Gülmece zırh olduğunda

Güldürmen Ashley Ray üzüntü, tiyatro kampı ve ilkin kendini güldürmeyi öğrenmek üstüne.
Gene de babamın cenazesinin ertesi günü tiyatro kampına gitmem bekleniyordu. Annem Northern Illinois Üniversitesi’nden geri ödeme almak için savaşım etti, sadece hiçbir kural dışı olmadığını söylediler; Son üç yazdır yaptığım benzer biçimde katılmak zorunda kalacaktım, yoksa parayı kaybederdim. Annemin parasını çarçur etmekten hoşlanmıyordum zira bizde pek yoktu.
Bu yüzden cenazeden derhal sonrasında eve uçtum. Ve 14 yaşlarında hayatımın en büyük kaybının yasını tutarken, annem beni iki haftalık zip-zaping için bir mısır tarlasındaki bir üniversite kampüsüne götürdü. Normalde kapanış doğaçlama yada müzikal tiyatro performansında yer alırdım. O yıl teknolojide kaldım zira babam azca ilkin öldü ve beni niçin buraya getirdiler? mutsuzdum Yazın en iyi performansı, geceleri ağladığımı duymamış benzer biçimde davranan oda arkadaşıma gitti.
Annem danışmanlara olanları anlatsa da benim için programı pek değiştirmemişlerdi. “Bu yaz ne yaptın?” benzer biçimde sorularla buz kırıcı oyunlar oynadığımızda. Bir ara bir danışman birden aklıma geldi, beni bir kenara çekti ve katılmama gerek olmadığını söylemiş oldu. Bu yalnız duruma daha çok dikkat çekti. İnsanlar ya ne işe yaradığını biliyordu ve fena hissettiler ya da niçin hususi ilgi gördüğümü merak ettiler. Dikkat çekmek için insanları güldürmeyi severdim. Yazık benim tarzım değildi.
Tüm kampı tek başıma geçirmedim. Birkaç yaz kampta aynı ineklerle takılmıştım. Tüm bu süre süresince susup somurtsam da, gece yurtlarından gizlice çıktıklarında beni gene de çağrı ettiler. Bir gece bir yerlerden bulduğumuz ya da çaldığımız sigaraları içmek için gizlice dışarı çıktık. Doğruluk mu cesaret mi yoksa asla buna mı yol açtığını tam olarak hatırlayamıyorum fakat bir noktada biri bana bir sual sordu. Ne işe yaradığını bile hatırlamıyorum. Tek bildiğim, sessiz ve tepkisiz davrandığım ve muhtemelen tüm çabamı düzgüsel görünmeye odaklamaya çalıştığım. En sonunda bir dostum, “Babası azca ilkin öldü” diyerek sessizliği bozdu.
Niçin bilmiyorum fakat beni güldürdü. Gözyaşlarına, sonrasında kahkahalara ve sonrasında yeniden gözyaşlarına dönüşen derin, yüksek sesli bir kahkaha benzer biçimde. Birinin bir şeyi söyleme şeklinin seni tesiri altına almış olduğu o aptalca şeylerden biriydi. Ayrıldım ve bunun artık benim hayatım bulunduğunu anladım. Yalnız yüzleşmek ve yas tutmak zorundaydım. Duyguları hissetmeye ihtiyacım vardı – ne işe yaradığını öğrendiğimden beri herkesten ve her şeyden saklanma telaşım içinde kendime bunu yapma izni vermemiştim. Bana gerçeği konuşma izni veriyormuş benzer biçimde hissettiren bir andı.
Babam ani bir kazada öldü. Cenazesine katılmak için Illinois’den Teksas’a tek başıma kırmızı gözle uçtum. Annemle babam ben doğduktan kısa bir süre sonrasında birkaç nedenden dolayı ayrıldılar, bu tarz şeyleri anılarıma saklayacağım. En büyük problem babamın insanlara benden tam olarak bahsetmemesiydi. 90’lardı ve gizli saklı aileler hala mümkündü.
Sorun şu ki, çoğu zaman gizli saklı aileler ortaya çıktığında, sen gizli saklı aile değil Benim için durum bu şekilde değildi. Babam, karısı ve yakın ailesinin geri kalanı beni biliyordu, fakat hepsi bu kadardı. Onun kilisesi ve cemaati? O denli değil. Cenazedeki papaz herkesten tüm evlatları için yakarma etmelerini istediğinde ve benim dışımda herkesi isimleriyle listelediğinde, gülmekten başka meydana getirecek ne vardı? Büyükannem vaazın ortasında “Ve Ashley!” diye bağırdı, bu onu hakikaten daha da gülünç yapmış oldu. Hala kim bilir kariyerimin en büyük küçümsemesi.
Adımı yüksek sesle söylediği an, görünmezlikten odada ağır bir varlığa geçtim. Dikkat çekiciydi fakat asla hoşuma giden türden değildi. Küçülmek ve yok olmak istiyordum. İnsanlar başsağlığı dilemek için dışarı çıktıkça, hepimiz ismimin unutulmuş olduğu yorumunu yapmış oldu. Özür dileyecekler ya da bunun bir utanç bulunduğunu söyleyeceklerdi. Fakat gerçeği söyleyip acıtıyor demek istemedim. Latife yapıyordum! Doğaçlama becerilerimi kullanıyorum!
“Adını söylemediği için oldukca üzgünüm.”
“Eh, daha iyi kuruluşlarda listelerden çıkarıldım!”
“İlk kez bu şekilde üzücü koşullar altında tanıştığımız için oldukca üzgünüm.”
“Daha fena olabilirdi; yapabilirdik olmak Koşullar.”
Babamın cenazesinde bir grup yabancıyla yaptığım zekice şakaların hiçbirinin hakikaten iyi bulunduğunu söylemedim. Fakat oynayabilseydim, dikkatlerini benden uzaklaştırabilirdim. İlk kere güldürü ve performansı kendi avantajıma kullandım. Acayip bir durum hakkında her insanın daha iyi hissetmesini sağlamak için kendimi kendi hikayemden uzaklaştırdım.
Günün sonunda, stand-up komedisinin neyle ilgili bulunduğunu anladım. Sadece bu, komedinin ne için olduğuna dair oldukça çocukça bir anlayış. Anne babaları için bir beceri yarışmasına katılan bir çocuk benzer biçimde, daha oldukca onları mutlu etmekle ilgiliydi. Komediyi dikkat dağıtmak için kullanmak, ilgi odağı olmadan dikkat çekmenin mükemmel bir yoluydu.
Bir stand-up komedyeni ve TV yazarı olarak bir kariyerin mümkün bulunduğunu asla düşünmemiştim. Hemen hemen haiz olmadığım Ivy League yada kardeşlik kimlik bilgilerini gerektiren bir sanayi benzer biçimde görünüyordu. Sadece 2016’da 25 yaşımdayken Chicago’da tertipli performans sergilemeye başladığımda, bir güldürü şovunun olağan seyircisi değişmişti. Deneyimlerim tek bir yerde niş olsaydı, artık bir seyirci bulmanıza destek olabilecek bir düzine başka vitrin yada alan vardı.
South Bend, Indiana’dan Los Angeles’a kadar turneye çıkmayı ve aynı seti yapmayı seviyorum. Şakalarımda değişik insanların nelerden bahsettiğini görmeyi seviyorum. Rutinlerimde kendimi riske atıyorum ve bence bu seyircileri benimle bu yolculuğa çıkmaya ve açılmaya teşvik ediyor. Kendi pisliğimi temizlemek için güldürü yaptım ve bir ihtimal şanslıysam bazılarını güldürür yada anlatırdım. Fark ettim ki, kendini en gülünç buluyorsun ya da en azından bu şekilde gülünç bulunduğunu biliyor olabilirsin: Etrafta kimse yokken bile gülmeye çalıştığında, en alçakta bile. Bu en azından bir gülmece duygusu uyandırıyor ve bu tek başına bir Twitter hesabına kıymet.
Babamın cenazesinden üç hafta sonrasında kamptaydım ve bir halde gülmekten kendimi alamadım. Başka bir aşırı paylaşım oyunu esnasında, bir danışmanın beni kenara çekmesi yerine grupla kaldım. Sıra bana vardığında babamın ölümü hakkında konuştum. Cenazesine gitmekten ve hayatım bir Tyler Perry filmiymiş benzer biçimde duyurulan aşk evladı olmaktan bahsettim. İnsanların bana iyi olup olmadığımı sormasını engellemek için resepsiyonda garip şakalar yapmaktan bahsettim. Yaşadığım onca şeyden sonrasında tiyatro kampında olmanın ne kadar aptalca hissettirdiğinden bahsettim; O an annemin parasını ödemediği için kampı aramalı ve inanırım ki bu durum yönetimi iliklerine kadar yaralamıştır. Ondan sonrasında başkalarının şakalarını ve şiirlerini icra etmeyi bıraktım. Kendi şakam olmaya odaklanmaya başladım.
Yazın geri kalanında ve kim bilir sonsuza dek, fena yazılmış bir monologda kendi kederimi işledim. Bu kamp oyunları esnasında odadaki herhangi birinin gülüp gülmediğini yada herhangi bir şey hissedip hissetmediğini size söyleyemem. Mühim değil. Kendim için oynadım. Bu güldürmen olmak için mi yoksa genel olarak gülünç olmak için mi iyi bir tavsiye bilmiyorum fakat kendime bir göz atmak gülmece anlayışımı bulmama destek oldu. Kimi zaman yalnız gülmen gerekir.
Ashley Ray, güldürmen ve yazardır. Bekle, bekle… Bana söyleme!HBO Max izlenecek garip çizgi romanlar, ve yetişkinler için yüzme havuzları Alabama Jackson. podcast’in, tv diyorumVogue ve New York Times’da yer aldı.