AB, ABD ve Çin’i ele geçirmek için yeşil teknoloji planlarını açıklayacak

0
Duman yayan bir endüstriyel fabrikanın fotoğrafı.  — Pexels
Duman yürüyerek bir endüstriyel fabrikanın fotoğrafı. — Pexels

bu Avrupa Birliği (AB), ABD ve Çin’den artan endüstriyel rekabete karşı koymak için temiz teknolojiye meydana getirilen harcamaları çoğaltmak, muhtemelen karışıma nükleer enerjiyi dahil etmek için iç bölünmelerin üstesinden gelmek için hararetle tartışılan önerileri açıklayacak.

Brüksel, öncelik vererek Avrupalı ​​işletmeleri korumak istiyor yeşil teknolojilerdaha çok finansman ve daha çok düzenleme özgürlüğü için güneş ve rüzgar dahil.

AB’nin yürütme kolu olan Avrupa Komisyonu, 2050 yılına kadar sıfır sera gazı emisyonu ile “iklim yansız” bir iktisat olma yönündeki iddialı hedefini gerçekleştirmek için Perşembe günü Net Sıfır Endüstri Yasası taslak planlarını yayınlayacak.

Teklif Salı günü kamuoyuna duyurulacaktı, sadece komisyonda düşük karbonlu bir enerji olan nükleer enerjinin dahil edilip edilmeyeceği mevzusunda bir açmaz duyuruyu geciktirdi. Son dakikaya kadar hararetli bir münakaşa bekleniyordu.

Akıllı telefonlar ve elektrikli araçlar da dahil olmak suretiyle tüketicilerin bugün kullandığı elektrikli ürünlerden en iyi şekilde yararlanmak için ihtiyaç duyulan eleştiri hammaddelerin tedarikini sağlamayı amaçlayan bir başka dönüm noktası düzenleme taslağı da Perşembe günü açıklanacak.

Yeşil teknoloji üretimi, ABD’nin geçen yıl Enflasyon Azaltma Yasası (IRA) olarak malum vergi kredileri ve temiz enerji sübvansiyonları için 370 milyar dolarlık bir “Amerikan satın al” sübvansiyon programını açıkladıktan sonrasında daha büyük bir aciliyet kazanmıştır.

Avrupalı ​​firmalar, düşük enerji faturalarının yanı sıra başka yerlerdeki eli bol sübvansiyonların kıtadaki firmaları Asya yada Şimal ABD’ya çekebileceği mevzusunda uyardı ve AB yetkilileri, IRA’nın Avrupa piyasasına karşı ayrımcılık yapacağından yakınma etti.

Komisyon, 27 üyeli bloktaki bölünmelere karşın IRA’ya cevap vermek için uğraştı, bazı ülkeler kendi şirketlerini devlet yardımı ile desteklemelerine izin verecek daha gevşek sübvansiyon kurallarını tartışırken, ötekiler bir sübvansiyon savaşını tetikleme korkusuyla karşı çıktı.

Geçen hafta komisyon, yeşil teknoloji için devlet yardımı kurallarını gevşetti ve üyelerin öteki eyaletlerde sunulan sübvansiyonları eşleştirmesine izin verdi.

Temiz teknoloji sektörünün 2030 yılına kadar dünya genelinde 600 milyar euro (630 milyar $) değerinde olması umut ediliyor, bu da mevcut seviyelerin üç katından fazla.

Tarafınca görülen taslak teklifler kapsamında AFPkomisyon şimdi yeşil değişen teknolojinin minimum %40’ının 2030 yılına kadar AB’de üretilmesini istiyor.

Komisyon, işletmelerin izinleri daha süratli almasını sağlayarak bunun başarılacağını umuyor ve kamu ihalelerinin Avrupalı ​​şirketlerin lehine olabilecek yeşil kriterlere bakılırsa değerlendirileceğini söylüyor.

Nükleer karşıtı bir teknoloji olarak dahil edilirse, nükleer karşıtı Almanya’dan katı karşıcılık olmasına karşın, Fransa da dahil olmak suretiyle ortalama bir düzine ülke için bir zafer olacaktır.

Bazıları bloğun “korumacı” hedeflerini sorguladı.

Brüksel merkezli Bruegel fikir kuruluşunda araştırma görevlisi olan Niclas Poitiers, “Bu yasanın amacı ve taslağın iyi mi yazıldığı, daha süratli karbondan arındırma sağlamak değil, temelde üretimi tekrardan kıyıya çıkarmak ve bu korumacı bir hedef” dedi.

“Bu, pillerin ve güneş panellerinin AB’de üretilmesini sağlamakla ilgili.”

Sadece Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, bu hafta bu tür iddiaları reddetti ve teklifin aslına bakarsak “oldukca açık bir hareket” olduğu mevzusunda ısrar etti.

AB ek olarak, belirli bir ürün için tek bir ülkeye bel bağlamaktan kaçınmak için, büyük bir kısmını şu anda Çin’den ithal etmiş olduğu, hızla artan hammadde ihtiyacını karşılamak istiyor.

Moskova geçen yıl Ukrayna’yı işgal ettiğinde, Brüksel Rusya yerine başka yerde fosil yakıt bulmak için yarışırken, AB yüksek enerji maliyetleri yüzünden dizlerinin üstüne çöktü.

Bloğun iç pazar komiseri Thierry Breton, “AB’nin hammadde arzı büyük seviyede birkaç ülkede yoğunlaşmış durumda… Bu da bizi tedarik kesintilerine yada agresif eylemlere karşı savunmasız hale getiriyor” dedi.

Sızan önerilere bakılırsa AB, bloğun madencilik ve hammadde çıkarma talebinin %10’unu karşılamasını istiyor.

Ek olarak, AB’nin 2030 yılına kadar herhangi bir stratejik hammadde ithalatının %70’inden fazlası için tek bir ülkeye güvenmemesi icap ettiğini söylüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir