Netanyahu ateşkes çağrılarını reddederken, Yemen merkezli Husiler İsrail’e insansız hava aracı saldırıları yapıldığını iddia etti
Gruptan üst düzey bir yetkili, Yemen’deki İran destekli Husi isyancılarının Salı günü İsrail birliklerinin Hamas’a karşı savaşına misilleme olarak Gazze’nin derinliklerine doğru ilerlemesi üstüne İsrail’e doğru insansız hava araçları ateşlediğini söylemiş oldu. AFP.
İsrail askerleri Salı günü Gazze’nin derinliklerine doğru ilerledi, tankları ve zırhlı buldozerleri parçalanmış binaların yıkıntıları içinde ilerletti ve İsrail tarihindeki en fena saldırıyı gerçekleştiren Hamas savaşçılarını avladı.
Ordu görüntüleri, minimum 240 rehineyi özgür bırakmaya çalışan askerlerin, haftalarca devam eden İsrail bombardımanı sebebiyle ezilmiş taş ve bükülmüş metal yığınına dönüşmüş binaları olan harap bir arazide ilerlediklerini gösteriyor.
Sadece Salı günü İsrail güçleri, Kızıldeniz kıyısındaki bir dinlence kasabası olan Eilat bölgesinde “düşmanca bir tayyare saldırısının” uyarı sirenlerini çaldırdığını bildirdi.
Kısa süre sonrasında, İsrail güçlerinin bildirdiği insansız hava aracı saldırısını Yemen’in İran destekli Husi isyancıları üstlendi.
Husi hükümetinin başbakanı Abdülaziz bin Habtour, İsrail’in güneyindeki Eilat’a doğru fırlatmayla ilgili sual sorulduğunda “Bu insansız hava araçları Yemen eyaletine ilişik” dedi.
2014 senesinde Yemen’in başkenti Sana’yı eline geçiren ve ülkenin geniş bir bölümünü denetim eden Husilerin, İsrail’e karşı “direniş ekseninin bir parçası” bulunduğunu ve “söz ve insansız hava araçlarıyla” savaştıklarını da sözlerine ekledi.
İsrail, Cuma günü İsrail’in güneyine doğru ilerleyen “düşman hedefleri” yakalayan benzer bir insansız hava aracı saldırısından Husileri görevli tuttu.
İsrail askeri sözcüsü Daniel Hagari, televizyonda gösterilen ayrı bir brifingde, “Bu bölgede herhangi bir tehdit ve çekince yok” dedi.
‘Gazze’de her gün 420 çocuk şehit oluyor yada yaralanıyor’
UNICEF İcra Direktörü Catherine Russell, BM Güvenlik Konseyi’ne (UNSC) Gazze’deki insani durum hakkında informasyon vererek onları ateşkes çağrısında bulunan bir karar almaya çağırdı; İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ise kara kuvvetlerinin İsrail’e girmesi sebebiyle İsrail’in Hamas’a karşı cenginde ateşkes olasılığını dışladı. Gazze’de bir rehine özgür bırakıldı.
Russell, Pazartesi günkü BM Güvenlik Konseyi toplantısında, “bu son gerilimin gerçek maliyetinin, sertlik sebebiyle kaybedilen ve onun tarafınca sonsuza dek değiştirilen evlatların hayatlarıyla ölçüleceğini” öne sürdü.
Ayrıca Netanyahu, BM kurumlarının ateşkes taleplerini bir kenara atarak şunları söylemiş oldu: “Ateşkes çağrıları, İsrail’e Hamas’a teslim olma, terörizme teslim olma çağrılarıdır.”
Başbakan yabancı medyaya “Bu olmayacak” dedi ve İsrail’in “bu harp kazanılıncaya kadar savaşacağına” yemin etti.
İsrail raporlarına bakılırsa, Hamas savaşçıları 7 Ekim’de İsrail’in güneyine saldırarak bir çok sivil olmak suretiyle 1.400’den fazla insanı öldürdü ve 200’den fazla kişiyi rehin aldı.
Russell, Filistin Sıhhat Bakanlığı’nın Gazze’de 3.400’ü çocuk olmak suretiyle 8.300’den fazla Filistinlinin şehit edildiğini, 6.300’den fazla çocuğun da yaralandığını açıkladığını aktardı.
Şöyleki ekledi: “Bu, Gazze’de her gün 420’den fazla çocuğun öldürülmüş olduğu yada yaralandığı anlamına geliyor; bu, her birimizi iliklerimize kadar sarsacak bir sayı.”
Ek olarak BM Güvenlik Konseyi’ne “taraflara internasyonal hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini hatırlatan, ateşkes çağrısında bulunan, tarafların güvenli ve engelsiz insani erişime izin vermesini talep eden, kaçırılan tüm evlatların derhal ve güvenli bir halde özgür bırakılmasını talep eden ve çağrıda bulunan bir sonucu derhal kabul etmesi” çağrısında bulunmuş oldu. Taraflar ufaklıklara hakları olan hususi korumayı sağlamalıdır.”
İsrail-Filistin savaşı 25’inci gününe girerken, BM Filistinli Sığınmacılar Ajansı (UNRWA) başkanının “kırıntıdan başka bir şey değil” söylediği bölgeye yardım girmesine karşın insani kriz daha da kötüleşti.
Russell şunu altını çizdi: “Tüm taraflar sertliği durdurmalı ve ufaklıklara yönelik ağır ihlalleri önlemelidir.”
UNICEF başkanı ek olarak “Gazze Şeridi’ne tüm geçiş noktalarından, güvenli ve verimli tedarik yollarından insani yardım erişimi” talep etti.
Şöyleki ekledi: “Ve taraflar, besin, su, ilaç, yakıt ve elektrik dahil sadece bunlarla sınırı olan olmamak suretiyle insani yardımın ulaştırılması için Gazze Şeridi süresince insani araç-gereç ve personelin güvenli ve engelsiz hareketini sağlamalıdır.”
‘Hepsini buldum’
İsrail Pazartesi günü yapmış olduğu açıklamada, bugüne kadarki en yoğun bombalama dönemlerinden kabul edilen 24 saatte 600 hedefi vurduğunu ve Gazze’de yitik bir karı askerin Hamas’tan kurtarıldığını söylemiş oldu.
Ordu, Er Ori Megidish’in özgür bırakılmasının Gazze’deki “kara operasyonu esnasında güvence altına alındığını” belirterek, onun İsrail’de bulunduğunu, ailesiyle tekrardan bir araya geldiğini ve “iyi durumda bulunduğunu” ekledi.
İsrail’in kampanyası binlerce binayı yerle bir etti ve Gazze’nin 2,4 milyon sakini neredeyse devamlı bombardıman altında; suya, yiyeceğe, yakıta ve öteki temel ihtiyaçlara oldukca azca erişimleri var.
Birleşmiş Milletler onlarca defa sertlik vakalarında insani ateşkes çağrısında bulunmuş oldu.
Pazartesi günü, BM Filistinli Sığınmacılar Ajansı (UNRWA) kuşatma altındaki bölgeye giren sınırı olan sayıdaki yardım kamyonunun buradaki “benzeri görülmemiş insani gereksinimleri” karşılamak için yetersiz bulunduğunu söylemiş oldu.
UNRWA başkanı Philippe Lazzarini, “Öldürülmüş olduğu bildirilenlerin neredeyse yüzde 70’i çocuk ve hanım” dedi. “Bu ‘ikincil hasar’ olması imkansız.”
Filistin Kızılayı’nda görevli 24 yaşındaki sıhhat görevlisi Rizk Abu Rok şunları söylemiş oldu: AFP Şehit ve yaralıların taşınmasının günlük bir rutin haline geldiğini söylemiş oldu. Sadece kısa sürede Khan Yunis’teki Rio Cafe’de meydana getirilen işbırakımı, artan ölümlere babasını ve öteki bazı akrabalarını da ekledi.
“Hepsini teker teker buldum” dedi.
İsrail, Hamas’ı hastaneleri askeri karargah olarak kullanmakla ve sivilleri “canlı kalkan” olarak kullanmakla suçladı. Sadece İsrail’in en sadık müttefikleri bile bölgedeki vahim insani durumla ilgili endişelerini dile getirdi.
Washington’da Beyaz Saray, Hamas’a bir tek stoklarını yenilemesi ve tekrardan toparlanması için vakit tanıyacağından korkarak kalıcı bir ateşkes olasılığını reddetti. Sadece Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby, Gazze’ye yardım sağlanmasına yönelik “duraklamaların” dikkate alınması icap ettiğini söylemiş oldu.
ABD’nin aracılık etmiş olduğu bir antak kalma kapsamında Mısır’dan Gazze’ye sınırı olan yardım girdi, sadece hacmi, yardım kurumlarının gereksinim duyduğunu söylediği günde yüzlerce kamyonun oldukca peşinde kaldı.
İsrail, tabanca kaçakçılığı yapılmadığından güvenilir olmak için kargoyu denetlediğini ve malzemelerin Hamas tarafınca ele geçirilmediğinden güvenilir olmak için seyretme yaptığını söylemiş oldu.
‘İnanılmaz dehşet’
Üstünden üç haftadan fazla vakit geçmesine karşın İsrailliler hâlâ 7 Ekim vakalarını anlamaya çalışıyor.
Gazze’nin altındaki Hamas tünelleri ağında tutulduğuna inanılan, yaşları birkaç ay ile 80 yaş içinde değişen 230’dan fazla rehinenin akıbeti hakkında hâlâ oldukca azca şey biliniyor.
Hamas geçtiğimiz günlerde, fayans duvarın önünde oturan üç hanım rehinenin olduğu iddia edilen bir video yayınladı.
Kaydın zamanı ve yeri doğrulanamadı sadece kadınlardan biri İsrail’e Hamas’ın rehinelerin İsrail tarafınca tutulan Filistinli mahkumlarla takas edilmesi talebini kabul etmesi çağrısında bulunmuş oldu.
Netanyahu yapmış olduğu açıklamada klibi “zalim ruhsal propaganda” olarak nitelendirdi.
İsrail, Gazze ve Lübnan’dan her gün roket saldırılarıyla vurulmaya devam ederken, İsrailliler hemen hemen yitik ve ölülerinin hesabını vermedi.
Pazartesi günü yetkililer, İsrail çölünde bir müzik festivalinde kaçırılan 23 yaşındaki Alman-İsrailli Shani Louk’un kalıntılarının bulunduğunu söylemiş oldu.
Terör ekseni
Netanyahu İsrail’in “Hamas’la ve Lübnan ve Yemen’deki grupları da içeren İran terör ekseniyle” savaştığını iddia ederken, Washington bölgesel bir harp korkusunu dile getirdi.
Beyaz Saray, İsrail’in düşmanlarını, bilhassa de İran’ın müttefiki grupları, bu vakaya daha çok karışmamaları mevzusunda uyardı.
Lübnan’ın bekçi başbakanı Najib Mikati, “Lübnan’ın muharebeye girmesini engellemenin görevi” bulunduğunu söylemiş oldu.
Ayrıca İsrail ordusu Suriye’deki hedefleri vurdu ve Lübnan’daki Hizbullah’la sınır ötesi ateş alışverişinde bulunmuş oldu; İsrail’in sivilleri koruma görevi olduğunda ısrar etti.
İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da sıhhat yetkilileri, Gazze savaşının başlamasından bu yana ortalama 120 Filistinlinin İsrail ateşinde ve yerleşimci saldırılarında şehit bulunduğunu söylüyor.
X’te (eski adıyla Twitter) gösterilen bir video, Batı Şeria’nın kuzeyindeki Cenin sığınmacı kampının güneyinde bulunan Qabatiya nahiyesinde İsrail askerleri tarafınca yaralanan yaralı bir Filistinli genci gösteriyor.
Şiddetin ortasında İsrail karşıtı hiddet bölgede ve ötesinde alevlendi.
Rusya’nın Müslüman çoğunluklu Dağıstan’ında polis, Pazar günü bir kalabalığın Tel Aviv’den gelen yolculara hücum etmek için havaalanına baskın yapmasının peşinden 60 kişiyi tutukladığını söylemiş oldu.