Gypsy-Rose Blanchard nihayet özgür bırakıldı. Şimdi ne olacak?

0

Bir mahkum cezaevi sisteminden ayrıldığında, onun istikrarı ve desteğiyle ilgili sorular oldukça önemlidir: Tertipli bir iş bulabilirler mi? Kafi barınmayı sağlayabiliyorlar mı? Kendilerini pozitif bir toplumsal çevreye tekrardan entegre edebilirler mi?

Şartlı tahliye edilenlerin ve özgür bırakılan mahkûmların bu sorulara ne kadar süratli ve ne kadar iyi yanıt verebilecekleri, onların geleceklerini şekillendirmede büyük rol oynuyor. Sadece oldukça azca sayıda eski mahkûm bu zorluklarla yüzleşmek zorunda kalırken bununla beraber şu anda Gypsy-Rose Anderson (kızlık soyadı Blanchard) olan kamu incelemesine de katlanmak mecburiyetinde bırakıldı. (Çoğu zaman Gypsy Blanchard olarak bilinir, kısa sürede yasal olarak soyadını tireledi ve “Gypsy-Rose” stilini güncelledi.)

Blanchard-Anderson, anası Dee Dee’nin hikayesi ve sonunda Dee Dee’nin 2015’teki cinayetiyle sonuçlanan rahatsız edici vakalar, başta 2016 BuzzFeed makalesi, 2017 HBO belgesel dizisi olmak suretiyle tüm medya ortamında anlatıldı ve tekrardan anlatıldı. kurgulanmış bir 2019 Hulu draması, Hareket. Sadece Gypsy, 29 Aralık’taki gösteriminin peşinden kim bilir şimdiye kadarki en büyük sahnesini aldı. Toplumsal medyada trend oldu, yüksek profilli işler yapmış oldu röportajlarve artık meşhur hapishane mektup arkadaşı olan kocası Ryan Anderson ile kutladı. Ek olarak kendisi hapishanedeyken çekilen Lifetime belgesel dizisinin tanıtımını da yapıyor. Hepsi süresince neşeli, çekici ve hatta esin vericiydi.

Her ne kadar son zamanlardaki medya görünümleri onun çerçevesini çizse de, Blanchard-Anderson’ın naturel olarak halk figürü rolüne adım atacağını varsaymamalıyız.

Şu anda 32 yaşlarında olan Anderson, anası Dee Dee Blanchard’ın vahşice öldürülmesindeki görevi sebebiyle 10 yıl hapis cezasına çarptırıldığında 24 yaşındaydı. Sonuçta bir tek sekiz yıl vazife yapmış oldu. Hapishanede hafifçe bir süre geçirmesi ilk olarak devasa bir hafifletici faktörden kaynaklanıyordu: Dee Dee’nin kendisine yaşam boyu maruz bıraktığı korkulu, garip rahatsız etme. Çingene’nin çocukluğundan beri Dee Dee, kızının kas distrofisinin yanı sıra devamlı engelli sandalyesi ve beslenme tüpü kullanmasını ve bir takım tehlikeli, acı verici ve gereksiz ameliyata girmesini gerektiren öteki zayıflatıcı hastalıkları olduğu mevzusunda ısrar etmişti. (Her ne kadar Dee Dee Blanchard’a hiçbir vakit resmi olarak Münchausen sendromu tanısı konulmamış olsa da, büyük olasılıkla bu bozukluğa haiz olduğu yaygın olarak anlaşılmaktadır; bu, sendromu kamuoyunun dikkatine sunan gerçek kabahat vakasıydı.)

Dee Dee, fanteziyi daha da ilerletmek ve destekçileri ve yardım kuruluşlarını fonlarından yoksun bırakmak için Çingene’yi çocuklaştırdı, yaşı hakkında yalan söylemiş oldu ve gelişimsel engelli bulunduğunu ve minik bir çocuğun zihnine haiz bulunduğunu iddia etti. Çingene yalnızca ikinci derslik eğitimi aldı ve buluğluk çağının oldukça ötesinde oldukça genç bir kız rolünü oynamaya devam etti. Anası dış dünyaya erişimini kısıtlasa da Çingene web üstünden bağlantılar aradı ve burada gizli saklı adam arkadaşı olan 23 yaşındaki Nicholas Godejohn ile tanıştı. Çingene o zamanlar 22 yaşındaydı fakat buluğluk çağındaki bir kız şeklinde konuşuyor ve davranıyordu. Yasal olarak erişkin olmasına karşın anası onun üstünde vekaletname almıştı; Çingene’nin yaşamının neredeyse her yönünü denetim ediyordu ve nadiren evden çıkmasına izin veriyordu.

Tüm bunlara ek olarak Çingene, büyükbabasının cinsel istismarda bulunduğunu da iddia etti, sadece kendisi bunu açıkça reddetmedi. Ek olarak Dee Dee’ye cinsel tacizde bulunmuş olduğu iddiası, bu ağlatısal vakada aile işlevsizliğinin ve nesiller arası travmanın oynadığı rolün resmini çiziyor. O halde Çingene’nin bir çıkış yolu araması pek de şaşırtıcı değil. Onun için bu, Godejohn’u hakkaten özgür olabilmesinin tek yolunun annesini öldürmek olduğuna ikna etmek anlamına geliyordu. Godejohn şu anda suçtaki görevi sebebiyle şartlı tahliyesiz yaşam boyu hapis cezasını çekiyor.

Blanchard-Anderson’ı bu basın turunu yaparken seyretmek birçok açıdan rahatlatıcı: Sıhhatli görünüyor ve ürkütücü bir çocuğunkine benzer uzun sesi, gerçek yaşına daha oldukça uyuyor. Hapishanede geçirdiği zamandan büyük seviyede zarar görmemiş görünüyor ve kesinlikle bolca oranda desteğe haiz görünüyor.

Sadece halkın çılgınlığına ve onu çevreleyen medya sirkine ne anlam verileceğini bilmek de zor. Haksız yere mahkum edilen gerçek kabahat ünlüsü Amanda Knox’la karşılaştırıldı, sadece Knox istikrarlı bir orta derslik aileden geliyordu; o asla hayatından kaçmaya çalışmadı. Bazıları var karşılaştırıldı George Santos’a bağlıydı fakat Santos’un aksine Blanchard-Anderson’ın kişiliği asla onun kontrolü altında değildi.

Son zamanlardaki karşılaştırmalar içinde en uygun olanı Britney Spears ve onun uzun soluklu koruyuculuğuna son verme mücadelesi olabilir. Britney’nin hikayesi sertlik eylemlerini içermese de iki kadının yaşamı içinde çarpıcı sayıda paralellik var. Her ikisi de senelerce kontrolcü ebeveynlerden ve son aşama işlevsiz ailelerden, ek olarak içinde bulundukları tehlikeyi fark edemeyen ve mağduriyetlerine etken olarak katkıda bulunan yasal (ve Çingene’nin durumunda tıbbi) sistemden kurtulmak için savaşım etti. . Her iki hanım da, içinde bulundukları fena durum öğrenildikçe halk içinde yeni hayranlar buldu ve nihai tahliyelerine giden yolda meşhur adlar haline geldi.

Britney bir Disney çocuk yıldızıydı; Genç Çingene, düzmece sıhhat faturaları için bağış kampanyalarına bağış meydana getiren destekçileri için performans sergiledi. Her biri erken yaşta şovmen olmaya yönlendirildi. Her ikisinin de çocuklukları çalındı, kendi hayatları ve hatta kendi kişilikleri üstünde oldukça azca söz sahibi oldular yada asla söz sahibi olmadılar. Ondan sonra bir çok yetişkinin hayatlarının orta evrelerine yerleştiği bir dönemde, Britney ve Gypsy kendileri için kimliklerini inşa etmenin temelleriyle adım atmak zorunda kaldılar. Ve artık her iki hanım da milyonların dikkatli gözleri altındaki bu duyarlı yolda ilerlemek zorunda duracak.

Her iki hanım için de bu mahkumiyet sonrası yaşamın doğasında bir performans var: Britney kendi yaşamının çarpık, zehirli kaydını düzeltmekle görevlendirilirken, Çingene kendi başarı göstermiş rehabilitasyonunu anlatmakla göreve getirildi. Temel düzeyde bunun sebebi, şartlı tahliye edilenlerin yapması ihtiyaç duyulan şeyin bu olması, sadece halkın onu geri alma mevzusundaki çabası – hatta bu noktaya kadar. unutmak İşin içinde gerçek bir katliam vardı – Çingene’nin suçluluk duygusunu yeni boyutlara taşıyor. Onun takip edenleri Hevesle bekliyor ilk kez Eylül 2023’te duyurulduğundan bu yana özgür bırakılması; Bundan sonrasında ne yapacağına dair beklenti yüksek. Bu heyecana uğursuz bir sevinç karışıyor; onun başarı göstermiş ya da başarısız olmasını izlemeye duyulan bir tür müstehcen, şehvetli ilgi. Bir kez daha Britney’i ve hem kariyerinin zirvesinde hem de konservatörlüğünün sonunda onu takip eden kamuoyunun aralıksız incelemesini düşünmemek olanaksız.

Medyanın yeni yetişen kişiliği Blanchard-Anderson’ı, bir yaşam boyu devam eden akla hayale sığmaz tacize cevap olarak akıl almaz bir eyleme başvurduktan sonrasında halkın dikkatini çeken travma geçiren kızı hatırlamadan düşünmek zor. Gypsy-Rose için heyecanlı olabiliriz fakat onun kim bulunduğunu bildiğimizi varsaymamalıyız. Konservatuarlığının sona ermesinden bu yana iniş çıkışlardan nasibini alan Britney şeklinde, Çingene de kendini tamamen tekrardan yaratmak zorunda. Sık sık durup People dergisine bir röportaj daha vermesi gerekiyorsa, bu oldukça ürkütücü küçük bir ihtimal.

Hikayesinin tanıdık kinayelere uyduğunu da varsaymamalıyız. Bir başka kasıtsız gerçek kabahat ünlüsü Vili Fualaau’nun kısa sürede Hollywood Reporter’a söylediği şeklinde, bu hikayeler çoğu zaman medyanın resmetmeyi sevilmiş olduğu kadar siyah beyaz değil. Blanchard-Anderson kesinlikle bir kurbandı fakat muhtemelen bir dereceye kadar Godejohn da kurbandı; Katliam silahını tutan kişiyi takdir etmek, onu kullanmaya teşvik eden kişiyi takdir etmekten oldukça daha zor olsa gerek, sadece sonuçta her ikisi de suçludur. Blanchard-Anderson’ın öyküsünün, medyanın şu anda onu içine yerleştirmeye çalmış olduğu realite TV hayatta kalma anlatısına hiçbir vakit tam olarak uymayacak kısımları var.

Ek olarak, şöhrete kafayı takmış olsa bile, bu tanıtımların ona herhangi bir faydasının olup olmayacağı da belli değil. Yanıt “Çingeneyi rahat bırakın” kadar rahat olmayabilir fakat onu bir nevi Chicago-esque meşhur katili de muhtemelen ileriye giden yol değil.

Peki ya bir Çingene-Gül sezonu yaşarsak? Yıldızlarla Dans? Elbet seyirciyle beraber eğlenebilir fakat bu sonuçta iyileşmesine destek sağlar mu? Bu kefaret akışını yakından izlerken bir korku var, bilhassa de izlemeniz gerektiğinden güvenilir olmadığınızda.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir