SC bankası, JI şefinin Panama davasının arkasındaki ‘niyetlerini’ sorguluyor

0
Yargıç Sardar Tariq Masood (Solda) ve Yargıç Amin-Ud-Din Khan.  — SC web sitesi
Yargıç Sardar Tariq Masood (Solda) ve Yargıç Amin-Ud-Din Khan. — SC internet sayfası

İSLAMABAD: Yüksek Mahkeme yargıcı Sardar Tariq Masood Cuma günü Cemaat-i İslami (JI) Amir Siraj ul-Haq’a sert bir halde vurdu ve Panama Belgeleri tartışmasında eski başbakan Navaz Şerif aleyhindeki davayı niçin dilekçe verdiğini sordu. 2016 senesinde öbürlerinden ayrılacak.

“Tek bir aileye karşı dava açılmasına izin verdin, amacın bu muydu?” Yargıç Masood, Siraj’ın niyetini sorgulayarak sordu.

Yargıcın sözleri, Siraj ül-Hak’ın üst mahkemeye Panama Belgelerinde adları geçen 436 Pakistanlının tamamının soruşturulmasını talep etmiş olduğu duruşma esnasında geldi.

Yargıç Masood ve Yargıç Amin-Ud-Din Khan’dan oluşan iki üyeli bir kurul, Ağustos 2016’da oluşturulan davayı dinledi.

Yargıç Masood, duruşma esnasında Siraj’ın avukatına Panama Belgeleri’nde adı geçen kişilere yönelik soruşturmanın iyi mi ve niçin Pakistan’ın çıkarına bulunduğunu sordu.

“Panama Belgeleri bir kamu parası meselesidir” diye cevap verdi.

Yargıç Masood bunun üstüne merak etti: “24 duruşmadan sonrasında davayı ayırmak istediğinizde bu fikir niçin aklınıza gelmedi?”

3 Kasım 2017’de JI’nin bir müracaat vasıtasıyla yüksek mahkemeye Ağustos 2016’da bekleyen dilekçesini hatırlattığı unutulmamalıdır.

JI başkanı hemen sonra bir dilekçe sunarak devrin başbakanı Navaz Şerif’in davasının öne sürülen sebebi oldukça geniş olduğundan ayrılmasını istedi.

SC hakimi, Siraj’a en başta niçin mevzunun ayrılmasını talep ettiğini sordu.

“7 yıl sonrasında kamu yararını niçin hatırladınız?” daha çok sorguladı.

Niçin NAB, FIA’dan bahsedilmiyor?

Duruşmada üst mahkeme yargıcı şunları söylemiş oldu: “3 Kasım 2016’da Yüksek Mahkeme’nin beş yargıcı Panama davasını kabul edilebilir duyuru etti.

Ulusal Hesap Verebilirlik Bürosu (NAB), Federal Soruşturma Dairesi (FIA) ve yolsuzlukla savaşım kurumlarına niçin atıfta bulunulmadığını bizlere söyler misiniz?”

Kurul ek olarak, soruşturma kurumlarının huzurunda bir ortak soruşturma ekibi (JIT) kurma fikrine kural dışı getirdi ve müracaat sahibine, Yüksek Mahkemenin var olduklarında soruşturmaları iyi mi yürütebileceğini sordu.

Bugünkü duruşmalarda gündeme gelen bir öteki mevzu da mahkemenin Panama’da adı geçen 436 kişiyi dinlemeden iyi mi karar verebildiğiydi.

Yüksek mahkeme yargıcı hemen sonra JI liderini temsil eden Ishtiaq Raja’ya, dilekçe sahibinin son yedi yıl içinde Panama Belgeleri’nde adı geçen kişiler hakkında soruşturma başlatmak için soruşturma kurumlarına başvurup başvurmadığını sordu.

Bir JIT oluşturma mevzusunda bir cevap arayan Yargıç Masood, yüksek mahkemenin tüm devlet kurumlarını kapatmasının ve her şeyi yapmasının beklenip beklenmediğini sordu.

“Yasayı atlayamazsınız” dedi.

Duruşma hemen sonra bir ay ertelendi.

2016 dilekçesi

JI şefi, 2016 senesinde, üst mahkemeden Panama Belgelerinde adları geçen 436 Pakistanlının tamamını soruşturmasını istemişti.

Bunlar içinde, vergi cennetlerinde offshore firmalar kurmakla suçlanan devrin başbakanı Navaz Şerif’in ailesinin üyeleri de dahil olmak suretiyle Pakistan’dan işadamları ve politikacılar vardı.

Cemaat-i İslami dilekçesinde, üst mahkemeden federasyonun Panama sızıntılarıyla ilgili olarak Anayasa’nın 184(3) Maddesi uyarınca soruşturma başlatması için yönerge vermesi için yakarış etti ve vakaya karıştığı iddia edilen herhangi bir politikacı yada iş adamının adını anmadı. offshore firmalar oluşturmak.

JI ameer şunları bildirdi: “Bir çok kamu görevlisi olan oldukça sayıda kişinin de söz mevzusu suçların işlenmesine karıştığı ve offshore firmalar vasıtasıyla yaptıkları yatırımlarla ilgili varlıklarından detaylı bir şekilde bahsetmediği iddia edildi. bu tür kamu görevi sahipleri görevlerinden uzaklaştırılabilir ve buna gore cezalandırılabilir.”

Dilekçe sahibi, herhangi bir politikacı yada iş adamını davalı yapmak yerine, başkanı vasıtasıyla Pakistan Federasyonu, Hukuk Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Kabine Kısmı ve Ulusal Hesap Verebilirlik Bürosu’nu (NAB) davalı olarak yapmayı seçti.

Dilekçeye, davalıların “kamu parasının yurt dışından eğitim edilememesi ve dolayısıyla ülkenin ciddi mali zorluklarla karşı karşıya kalması” sebebiyle yolsuzluk iddialarına ilişkin herhangi bir soruşturma sürecini kasıtlı olarak erteledikleri ve kaçındıkları da eklendi.

Dilekçe ek olarak, üst mahkemenin davalıları Pakistan yasalarına gore bir soruşturma/soruşturma başlatmaya yönlendirmesini ve arkasından Pakistan yasalarına gore yargılama sürecini başlatmasını ve netice olarak onlara suçluları tutuklamaları ve kamu parasını geri alıp Pakistan’a geri getirmeleri için yönerge verilmesini talep etti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir