96. Akademi Ödülleri: Esasen Oscar kazanmak ne anlama geliyor?

0

Ah, Oscar’lar. Pazar gecesi 96. Akademi Ödülleri, bin yıldızın ve bin rüyanın gecesidir (merhaba, Ay ışığı!) – yada kaybedenler arasındaysanız kalp kırıklıkları (üzgünüm, La La Land). Zafer anı, kariyerinizi yeni zirvelere taşıyabilir (merhaba, Matt Damon ve Ben Affleck!) yada daha ilkin gittiği yöne doğru itebilir. (Mo’Nique’den özür dilerim.)

2011’de En İyi Destek Hanım Oyuncu ödülünü kazanan Melissa Leo, “Oscar kazanmak hayatımı değiştirdi fakat iyi yönde değiştirdiğini söyleyemem” dedi. Dövüşçü, 2022’de meydana getirilen bir röportajda söylemiş oldu. “Akademi Sonrası Ödülü’nde şöyleki düşündüm: ‘Ah, bu oldukca mükemmel! Doğrusu iş şimdi başlamış olacak, tüm bu başroller!’ Beklentilerim olmaya başladı ve bunun üstesinden gelmem gerekiyordu.”

Bir kariyer gidişatı nadiren düz bir çizgidir; İlk galibiyetinden sonrasında kariyeri yükselişini sürdüren her Daniel Day-Lewis’e karşılık, unutulmaz performansı devamlı kariyer getirisi anlamına gelmeyen bir Leo vardır. Kimi zaman bir Oscar kampanyasının aşırıya kaçması geri tepebilir; Anne Hathaway ve Marisa Tomei şeklinde kadın oyuncular, Oscar ödüllerini alabilmek için senelerce, hatta onlarca senedir devam eden tepkilere katlanmak zorunda kaldılar. Diablo Cody’ye, kadınken Oscar ödüllü bir senaryo yazması sebebiyle verilen tepki o denli yoğundu ki, bu durum onun kariyerini on yılı aşkın bir süre mahvetmekle kalmadı, hem de hanımefendileri tam 13 yıl süresince senaryo yazarlığı kategorisini kazanmaktan alıkoydu. seneler.

Bu karmaşık sonuçların bir çok, devamlı Oscar’larla el ele giden üç şeye indirgeniyor: cinsiyetçilik, ırkçılık ve bunların toksik birleşimi, hanım düşmanlığı. Sadece kimi zaman Oscar’lar ve onları kazanan kişilerin sonraki seçimleri oldukca garip oluyor. Oscar adaylıkları ve galibiyetlerinin tüm ayrıntıları (bu tarz şeyleri kim alır, kim bundan faydalanır ve eve o gülünç altın heykelciği getirdikten sonrasında ne olur) o denli karmaşıktır ki, işin aslını idrak etmek için takviye çağırmaya karar verdik. her şey demek. Burada üç uzman, oyunculuk Oscar’larını mühim kılan şeyin ne olduğu ve gerçek bir Oscar başarı öyküsünün kriterlerinin neler olduğu üstüne konuşuyor.

Röportajlar özetlendi ve netlik sağlamak amacıyla düzenlendi.

Katey Rich, Vanity Fair editörü ve podcast’in yaratıcısı Minik Altın Adamlar

Bir Oscar ödülünün bir oyuncu için herhangi bir tutarlılığı ve tesiri bulunduğunu düşünüyor musunuz? Öyleki olduğundan güvenilir değilim.

Bence bu hakikaten kim olduğunuza ve kariyerinizin hangi noktasında olduğunuza bağlı. La La Land [for which Emma Stone won Best Actress in 2017] Emma Stone esasen bir yıldız olduğundan yapılmış oldu. Büyük filmlerde rol almıştı. Bu şekilde bir filme bağlanabilecek bir şeydi. Fakat sonrasında Oscar’ı kazanır ve derhal gidip ekibe alınır. FavoriYorgos Lanthimos ile bu işbirliğine neden olan [who directed Stone to an Oscar-nominated performance in this season’s Poor Things]. Bu ona mezun olsaydı haiz olamayacağı bir prestij parıltısı veriyor Süper fena Ve Deli Aptal Aşk. Bu onun bu şekilde düzey atlamasına ve enerjisini kullanmasına bir nevi destek oldu. Kesinlikle Jennifer Lawrence için de aynısı. Kariyerinin oldukca başlangıcında kazanmıştır.

Sadece bunlar hem de esasen sektörün dikkatini çekmiş, esasen yıldız olma yolunda ilerleyen insanoğlu. Onlar genç ve güzel hanımefendiler. Fakat bir de Mo’Nique şeklinde sanatçılar var; o En İyi Destek Hanım Oyuncu ödülünü kazanmıştır [for Precious], sadece kariyerinin ne olmasını istediğine dair belirli fikirleri vardı ve bunun sonucunda hakikaten de merdiveni tırmanmaya çalışmıyordu. Kısmen kendi seçiminden, kısmen de kalıba uymamasından dolayı Oscar’ı kazanmanın kariyeri üstünde pek bir tesiri bulunduğunu düşünmüyorum.

Bence bunda oldukca büyük bir ırk unsuru var fakat Melissa Leo bile uzun süredir karakter oyuncusuydu ve bu rolüyle Oscar kazanmıştır. Dövüşçükarakter oyuncusu olmaya devam ediyor.

Destek kategorinin çoğu zaman tek vuruşluk harikalara ayrıldığını düşünüyorum; bu, oyuncuları küçümsemek için değil, yalnız oynadıkları roller hakkında ne düşündüğümüzü açıklamak için. Bir destek oyuncuya, bir başrolde ne olursa olsun elde edemeyeceğiniz türden tuhaflıklar verebilirsiniz. Bu ne olursa olsun kariyerin uzun ömürlü olması anlamına gelmez.

Tek vuruş harikası yönü, bu kategorilerde galibiyetlerden oldukca adaylar için gelir. Barkhad Abdi aday yayınlandı Kaptan Phillips Hepimiz ‘Ah, bu Somalili bir sığınmacı, kaçıyor’ diyor. Ve Hollywood’un kendisine oldukca fazla yer bulabileceği biri olmadığından, bundan sonrasında da ona pek fazla yer bulamamaya devam ediyorlar.

Sadece kazananlar; bunun tavuk mu yumurta mı bulunduğunu bilmiyorum, sadece kazananlar çoğu zaman daha oldukca “artık birazcık daha sevilen bir karakter oyuncusu haline gelen sevilen karakter oyuncusu” kategorisinde olabiliyor. Sanki JK Simmons “o adam”mış ve sonrasında Kırbaç darbesi [for which Simmons won the Oscar in 2015] onu dışarı çıkarır ve artık o, tanıdığınız fakat pek oldukca benzer rol oynayan “o adamdır”. Fakat JK Simmons’a ve menajerlerine sorarsanız inanırım ki daha iyi maaş alıyordur. Daha iyi teklifler alıyor. Bir beyazperde seyircisi olarak gördüklerinizle onların şansları arasındaki farklar içinde daha ince bir fark var.

Alece Oxendine, sanayi ve festival destek direktörü, Columbia Üniversitesi Film Programı

Sizce Oscar’ın anlamı nedir ve bu anlam zaman içinde değişti mi? Hiçbir vakit hakikaten bir anlam ifade etmedi mi?

Bunun devamlı değişik türdeki insanoğlu için bir anlamı bulunduğunu düşünüyorum. Bu devamlı kariyerinizin zirve noktasıydı fakat bence en büyüğü [change] Bunun sebebi, marjinalleştirilmiş bir topluluktan geliyorsanız bunu başarmanın ne anlama geldiğine dair bu yeni fikir tarzını hakikaten zorlayan April Reign ile 2015 #OscarsSoWhite kampanyasıydı. Bunca senedir bunun anlamı, son aşama yetenekli insanları kim oldukları, kimi sevdikleri, kimi temsil ettikleri, hangi renkten oldukları yada hangi ülkeden oldukları sebebiyle dışlamaktı. Bence bu, Oscar’ların ne olduğuna dair “ah, bu oldukca güzel bir altın heykel”den daha büyük bir sual.

Ödül gecesinin kendisi de performansın bir parçası şeklinde görünüyor. Bu, kampanya takibinin de performansın bir parçası olduğu anlamına geliyor, değil mi? Pazarlama kampanyası, tanıtımlar, röportajlar, hepsi.

Ah evet, bu bir makine. Ve bu makineye adanmış belirli firmalar var, kampanyalara hizmet vermeye destek olan firmalar. Akademi oyu satın alamazsınız. Fakat insanları heyecanlandırıp bu filmler hakkında konuşmayı, bu filmleri izlemeyi, ister gösterimler kanalıyla, ister oyuncuların orada bulunmasını sağlayarak yaratıcı bir halde. Bu devamlı seçmenlerin film hakkında hislerini değiştirir.

Oscar’ı kazanmanızı elde eden mekanizma neredeyse kolektif bir grup emek vermesi gibidir.

Evet. Kesinlikle. Bu yüzden insanoğlu bunu ekibim olmadan başaramayacağımı söylüyor. Ve ekip oldukca büyük. Oldukça büyük ve hayal edemeyeceğiniz kadar derinlere gidiyor. İnsanlar hakikaten herkesi destekliyor. Bundan dolayı insanoğlu devamlı, bilhassa de bir erkek oyuncu şeklinde, kampanya yürütmenin başlı başına bir iş bulunduğunu söylerler.

Bence bu hakikaten garip, bilhassa de kimi zaman bunun oyuncuya uzun solukta pek bir şey kazandırmadığını düşündüğünüzde.

Evet, hem öyleki hem de değil. Sanırım gördüğüm üç kova Stalwarts. Onlar Meryl Streeps, Anthony Hopkins, Daniel Day-Lewis, Helen Mirren, Cate Blanchett, Viola Davis. Bunlar süper A++ yıldızlardır. Oldukça sayıda ödül kazandılar. Oscar kazandıktan sonrasında elde ettikleri yarar şöyleki: Ben en iyi olduğumu onayladım, her görevi ne pahasına olursa olsun yönetebilirim. Daima en oldukca faturalandırıldığım varsayılacak. Bu büyük O harfiyle Oscar’dır.

Ve aklıma gelen bir sonraki kategori Yükselen Yıldızlarınız. Bunlar kırılmalar. Bunlar, ilk kez büyük bir beyazperde filmi çektiklerinde kazanıyorlar. Lupita Nyong’o, Jennifer Hudson, Emma Stone, Jared Leto. Hatta buna Mahershala Ali’yi de dahil ederim. Bu yüzden yapmak istedikleri şey için oldukca çalıştılar. Desteklediğimiz şahıs bu. Lily Gladstone, Colman Domingo, America Ferrera, Da’Vine Joy Randolph; bu benim sonsuza kadar kazanmayı en oldukca sevdiğim şey.

Fakat onların problemi şu. Hemen sonra saygıyı ve parayı kazanmak için savaşım edecekler. Gelecekteki projelerinde en büyük riski alan onlar fakat kimi zaman o seviyeye dönmeleri vakit alıyor. Oscar lanetinden en oldukca etkilenenler onlar.

Ve sonrasında Geri Dönüş Dostlarınız var ve bunlar sizin JK Simmons’ınız, Chris Plummer’ınız, hatta Morgan Freeman’ınız şeklinde. Bunlar daha ilkin küçümsenen, on senelik bir kariyere haiz olan ve sonunda hak ettikleri kıymeti, kelimenin tam anlamıyla sonunda hak ettikleri takdiri alan kişilerdir. Bizi temsil ettikleri için en oldukca onları destekliyoruz. Seyircide, onlar yapabiliyorsa benim de yapabileceğime dair bir his var.

Eğer bir takımdaysam ve ünlüm için en iyisini istiyorsam onları bir sonraki aşamaya iyi mi iterim?

Bu hipnotizma. Birinin üstüne bir mühür koymak, bir büyü kitabı ya da buna benzer bir şey.

Sana inanıyorum diyor. Çalışmanıza inanıyorum ve bir sonraki projeniz için doğru kararları vereceğinize inanıyorum. Şundan dolayı sonuçta iş onların sonucuna ve onları cesaretlendirmeye kalıyor.

Ya da eskiler ne diyor? Şeytanla antak kalma yapın.

Michael Schulman, New Yorker kadrolu yazarı ve yazarı Oscar Savaşları

Erkek oyuncu kategorilerinin ölçülmesi en kolay Oscarlar olacağını düşündüm. Sadece kazananlara ve bundan sonrasında kariyerlerine nasıl sonuçlanacağı mevzusunda tutarlılık aradığım için bu tarz şeyleri ölçmek {hiç de} kolay değil.

Tutarsızlık bir tür temadır. Bazı insanoğlu büyük Oscar anının arkasından tam bir yükseliş yaşarken, bazıları da Oscar lanetinin kurbanı oluyor. Arada bir, düşündüğünüz şeklinde sonuçlanmaz. Austin Butler geçen yıl aday gösterildiğinden bu yana mükemmel bir performans sergiliyor. Elvis, fakat bu hem de yıldız yaratan bir roldü, bu yüzden ikisini ayırabileceğinizden güvenilir değilim. Çözümlenmesi zor. Aday gösterilmese de kimsenin bu yıl Charles Melton’ın bu kadroda yer almasının onun için fena bulunduğunu söyleyeceğini sanmıyorum. Açıkçası yıldızının yükselmesi ve Oscar sohbetinin de faydası oldu.

Bunun şeklinde pek oldukca karşı örnek de var. Aklıma derhal gelen iki tanesi 2013’te kazanılmış olduğu Anne Hathaway’di. Iğrenç ve Anne Hathaway’in tepki dönemiyle karşı karşıya kaldı. Kitabımda 2002’de Halle Berry hakkında da yazmıştım. Canavarlar Topuve yapmış olduğu bir sonraki film şuydu: kedi Hanım Razzie ödülü kazanmıştır ve ona da büyük tepki geldi. Kim bilir tema bunun hanımefendilerin başına gelmesidir.

Bir bakıma Oscar’ı kazanmak, aday gösterilmek, hatta tartışılmak kadar mühim değil. Kampanya sezonuna ilişkin meta-anlatılar, bir aktörün kamusal imajını, onlara destek olacak ya da olmayacak şekilde netleştirebilir. Ek olarak, bir Oscar adaylığı yada ödülün birini haritaya koyması ile tecrübeli bir aktörün kariyer ödülü alması içinde büyük bir fark var;

Brendan Fraser Geri Dönüş Ödülü. Evet. Ve bu hem de erkekler ve hanımefendiler içinde da farklıdır bu sebeple tarihsel olarak En İyi Hanım Oyuncu kazananları daha genç ve yaratıcı olma eğilimindeyken, En İyi Adam Oyuncu kazananları devamlı birazcık daha yaşlıdır. Oyunculuk kategorilerinde genç, gelecek vaadeden yeni bir aktörün bulunması oldukca nadirdir, sadece bu devamlı kadın oyuncular için olur. Nedenini hakikaten bilmiyorum. Kim bilir hanımefendilerin kariyerlerinde erkeklerden daha erken zirveye ulaştığına dair bir idrak var ki bu kesinlikle korkulu. Sonrasında 60 ya da 70 yaşına geldiklerinde geri geliyorlar, Annette Benning ve bir kez daha deneyiyorlar.

Peki bu, “Oscar laneti”nin sektördeki hanımefendilere karşı hanım düşmanlığını çerçevelemenin başka bir yolu olduğu anlamına mı geliyor?

Bence de. Elbet adam Oscar lanetleri var. Bradley Cooper şu anda bir Oscar lanetine doğru gidiyor olabilir; o, bu yıl, adil olsun ya da olmasın, hepimizin ondan bir ara vermeye gerekseme duyacağı Anne Hathaway rolünü üstlenen. Sadece bir aktrisin Oscar kazanması ve ertesi gün her insanın ondan nefret etmeye karar vermesi mevzusunda kesinlikle bir bayan düşmanlığı var.

Bu insanlardan bazıları esasen değişik bir yörüngeye girecekti bu sebeple onların istediği bu değil. Sandra Hüller’i bir sonraki Marvel filmimizde göreceğimizi sanmıyorum. Almanya’ya geri dönecek ve bir oyunda rol alacak. Yapacağı şey buydu. Fakat artık Sandra Hüller’in kim bulunduğunu çoğumuz biliyoruz ve muhtemelen istediği her şeyi yapmak için oldukca daha çok fırsatı olacak ve bence garip, garip seçimler meydana getirecek ve bu mükemmel olacak. Sadece onun ne olursa olsun büyük bir Hollywood kariyerinin ardında bulunduğunu düşünmüyorum.

En iyi senaryoda, Oscar size oldukca kısıtlı bir sektörde istediğiniz seçimleri yapabilmeniz için daha çok nüfuz sağlar. Fakat bunun her insanın başına gelen bir şey bulunduğunu düşünmüyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir