PCB başkanı ataması belirsizlikle karşı karşıya
KARACHI: Pakistan Kriket Kurulu (PCB) başkanı adaylığı, iller arası koordinasyon bakanı Ehsan Mazari’nin açıklamasının arkasından üst düzey atama çevresinde bir münakaşa başlattı.
Pakistan Halk Partisi (PPP) milletvekili olan Mazari, görevine Zeka Eşref’in atanmasını destekliyor. PCB başkanı. Eşref geçmişte de kurula başkanlık etmişti.
Ayrıca, Başbakan Şehbaz Şerif ağırlığını geride bıraktı Najam Sethi şu anda yönetim kurulunun yönetim komitesinin başkanı olan rol için.
Mazari, “Biz bu hükümeti kurduğumuzda, ilgili bakanlıkların başındaki partinin, bakanlıklara bağlı bölümlere adamlarını atayacakları yönünde bir anlayışımız vardı” dedi.
Sadece PPP’nin adamını “atandırması” kolay olmayacak. PCB başkanı.
PCB Anayasası, başkanın seçimi mevzusunda oldukca nettir.
PCB Anayasasının 6. paragrafı şu şekilde der: “Guvernörler Kurulu tarafınca 7. paragraf uyarınca üç senelik bir süre için seçilen bir Kurul Başkanı olacaktır. Başkan, üç senelik bir dönem için tekrardan seçilme hakkına haiz olacaktır. Bir kişinin Başkan olarak toplam vazife süresi hiçbir durumda altı yılı geçemez.”
Ek olarak, PCB tüzüğünün 7. paragrafı, “Guvernörler Kurulu üyeleri arasından, toplam üyelerin çoğunluğu ile Başkan seçmek için hususi bir Guvernörler Kurulu toplantısı toplanacaktır” ifadesiyle PCB başkanı seçim sürecini vurgulamaktadır. Guvernörler Kurulu üyeliği oylama.”
PCB yönetim kurulu, bölgesel derneklerden dört üye, hizmet endüstrilerinden dört üye ve PCB Baş Patronu – başbakan tarafınca aday gösterilen iki üyeden oluşur.
IPC bakanlığının PCB BoG’daki temsilcisi, oy hakkı olmayan “resen üye” olarak belirlenir.
Bundan dolayı, PCB tüzüğü, PCB başkanının iyi mi seçileceği ve BoG’a kimlerin başkan olarak aday gösterebileceği mevzusunda nettir.
Eğer PPP bu davada adamı Ashraf’ı tutmaya kararlıysa, o vakit PM Shahbaz’ı onu Patron’un PCB’deki temsilcisi olarak aday göstermesi için ikna etmeleri gerekecek. Onlar için başka yol yok.
ICC’nin müessese muhtırasına gore, Pakistan da dahil olmak suretiyle her üye kendi işlerini özerk bir halde yönetmeli ve Cricket’in kendi Kriketindeki yönetimine, düzenlemesine ve/yada idaresine hiçbir hükümet (yada başka bir kamu yada yarı-kamu kuruluşu) müdahalesi olmamasını sağlamalıdır. Oynayan Ülke (operasyonel mevzular, takımların seçimi ve yönetimi ve koçların yada destek çalışanının atanması dahil).
Bu yükümlülüğün ihlali, üyenin ICC’den uzaklaştırılmasına niçin olabilir.
Siyasal güçlerin, spor müesseselerinin her yerde özerk bulunduğunu ve günlük işlerine yada yönetişim meselelerine direkt hükümet müdahalesinin ciddi bir ihlal olabileceğini anlaması önemlidir.
İster kriket, ister futbol yada hokey olsun, politikacılar sporu oyunlarından uzak tutmalıdır.