaçlayan kilit seçim reformlarını içeriyordu.

Sonunda Demokratlar, Manchin ve Beyaz perde’ya baskı yapma (oldukça şüpheli) kabiliyetlerine güvenmek yerine (haklı olarak) yasa olma şanslarının yüksek olduğu politikaları izlemeye karar verdiler.

Kısaca bu noktaya gelmek oldukça karışıktı. Sadece, bu yanlış adımların ne kadar mühim olduğu hemen hemen net değil. Gene, Beyaz Saray ile Cumhuriyetçiler içinde harcama düzeyiyle ilgili müzakerelerin, hükümetin bu senenin sonlarında kapanması için yaklaşan son tarih göz önüne alındığında kaçınılmaz bulunduğunu ihmal etmeyin. Esasen harcamaları görüşme etmek zorunda kaldılar.

Şimdi Cumhuriyetçiler, yaklaşan bir borç temerrüdü felaketinin Biden’ı, bir tek bir hükümetin kapanması masada olsaydı olağan harcama müzakerelerinde vereceğinden daha ciddi tavizler vermeye sevk edebileceğini umuyorlardı (ve Demokratlar korkuyorlardı). Bu makul ve Beyaz Saray’ın niçin borç tavanını görüşme etmek istemediğini açıklıyor. Fakat bundan kaçınamadılar.

Şimdi sual, Biden’ın bu görüşme hataları sebebiyle daha fena bir anlaşmaya varıp varmayacağı ve bunu değerlendirebilmek için bir anlaşmaya ihtiyacımız var.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir