Asad Umar, İmran ve Kureyşi’nin dahil olduğu gizyazı kapısından uzaklaşıyor
Pakistan Tehreek-e-Insaf (PTI) lideri Asad Umar, partisinin hükümeti esnasında yürüttüğü bakanlığın bu mevzuda hiçbir görevi olmadığını söyleyerek şef İmran Khan’ın dahil olduğu gizyazı kapısından uzaklaştı.
Bunu Perşembe günü İslamabad’daki Terörle Savaşım Mahkemesi (ATC) önünde medyaya konuşurken söylemiş oldu.
Geçen senenin Nisan ayında güvensizlik önergesi kanalıyla iktidardan uzaklaştırılan Khan, Pakistan’ın Washington elçisi tarafınca gönderilen diplomatik şifrenin ABD’den PTI liderliğindeki hükümeti devirmeye yönelik bir tehdit içerdiğini iddia etmişti.
Diplomatik kabloların kişisel ve siyasal amaçlarla kullanıldığı iddiasıyla ilgili gizyazı davası hakkında konuşan Umar, gizli saklı belgenin yasal olarak kullanıldığına inandığını söylemiş oldu.
Federal Soruşturma Ajansı (FIA), bu senenin ağustos ayında PTI şefi Imran Khan ve Başkan Yardımcısı Shah Mahmood Kureyşi’yi, Resmi Sırlar Yasası kapsamında kayıt altına aldıktan sonrasında gizyazı davasında tutukladı.
Umar, diplomatik şifrenin dört yetkiliye (başbakan, dışişleri bakanlığı, genelkurmay başkanı ve ISI Genel Müdürlüğü) gönderildiğini söylemiş oldu.
“Genelgede planlama bakanlığı değil, yalnız benim adım geçiyordu. [cipher] FIR” dedi ve PTI liderliğindeki hükümette planlama bakanı olarak vazife yaparken görünüşe bakılırsa gizyazı tartışmasından uzaklaştı.
‘Doğru karar’
Gazetecilerle aynı etkileşimde olan Umar, Yüksek Mahkeme’nin baş yargıcın yetkilerini düzenleyen yasaya ilişkin dönüm noktası niteliğindeki kararını “doğru bir karar” olarak nitelendirirken, “niçin” diye sordu. [PML-N president] Şehbaz Şerif sonucu kutluyor”.
Umar, genel olarak yüksek mahkemenin kararının doğru bulunduğunu söylemiş oldu.
Çarşamba günü Yüksek Mahkeme, 10’a 5 çoğunluk kararıyla, Pakistan baş yargıcının yönetimsel yetkilerini anayasaya uygun olarak kesmeyi amaçlayan bir yasa olan 2023 Yüksek Mahkeme (Uygulama ve Prosedür) Yasası’nı kabul etti ve bu yasaya itiraz eden itirazları reddetti. kanunun kuralları.
CJP, 8-7 çoğunlukla – CJP Isa, Yargıç Sardar Tarık Masood, Yargıç Syed Mansoor Ali Shah, Yargıç Aminuddin Khan, Yargıç Jamal Khan Mandokhel, Yargıç Athar Minallah ve Yargıç Musarrat Hilali’nin muhalif bulunduğunu belirtti – alt bölüm (2) Kanun’un (geriye dönük temyiz hakkı tanıyan) 5. maddesi Anayasa’nın ultra vires’i olarak duyuru edilmiştir.
Geriye dönük temyiz hakkının reddedilmesi, Navaz Şerif benzer biçimde potansiyel bir müracaat sahibinin, yaşam boyu siyasetten men edilmesine itiraz edemeyeceği anlamına geliyor.
Bir suali yanıtlayan Umar, Pakistan’a dönüş yolculuğuna bigün ilkin başlamış olan Pakistan Müslüman Birliği Navaz (PML-N) başkanı Navaz Şerif’in dün meydana gelen yüksek mahkeme kararından sonrasında ülkeye dönerek dönmeyeceğinin hemen hemen belli olmadığını söylemiş oldu.
“Hepimiz bu kararın Navaz Şerif için iyi olmadığını söylüyor, o halde Şehbaz Şerif niçin bu karardan memnun” diye komiklik yapmış oldu. “Yalnız masum bir sual soruyorum.. [that] hem PTI hem de Şehbaz Şerif bu karardan memnun.”
Umar, tam mahkemenin Madde 184(3)’te alınan kararlara karşı geriye dönük temyiz hakkına izin vermeme sonucuna atıfta bulunuyordu, bu da Navaz’ın yaşam boyu diskalifiye edilmesine itiraz edemeyeceği anlamına geliyordu.
Ayrıca Umar, Federal Adli Kompleksi hücum davasında ATC huzuruna çıktı.
Davanın duruşması esnasında, PTI baş avukatı, şu anda gizyazı davasında Adiala hapishanesinde tutulan müvekkilinin mahkemede üretim emri için yönerge vermesi için mahkemeden ricada bulunmuş oldu.
ATC Hakimi Abul Hasnat Zulqarnain, Adiala hapishane müdürüne, 24 Ekim’e kadar İçişleri Bakanlığı’na danıştıktan sonrasında PTI şefinin mahkemeye çıkması esnasında güvenliği hakkında bir rapor sunması emirini verdi.