İftar Unesco’da ‘kültürel miras’ olarak tanındı
Dünya çapındaki Müslümanlar tarafınca yaygın olarak uygulanan, mukaddes Ramazan ayı süresince gündüz orucunu açan yiyecek olan iftar geleneği, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) somut olmayan kültürel miras listesine eklendi.
Sosyokültürel anane başvurusu İran, Türkiye, Azerbaycan ve Özbekistan tarafınca ortaklaşa UNESCO’ya sunuldu.
Her ne kadar terimi İftar Kültürel olmaktan fazlaca dinsel bir kavramdır ve toplumlar onu öyleki bir şevkle gözlemliyor ki, dünyanın neresinde olursa olsun Müslümanların yaşamış olduğu Müslüman kültürünü temsil ediyor.
Asırlık topluluk geleneği, Pazartesi gününden bu yana Botswana’da toplanan Hükümetlerarası Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Komitesi tarafınca tanındı.
Zorluklara ve açlıklara karşı dayanıklılık ve sabrı öğreten, şafaktan akşam karanlığına kadar orucun bitimine işaret eden, İftar Unesco resmi bir açıklamasında, her yaştan, cinsiyetten ve kökenden insan tarafınca tüm dini ve törensel törenlerin tamamlanmasının peşinden kutlandığını söylemiş oldu.
İftarGün batımı ezanının peşinden ve çoğu zaman Ramazan ruhuna uygun olarak değişik dini törenlerle meydana gelen bayram, “aile ve cemiyet bağlarını güçlendiren, hayırseverliği, dayanışmayı ve toplumsal alışverişi teşvik eden” toplantılarla ilişkilendiriliyor.
Birçok Müslüman ülkede, işaretlemek gelenekseldir. İftar çay eşliğinde hurma yiyerek. Sadece yiyecek ve hamur harcı işleri tarifleri ülkeye nazaran büyük farklılıklar gösterir.
“Bu mevzuyla ilgili merasim ve ritüeller İftar Açıklamada ek olarak Ramazan ayında oruç tutmayan kişiler tarafınca da uygulanmış olduğu açıklandı.
Yaşlılar data ve becerileri ailelere “sözlü yönerge, gözlem ve katılım yöntemiyle” aktarırlar. Geleneksel yemeklerin bileşenlerini hazırlamak çoğu zaman ufaklıklara ve gençlere emanet edilir. İftar bayramlar.
Ek olarak anne babalar orucun yararları, orucun toplumsal değerleri ve işlevleri hakkında da data aktarmaktadır. İftar gençlerine.
İftar İmkansız kişilere karşı nezaket ve şefkati teşvik etmek için çoğu zaman devlet kurumları, sivil cemiyet kuruluşları ve hayır kurumlarının yanı sıra tv, radyo, basın ve toplumsal medya vasıtasıyla da desteklenir.