ABD hakikaten faturalarını ödeyemiyor mu?

0
Bir çizim, 26 Mayıs 2023’te Washington, DC’deki ulusal borcu gösteren bir cep telefonunun ekranına yansıyan ABD Kurultay Binası’nı gösteriyor. | Getty Images vesilesiyle Mandel Ngan/AFP

Borç Tavanı Ve Yaklaşan X-Date Hakkında 5 Sual Cevaplandı.

Bir borç tavanı ihlaliyle karşı karşıya olabiliriz… fakat ümit ederim durum bu değildir.

Müzakerelerin önümüzdeki birkaç gün içinde iyi mi ilerleyeceğine bağlı olarak, ABD tüm faturalarını ödeyemezse, Gömü Bakanı Janet Yellen’in son tahmini olan 5 Haziran’ı geçebilir. Politik tabirle “X-tarihi” olarak da malum bu tarih, bu hafta Yellen tarafınca ABD’nin potansiyel olarak parasının bitebileceği nokta olarak yayınlandı.

5 Haziran’ın kati bir son tarih olup olmadığı mevzusunda bazı belirsizlikler olsa da, milletvekillerinin o zamana kadar bir anlaşmaya varamaması gene de iyiye işaret değil. Demokratlar ve Cumhuriyetçiler bir anlaşmaya varsalar bile, yasa yazıp geçirmek için hâlâ günleri var.

2011 borç tavanı açmazının açıkça ortaya koyduğu benzer biçimde, bir X-tarihine yaklaşmak piyasaları sarsabilir ve hatta ABD’nin kredi notunun düşürülmesine niçin olabilir, bu da hükümetin borçlanmasını daha pahalı hale getirebilir. Kurultay’nin gerçek bir temerrüde bu kadar yaklaşmaya istekli olması, ülkenin taahhütlerini yerine getirmeye devam edip edemeyeceği ve bunun hakikaten sınırları zorladığı nokta olup olmayacağı mevzusundaki belirsizliği de artırıyor.

Sözde “X-date” nedir ve niçin önemlidir?

X-Date’de işler ciddileşir ve ABD artık mali yükümlülüklerini yerine getiremez hale gelir. Gömü Bakanı Yellen’ın ülkenin faturalarını ödemeye devam etmek için şapkadan çıkaracağı tavşanlar – temelde “muhteşem önlemler” olarak da malum muhasebe hileleri – tükendiği zamandır. X-tarihinin tam olarak ne vakit bulunduğunu bilmiyoruz, sadece 5 Haziran benzer biçimde erken bir tarih olabilir (bazıları bunun Ağustos ayında bulunduğunu söylese de). Bu mühim bundan dolayı buradaki son tarih, kaosun başlayabileceği nokta.

Yellen ve ötekiler, 5 Haziran tarihinin bu aşamada bir tahmin olduğuna dikkat çekti. EY-Parthenon baş ekonomisti Gregory Daco, “Bu, günlük gelir ve harcama akışlarına bağlı olan, sadece fazlaca büyük belirsizliğe doğal olarak olan bir tahmin” diyor.

Kati federal gelir ve harcamalarla ilgili sorularla, ABD’nin maliyetlerinin bir kısmını 5 Haziran’dan sonrasında karşılayabilmesi mümkün olsa da, uzmanlar son tarihin ertelenmesi ve öğrenmeye çalışılması mevzusunda uyarıda bulunuyor. Bipartisan Policy Center ek olarak, ülkenin faturalarını ödeyememe riskinin 2 Haziran ile 13 Haziran içinde arttığını, sadece ABD’nin 15 Haziran’da ülkenin aradaki farkı daha uzun süre kapatmasına destek olabilecek vergi gelirlerine haiz olabileceğini kaydetti.

Ek olarak, birçok ekonomist hala 5 Haziran’a kadar bir antak kalma olacağına ve milletvekillerinin o zamana kadar bir yasa tasarısını geçirebileceğine inanıyor. Bunu yapmak için Kurultay’nin bazı prosedürel engelleri ve partizanlığı aşması gerekiyor – Meclis kuralları, üyelerin bir yasayı onaylamadan ilkin bir yasayı düşünmek için 72 saati bulunduğunu mecburi kılıyor – sadece milletvekillerinin bu tür yasa tasarıları mevzusunda titiz olma geçmişi var, ayrıntılara girdiler ve kurtulmayı başardılar onlardan. (Geçmişte, eski Meclis Başkanı Nancy Pelosi bazen 72 saat kuralından feragat etti, sadece Meclis Başkanı Kevin McCarthy buna bağlı kalacağını söylemiş oldu.)

Borç tavanının X geçmişine kadar yükseltilmesi mevzusunda bir antak kalma eğer olmazsa gerçekte ne olur?

Eğer bir anlaşmaya varılmazsa ve Gömü’nin ciddi ciddi borçlarını ödeyecek parası yoksa ödemeleri kaçırmaya adım atar. Hangi ödemelerin yapıldığı belli değil. Yellen, bakanlığın sistemlerinin belirli ödemelere diğerlerine bakılırsa öncelik verecek şekilde tasarlanmadığını, bunun da faturaların gelir gelmez gözden kaçırılacağı anlamına geleceğini söylemiş oldu. Sadece birçok uzman, ABD’nin borcunun faiz ödemeleri benzer biçimde belirli bonolardan hakikaten fakat hakikaten caymak istemediğini ve Gömü Bakanlığı ile Federal Biriki’in büyük olasılıkla ayak uydurmanın bir yolunu bulacağını söylüyor.

X-tarihi düşerse ve antak kalma eğer olmazsa, borç tavanını aşmanın neticeleri şekillendiğinden anlaşmaya süratli bir halde ulaşılabileceğine dair ümit var. Ülke ne kadar uzun süre anlaşmasız kalırsa ve ödemeleri yapmamaya devam ederse, ekonomik durum o denli kötüleşecek.

ABD’nın kredi notu düşerse ne olur?

Borç fiyaskosunu çevreleyen belirsizlik, ABD’nin kredi notunun düşürülmesine niçin olabilir; bu, temerrüde düşmese bile ülke için sorunlu olabilecek bir harekettir.

2011’de Standard & Poor’s, borç tavanı mücadelesinin yol açmış olduğu partizan huzursuzluğuyla ilgili endişeler sebebiyle ABD’nin kredi notunu AAA’dan AA+’ya düşürdü. Bu yıl gözler S&P’nin yanı sıra öteki iki büyük derecelendirme kuruluşu Moody’s ve Fitch’te. Fitch, ülke bir antak kalma beklerken bir tek milletvekillerinin endişelerini artıran bir not indirimi düşündüğünün sinyalini verdi.

Bir ülkenin kredi notu, tıpkı bir ferdin kredi notu benzer biçimde, ABD’nin borcunu ödemede ne kadar güvenilir bulunduğunun bir göstergesidir. ABD yatırımları tarihsel olarak dünyadaki en güvenli ve minimum riskli olarak kabul edildi ve notlarını düşürmek bu algıyı zedeleyecektir.

Not indirimi, yalnızca ABD’nin küresel algısını etkilemekle kalmaz, bununla beraber daha riskli bir yatırım olduğundan ülkenin gelecekte borçlanmasını daha pahalı hale getirebilir. Bipartisan Policy Center iktisat politikası direktörü Rachel Snyderman, “Yatırımcılar devlet tahvillerinden daha yüksek getiri talep ettiğinden, ülkenin kredi notundaki bir düşüş, hükümetin ve dolayısıyla Amerikalı vergi mükelleflerinin borçlanma maliyetini hızla artırabilir” dedi.

Tüm bu kaosun ekonomik maliyeti nedir? Ne kadar kötüye gidebilir ki?

İyi değil! ABD daha ilkin kasıtlı olarak borcunu ödemediği için, bunun iktisat için ne anlama geleceğini hakikaten bilmiyoruz. Sadece, hiçbir senaryo iyi değil.

Kroll’un baş küresel ekonomisti Megan Greene yakın tarihindeki bir analizde, “ABD ekonomisi için tesirleri kötüden kötüye değişen çeşitli senaryolar mümkündür” diye yazdı. “Durumun ne kadar sürdüğüne, iyi mi yönetildiğine ve yatırımcıların iyi mi tepki verdiğine bağlı olarak, bir borç tavanı çıpasının verebileceği zarar mevzusunda büyük bir belirsizlik var.”

2011’de, borç tavanının riskli bir halde aşılması, tek başına kişisel servette 2,4 trilyon dolarlık bir düşüşle sonuçlandı.

Her şey, borç tavanı aşıldığında Gömü’nin ne yapacağına bağlı. Uzmanların bir çok, ülkenin borcunun faizini ödemeye devam etmenin bir yolunu bulacağına inanıyor, aksi takdirde tam bir yıkım olur ve Medicare, Toplumsal Güvenlik ve devlet çalışanları benzer biçimde başka yerlerdeki ödemelerde temerrüde düşer. Bunun direkt etkilenenler için neticeleri ve ek olarak ikincil tesirleri olacaktır, sadece daha büyük mesele muhtemelen belirsizlikten meydana gelen ürkü olacaktır. Bu, piyasa kaosuna, yükselen faiz oranlarına ve bir takım negatif ekonomik etkiye yol açabilir.

ABD tüm bunlarla tekrar ne vakit uğraşmak zorunda duracak?

Tüm durum deja vu benzer biçimde geliyorsa, o şekilde olduğu içindir.

ABD, borcu zaman içinde arttığı için borç tavanını birkaç yılda bir yükseltmek yada askıya almak mecburiyetinde bırakıldı. Bu bağlamda Kurultay, borç tavanını 1960’tan bu yana ortalama 80 kez yükseltti, revize etti yada genişletti.

Bu sefer Demokratlar, Kurultay’nin 2024 seçimlerinden ilkin bu tartışmayı tekrardan ele almak zorunda kalmamasını sağlamak için yeterince büyük bir borç tavanı zammı için bastırıyorlar; bu, ihtimaller içinde herhangi bir uzlaşmanın muhtemelen karşılayacağı bir talep.. Bu, milletvekillerinin borç tavanını Kasım 2024 sonrasına kadar bir mesele olmayacak kadar yükseltecekleri anlamına geliyor ki bu iyi olurdu bundan dolayı her şey birazcık yorucu.

Güncelleme, 16:40 ET: Bu öykü, Gömü Bakanı Janet Yellen’in “X-Date” ile ilgili son tahminini içerecek şekilde güncellendi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir