Hakemin elini sıkmayı reddediyor
16 yaşındaki Rus tenisçi Mirra Andreeva, duygusal anlarla dolu bir maçta Wimbledon’da dördüncü tur maçında hem kabiliyetini hem de duygularını denetim etme mücadelesini gözler önüne serdi.
Başlangıçta Madison Keys’e karşı tek setlik ve 5-1 önde olmasına karşın, Andreeva sıkıntılı bir mücadelede sonunda yitirdi ve Keys 3-6, 7-6 (4), 6-2 kazanmıştır. Maça, Andreeva’nın raketini fırlattığı için puan cezası almış olduğu bir vaka damgasını vurdu.
Olayın arkasından Andreeva, yargıcı Louise Engzell ile raket attığı için kendisini cezalandırma sonucuna katılmadığını ifade eden bir münakaşaya girdi. Andreeva bunun kasıtsız olduğu mevzusunda ısrar etti ve Engzell’in kararının yanlış bulunduğunu iddia etti. Ek olarak, karardan duyduğu memnuniyetsizliğin bir yansıması olarak hakemle el sıkışmamayı seçti.
Andreeva, genç yaşına karşın son performanslarında büyük ümit vaat ediyor. Yalnız birkaç ay ilkin WTA’daki ilk çıkışını yaptıktan sonrasında, Fransa Açık’ta üçüncü tura terfi etti ve Wimbledon’da etkilemeye devam etti. Turnuvadaki kuvvetli performansının, prestijli etkinliklere direkt katılmasını sağlayarak sıralamasını mühim seviyede yükseltmesi umut ediliyor.
Kortta duyguları yönetmek, Roger Federer benzer biçimde tenis efsaneleri de dahil olmak suretiyle birçok sporcu için sıkıntılı bir iştir. Andreeva, mizacını denetim etme ihtiyacını kabul etti ve kendi kendini yansıtma yöntemini geliştirdi. Uyumadan ilkin, sanki annesiyle yada koçuyla konuşuyormuş benzer biçimde oyununun analizini ve rehberliğini elde eden bir iç diyaloğa girer.
Andreeva, kaybının hayal kırıklığına uğramasına karşın, röportajlar esnasında olgunluk gösterdi, soruları düşünceli ve kendinden güvenli bir halde yanıtladı. Eski çiftler yıldızı Todd Woodbridge, oyun ve saha farkındalığını Tracy Austin ile karşılaştırdı ve alev ateş ruhunu övdü. Sadece, beklentileri yönetmede kademeli ilerlemenin önemini altını çizdi.
Andreeva’nın tenis yolculuğu hemen hemen ilk aşamalarında, sadece kabiliyeti ve gelişen olgunluğu, ümit verici bir geleceğe işaret ediyor. Becerilerini ve duygusal kontrolünü iyileştirmeye devam ettikçe, sporda daha da büyük başarılar elde etmeye hazırlanıyor.