Uganda’nın aşırı LGBTQ karşıtı yasası açıklandı

0
Protestocu kırmızı protesto işaretini kaldırıyor.  Tabelada şöyle yazıyor: Uganda - Eşcinselleri Değil Faturayı Öldürün.  denklik!
Ugandalı queer aktivist Papa De, Pretoria’da ülkenin eşcinsellik karşıtı yasasına karşı bir işbırakımı gösterisi esnasında Uganda Yüksek Komisyonu önünde yumruğunu kaldırıyor. | Getty Images vasıtasıyla Phill Magakoe/AFP

Uganda’nın “Eşcinselleri Öldürün” yasasının bir versiyonu, senelerce devam eden seçim kampanyalarının arkasından büyük olasılıkla yürürlüğe girecek.

Uganda Devlet Başkanı Yoweri Museveni Pazartesi günü en katı olanlardan birini imzaladı Dünya genelinde bazı suçlar için ölüm cezası öngören LGBTQ karşıtı yasalar var.

Uganda, queer olmanın yasa dışı olduğu birkaç Afrika ülkesinden biridir; Ülke, rıza gösteren yetişkinler arasındaki bazı eşcinsel eylemler için yaşam boyu hapis cezası öngören ve LGBTQ Ugandalılara yönelik baskıyı kanunlaştıran eşcinsellik karşıtı yasasını 2014 senesinde çıkardı. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün bir raporuna bakılırsa, önceki yasaya bakılırsa eşcinsellik hâlâ yasa dışı olmasına karşın, bu yasa 2014 senesinde mahkemede iptal edildi.

Parlamento tarafınca ilk olarak Mart ayında kabul edilen son olarak yasa tasarısı, Uganda’nın LGBTQ karşıtı politikasını bir adım daha ileri taşıyor: LGBTQ savunucularını 20 yıla kadar hapisle cezalandırıyor ve “ağırlaştırılmış eşcinsellik” – evlatları yada diğerlerini içeren eşcinsel eylemler – için ölüm cezası öneriyor. insanoğlu – risk grupları yada HIV pozitif bir kişiyi içeren. “Ciddi eşcinselliğe girişim” suçundan yargı giymiş bir şahıs 14 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir ve “eşcinselliğe girişim” bir şahıs 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir. (Museveni tasarıyı geri gönderdikten sonrasında milletvekilleri, cezaların eşcinsellik için geçerli olmadığını, sadece aynı cinsiyetten ilişkileri gerektirdiğini açıklayan bir yargı eklediler.)

LGBTQ karşıtı söylem ve politika, Uganda’da ve öteki eski İngiliz kolonilerinde yeni bir şey değil. Britanya İmparatorluğu, iddia etmiş olduğu topraklarda, eşcinselliğe karşı yasa Bölüm 377 de dahil olmak suretiyle, Sömürge Ceza Yasasını dayattı. Eski Afrika kolonileri 1960’larda bağımsızlık kazandıklarından beri, fazlaca azı, müebbet dahil katı politikalar lehine, sömürgeci eşcinsellik karşıtı yasaları yürürlükten kaldırdı. cümleler – Amerikan evanjelik grupları tarafınca teşvik edilen bir eğilim.

Bir Reuters haberine bakılırsa Uganda şu anda eşcinselliğin ölümle cezalandırıldığı dördüncü Afrika ülkesi.

ABD Başkanı Joe Biden yapmış olduğu açıklamada yeni yasayı “evrensel insan haklarının ağlatısal bir ihlali – biri Uganda halkına yakışmayan ve tüm ülke için mühim ekonomik gelişme umutlarını tehdit eden” olarak nitelendirdi.

Tasarının imzalanmadan ilkin söylem ve onaylanması, LGBTQ’ları hayatlarından kaygı duyarak ülkeyi terk etmeye zorladı. 24 yaşındaki eşcinsel Mbajjwe Nimiro Wilson, market alışverişi yaparken bir kalabalığın kendisini tehdit etmesi üstüne başkent Kampala’dan firar etti. Devamlı ‘Sizi yakalayacağız’ dediler. Siz eşcinseller öldürülmelisiniz. Bu hafta New York Times’a “Seni katleteceğiz” dedi. “Gitmekten başka deva yoktu.”

Uganda, uzun bir LGBTQ karşıtı yasalar ve kamuoyu geçmişine haizdir.

Uganda, 2014 eşcinsellik karşıtı yasadan ilkin esasen LGBTQ kişilere düşmandı; Sömürge tesiri Ceza Kanunu’na dahil edildi ve halk içinde “Eşcinselleri Öldürün” olarak adlandırılan 2009 tarihindeki bir yasa tasarısı, eşcinsellerin asılmasına izin verecek bir yargı üstüne internasyonal öfkeye yol açtı. O zamanki İnsan Hakları İzleme Örgütü raporuna bakılırsa, yasa tasarısı ek olarak vatandaşları komşularını, dostlarını ve aile üyelerini gözetlemeye ve LGBTQ yada eşcinsel hakları savunucusu olduğundan şüphelendikleri yada üç yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalanları bildirmeye çağırdı.

Bu yasa tasarısı, Museveni’nin imzaladığı 2014 yasasıyla beraber, sonunda Parlamento’nun Cumhurbaşkanı’nın emirlerine uyarladığı yasa tasarısı haline geldi.

Uganda toplumu, en azından 2009 yasa tasarısından bu yana LGBTQ kişilere karşı seferber olmuştu; Ugandalı bir LGBTQ hakları grubu olan İnsan Hakları Farkındalık ve Tanıtım Forumu’na bakılırsa, 2007 ile 2011 yılları aralığında 23 LGBTQ şahıs tutuklandı. İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne bakılırsa, 2014 yasa tasarısının geçmesinin derhal arkasından 17 şahıs tutuklandı. Geçmiş bir önsöz ise, öteki potansiyel tehlikelerin yanı sıra LGBTQ Ugandalılara barınma ve sıhhat hizmeti verilmeyebilir.

ikisi hariç hepsi Associated Press’e bakılırsa, 2023 tasarısı oylandığında hazır bulunan Uganda Parlamentosu üyeleri onu destekledi. İngiltere Kilisesi’nin eşcinsel birliktelikleri kutsama sonucu ve ülke çapındaki yatılı okullarda cinsel rahatsızlık iddiaları da dahil olmak suretiyle son vakalar, ülkede LGBTQ karşıtı duyguları körükledi.

Hükümet geçen yıl, ülkedeki LGBTQ davaları için yüksek profilli bir grup olan Cinsel Azınlıklar Uganda’yı (SMUG) bir STK olarak muntazam bir halde kayıt yaptırmadığını iddia ederek kapattı. Nijeryalı gazeteci Caleb Okereke ek olarak Mart ayında Dış Siyaset’da SMUG’a karşı bir toplumsal medya kampanyasını detaylandırarak, örgütün gençleri yanıltarak LGBTQ olmaya yönlendirdiğini iddia etti.

2023 mevzuatı, geniş çapta internasyonal eleştiri aldı. Biden Pazartesi günü yapmış olduğu açıklamada, ABD’nin yasayı destekleyenlere karşı “yaptırım uygulamak ve ABD’ye girişi kısıtlamak da dahil olmak suretiyle ek adımlar” düşündüğünü söylemiş oldu.

Internasyonal Af Örgütü Doğu Bölge Direktör Yardımcısı Flavia Mwangovya, “Bu son aşama baskıcı yasanın imzalanması, Uganda’nın insan haklarına ve anayasasına olmasıyla birlikte Uganda’nın da taraf olduğu bölgesel ve internasyonal insan hakları belgelerine yönelik ağır bir saldırıdır” dedi. ve Cenup Afrika, bir açıklamada .

2023 tasarısı hem de transseksüel ve cinsiyete uymayan kişiler de ilgilendiriyor olacak ve “lezbiyen, gey, transseksüel, queer yada ikili kategorilerle çelişen herhangi bir cinsel yada cinsiyet kimliği şeklinde davranan” herkesi 10 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandıracak. ve dişi.”

Ayrıca Ugandalı bir radyo istasyonu olan UBC tarafınca gösterilen görüntülere bakılırsa Museveni, ülkenin LGBTQ karşıtı politikalarını anti-emperyalist olarak nitelendirdi ve geçen ay bir milletvekilleri toplantısında “Avrupa kayboldu. Bu yüzden bizim kaybolmamızı istiyorlar” dedi. “Emperyalistlerin baskılarını reddetmeniz iyi oldu. Ben de onlara bunu söyledim. Ne vakit bana gelseler, ‘Sen, lütfen sus’ diyorum.”

Amerikan evanjelik grupları, nefret dolu politikaların uygulanmasında rol oynadı.

Gerçekte, bilhassa ABD, Uganda’daki LGBTQ karşıtı politikaları ve tutumları, bilhassa 2020 tarihindeki bir rapora bakılırsa 2009 tarihindeki “Kill the Gays” yasasının hazırlanmasına destek olan Fellowship Foundation şeklinde evanjelik gruplar vasıtasıyla etkilemiş yada desteklemiştir. Açık Demokrasi.

2012’de SMUG, Kill the Gays Yasasını etkileyen ve Uganda’da LGBTQ kişilerine yönelik zulme neden olan LGBTQ karşıtı gündemi desteklemedeki görevi sebebiyle Amerikalı evangelist Scott Lively’ye bir ABD mahkemesinde dava açtı. Mahkeme sonunda iddia edilen suçlar başka bir yerde işlendiği için ABD’de yargılanamayacağına karar vererek davayı reddetmiş olsa da, Baş Yargıç Michael Ponsor, Lively’nin “LGBTİ kişilere karşı acımasız ve ürkütücü bir baskı kampanyasına” katkıda bulunduğunu yineledi. .”

ABD’deki Evanjelik gruplar, Museveni’nin daha ilkin 2023 yasa tasarısında kutsadığı “rehabilitasyon” fikrine katkıda bulunarak Uganda’da “eski eşcinsel” söyleminin öne çıkarılmasında da etkili oldu.

Okereke, eski eşcinsel anlatısının Uganda’da ve Afrika’nın başka yerlerinde kazanılmış olduğu etkiyi söyledi. Okereke, “Savurgan oğul benzetmesi, Uganda’daki eski eşcinsel hareketini güçlendirdi ve eşcinsellerin geçmiş ‘günah’ yaşamları hakkında konuşmaları ve eşcinselliklerini açıkca kınamaları için açık kollar olmasını sağlamış oldu.” “Görünüşe bakılırsa eski eşcinsel hakları hareketi, ABD Birleşik Devletleri’nde tesirini yitirirken, başka yerlerde ilgi aramaya başladı.”

Evanjelik Hristiyan grup Family Watch International, Mart ayında Entebbe’de “Aile Değerleri ve Egemenlik” temalı bir etkinliğe ev sahipliği yapmış oldu. The Guardian’dan Alice McCool o sırada bildirdi. Family Watch International, Southern Poverty Law Center tarafınca LGBTQ karşıtı bir nefret grubu olarak listeleniyor ve LGBTQ kişiler için sözde “dönüşüm terapisini” destekliyor.

Etkinlikte Museveni, Afrika’yı “insanlık için hakikaten fazlaca tehlikeli olan bu yozlaşma ve çöküşten dünyayı kurtarmak için öncülük etmeye” çağırdı. [sic] Birbirinize kıymet vermeyi bırakın, insanlık iyi mi yayılacak?”

New York Times, Kenya, Zambiya ve Gana da dahil olmak suretiyle öteki Afrika ülkeleri de benzer şekilde gaddarca yasalar çıkarmaya başladı ve bir düzineden fazla Afrika ülkesinden milletvekilleri Entebbe konferansına katıldı ve kendi devletlerinde LGBTQ karşıtı politikaları zorlama sözü verdi, New York Times Nisan ayında bildirildi.

Ugandalı insan hakları aktivisti ve avukat Nicolas Opiyo Guardian’a “Uganda ve bölgedeki homofobi ve transfobi dalgasının Ugandalı yada Afrika değerleriyle hiçbir ilgisi yok” dedi. “Amerikalı evanjeliklerin mahalli oyuncuları vasıtasıyla yürüttüğü örtülü bir kampanyadır. Onların kampanyaları artık Hıristiyan Avukatlar Sendikası, Parlamenter Forumlar vb. şeklinde görünüşte mahalli meslek kuruluşları tarafınca organize ediliyor.’

Düşmanca retoriğe, gaddar politikalara ve baskıya karşın, LGBTQ hakları aktivistleri ve onların müttefikleri – milletvekilleri dahil – Uganda ve bölgedeki ayrımcı politikalarla savaşım etme sözü verdiler. Tasarıya karşı oy kullanan iki milletvekilinden biri ve Museveni’nin eski başsavcısı Fox Odoi-Oywelowo, Times’a yasa tasarısı yürürlüğe girerse yasal bir itirazda bulunacağını söylemiş oldu.

Odoi-Oywelowo, Times’a “Devlet aşık olacağı bir kişiyi seçerse, bu en temel haklarımızdan en büyük feragat olacaktır” dedi.

Güncelleme 30 Mayıs 13:00 ET: İlk olarak 23 Nisan’da gösterilen bu öykü, tasarının imzalandığı haberiyle güncellendi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir