Pakistan, TTP’nin çağıl tabanca kaynağına ilişkin BM Güvenlik Konseyi soruşturması istiyor

0
Pakistan'ın Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Münir Akram.  - UYGULAMA
Pakistan’ın Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Münir Akram. – UYGULAMA

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER: Pakistan Çarşamba günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni (BMGK) Tehreek-e-Taliban Pakistan’a (TTP) kimin gelişmiş askeri silahlar sağladığını bulmak için bir soruşturma yürütmeye çağırdı.

BMGK’nin Afganistan’daki BM Yardım Misyonu (UNAMA) Afganistan’a ilişkin brifinginde, Pakistan’ın BM Sürekli Temsilcisi Büyükelçi Münir Akram, Pakistan’ın Pakistan’a yönelik saldırıları sebebiyle terör örgütü TTP ve bağlı kuruluşlarından büyük bir tehditle karşı karşıya bulunduğunu söylemiş oldu.

Saldırılarda oldukca sayıda sivil ve asker şehit olurken, askeri ve öteki tesisler de imha edildi.

“Yalnızca bu yıl bu saldırılarda yüzlerce yiğit askerimizi ve sivilimizi kaybettik ve geçtiğimiz hafta TTP’ye bağlı grup Dera İsmail Han’da güvenlik personelimize yönelik menfur bir hücum gerçekleştirerek 23’ten fazla kıymetli canın yitirilmesine yol açtı.

“TTP teröristlerinin gelişmiş askeri teçhizat edinmesi ve kullanımı sebebiyle bu saldırılar daha ölümcül ve karmaşık hale geldi. Bu silahların yabancı güçlerin geride bıraktığı hatırı sayılır stoklardan kaynaklandığı açıktır. Sadece sual şu: Terör örgütü sıralamasında yer edinen TTP bu silahları iyi mi güvence altına aldı?

“Pakistan, Birleşmiş Milletler’in (UNAMA yada başka bir kurum) bu silahların TTP’nin eline iyi mi geçtiğini ortaya çıkarmak ve bu tarz şeyleri geri almanın yollarını belirlemek için kapsamlı bir soruşturma yürütmesini talep ediyor” dedi.

Afganistan ekonomisinde bir miktar istikrar ve iyileşme bulunduğunu kabul eden Münir Akram, Afgan geçici hükümetiyle herhangi bir ilişki sürecinin internasyonal toplumun temel kaygılarına vereceği cevap temelinde oluşturulması icap ettiğini söylemiş oldu.

Pakistan elçisi, geçici yetkililerin IŞİD’e karşı mücadelede bir miktar başarı bildirdiklerini sadece gerçekte bazı terörist grupların Afganistan’da yaşadığının ve açıkça Afgan geçici hükümetinin koruması altında bulunduğunu söylemiş oldu.

Kendisi, TTP’ye Pakistan’ın sınır karakollarına ve öteki tesislerine sınır ötesi saldırılar düzenleme yetkisi verildiğinin açık bulunduğunu söylemiş oldu. Sadece baş düşmanının adını vermeden, Pakistan’ın da TTP’nin baş düşmanından destek aldığına dair açık delilleri bulunduğunu söylemiş oldu.

“Güvenlik Konseyi, Afganistan Geçici Hükümeti’nin Afganistan’daki tüm bu terörist gruplara karşı eyleme geçmesini sağlamak için 1988 Komitesi’nin çalışmalarını güçlendirmeli ve seyretme ekibini, terörle savaşım bağlamında kaydedilen ilerleme hakkında Komiteyi ve bu Konseyi çözümleme etme ve bilgilendirme mevzusunda yetkilendirmelidir.” Afganistan’da.

“Afgan Geçici Hükümeti ile her türlü angajman süreci, bu terör örgütlerine karşı meydana gelen eylemler temelinde yürütülmelidir. Aksi takdirde, 11 Eylül öncesinde olduğu şeklinde Afganistan’dan gelen terörün tekrarlandığını ve yayıldığını, bir tek bölgeyi değil, tüm dünyayı tehdit ettiğini göreceğiz” dedi.

Afgan sığınmacılar mevzusunda Münir Akram, Pakistan’ın Afganistan’a yönelik 40 senelik cömertliğinin hakkaten oldukca büyük bir karşılık ödediğini söylemiş oldu. 40 yıl sonrasında, internasyonal toplumun oldukca azca desteğiyle yada asla desteği olmadan 1,4 milyon kayıtlı Afgan mülteciye ev sahipliği hayata geçirmeye devam ediyoruz” dedi. Afgan geçici hükümetinin Afganistan’da barışın tesis edildiğini iddia etmesi sebebiyle, Afgan mültecilerin bir an ilkin ülkelerine geri gönderilmesi için hazırlıklar yapmak suretiyle Sığınmacılar Yüksek Komisyonu ile beraber emek harcaması icap ettiğini savundu.

“Pakistan’da belgesiz ve yasa dışı olarak bulunan 2,2 milyon Afgan daha vardı. Bunların içinde Taliban’ın ele geçirmesinden sonrasında Pakistan’a geçen 700.000 şahıs de var” dedi.

Terörist ‘uyuyan hücrelerin’ oluşturduğu güvenlik tehdidinin yanı sıra, yasa dışı kişilerin birçoğunun uyuşturucu kaçakçılığına bulaştığını, mülk mafyası işlettiğini ve öteki suçları işlediğini ve bu kadar büyük sayıdaki kişinin ülkeye girişinin Pakistan’ın ekonomisi ve iş piyasası üstünde negatif bir tesiri bulunduğunu söylemiş oldu.

‘Yasadışı yabancıların ülkelerine geri gönderilmesi’

Pakistan büyükelçisi, yasadışı yabancıları ülkelerine geri göndermeye yönelik mevcut planın, meşru güvenlik, ekonomik ve toplumsal kaygılardan meydana gelen, Pakistan üstünde kaçınılmaz bir zorlama bulunduğunu söylemiş oldu.

“Sadece plan mümkün olmasıyla birlikte insani bir halde uygulanıyor. Hapishanelerimizdeki bazı Afgan suçlular haricinde zorla geri dönüş yok. Geçen ay Torkham’dan ayrılan 244.000’den fazla Afgan’ın %98’inden fazlası gönüllü geri dönüşlerdi. Chaman geçişi de benzer bir yapıya haizdir.

“Kayıt kanıtı (PoR’lar) olanlar için istisnalar yaptık; Afgan vatandaşlık kartına haiz olanlar ve artık savunmasız kabul edilenler için. Bunlar, 2 senedir 3. ülkelere taşınmayı bekleyen 60.000 ve daha çok kişinin yanı sıra, bu 3. ülkeleri bu şekilde almayı kabul ettikleri ve Pakistan’ın yükünü hafifleten bu kişileri kabul etmek için süreçlerini hızlandırmaya çağırıyoruz. dedi.

Münir Akram, Pakistan’ın BM Hususi Koordinatörü Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu’nun değerlendirmesinin Güvenlik Konseyi ve internasyonal toplumdaki ilgili tüm paydaşların Afganistan’ın normalleşmesine yönelik kapsamlı, uzun vadeli ve gerçekçi bir yol haritası benimsemesine olanak sağlayacağını umduğunu söylemiş oldu.

Ek olarak Pakistan’ın Genel Yazman’in tekrardan canlandırılan Doha formatına katılacağını ve hususi koordinatör tarafınca sunulan rapordaki tavsiyeler üstünde düşünce birliğine varılmasını umduklarını söylemiş oldu.

Konuşmasına başlarken, Pakistan’ın Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu’na bağımsız değerlendirme raporuna ilişkin çalışmalarından dolayı teşekkürlerini iletti. “Ek olarak Büyükelçi Nusseibeh ve BAE heyetinin bu yıl Afganistan’daki ortak kalem sahibi olarak liderlik rolünü de takdir ediyoruz.” dedi.

“Afganistan’da sulh Pakistan için stratejik bir zorunluluktur. Genel Yazman’in raporunda da belirtildiği şeklinde, Afgan geçici otoriteleri Afganistan üstündeki kontrollerini tüm yönetişim alanlarında daha da güçlendirdiler ve ülkede bir nebze olsun istikrar elde ettiler.

“Sadece Afganistan karmaşık ve kalıcı bir güçlük sunuyor. Pozitif tarafı ise asayiş iyileşmiş, afyon ekimi yüzde 95 azalmış, DEAŞ’a karşı tedbir alınıyor, yolsuzluk ciddi oranda azalmış, ekonominin yurt içi gelirlerin toplanması ve mahalli bütçeler yöntemiyle işletilmesi için çaba sarf ediliyor. Afganistan’ın transit tecim de dahil olmak suretiyle komşularıyla ticareti de mühim seviyede arttı” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir