Dışişleri Bakanı Bilawal: Pakistan, Rusya ile daha çok angajman istiyor
Dışişleri Bakanı Bilawal Butto-Zardari Cumartesi günü Pakistan’ın Rusya ile derin ve anlamlı bağlar arzuladığını söylemiş oldu.
ile meydana getirilen bir röportajda El Cezire dışişleri bakanı Irak’a yapmış olduğu son ziyarette İslamabad’ın Moskova ile ilişkilerini güçlendirmeye emin bulunduğunu yineledi. Ukrayna ihtilafı mevzusunda tarafsızlığı korumak istediklerini ileri sürdü.
Dışişleri Bakanı, geçen yıl Pakistan’ın büyük bir bölümünü harap eden sellerin bir tek ülke için değil tüm dünya için mühim bulunduğunu söylemiş oldu.
İklim değişikliğinden Rusya-Ukrayna çatışmalarına ve iç meselelere kadar ülkenin karşı karşıya olduğu birçok ekonomik ve siyasal zorluğa karşın dışişleri bakanı, ülke halkının bu sıkıntıları aşmak ve daha iyi bir gelecek inşa etmek için bir araya geleceğinden güvenli bulunduğunu söylemiş oldu.
“Pakistan ekonomisi üstünde geniş kapsamlı tesirleri olan büyük mali kayıplara niçin olmasının yanı sıra 33 milyon insanı etkiledi” diye ekledi.
İklime dayanıklı Pakistan’ı tekrardan inşa etmek için BM ile ortaklaşa iş içinde Cenevre’de bir konuşma düzenlediklerini ve konuşma esnasında verilen ortalama 9 ila 10 milyar dolarlık taahhütleri gerçekleştirmek için çaba sarf ettiklerini sözlerine ekledi.
Oysa dışişleri bakanı, dünya finans kurumlarıyla ikili ilişkiler kanalıyla büyük oranda finansman ayarlandığını doğruladı.
Sadece Internasyonal Para Fonu (IMF) programını canlandırmaya çalıştıklarını söylemiş oldu.
Dışişleri bakanı, geçmişte organik afetlerin vurmuş olduğu bölgeler için bağışlanan fonların kötüye kullanıldığına dair iddiaları da, hiçbirinin kanıtlanmadığı şeklinde anlam ifade etmeyen suçlamalara dayanan fonlar hakkında yanlış kanılar bulunduğunu söyleyerek çöpe attı. Herhangi bir ağırlık taşımadıklarını ileri sürdü.
PTI’nin kendisi ‘düşüşten’ görevli
PTI başkanı Imran Khan’ın iddiaları hakkında, düşüşünden kendisinin görevli bulunduğunu ve tarihin bunu kanıtlayacağını söylemiş oldu.
Dışişleri bakanı, ülkenin geçmişte diktatörlüklerle karşı karşıya kaldığını ve PTI başkanının devamlı diktatörlükleri desteklediğini söylemiş oldu. Hileli seçimlerle iktidara getirilmiş olduğu belgelendi ve tespit edildi.
Ordunun üst düzey yetkililerinin ordunun siyasete karışmayacağını ve apolitik kalacağını açıklamasının PTI taraftarlarını kesinlikle üzdüğünü söylemiş oldu.
Yetkili, PTI taraftarlarının GHQ ve Kolordu komutan evine saldırmış olduğu 9 Mayıs vakalarına vatandaşların gücendiğini de sözlerine ekledi.
Bu vakalara karışan unsurların hukuki sonuçlarına katlanacağını söylemiş oldu.
Bir sual üstüne Bilaval, “Değişimin bir gecede olacağına inanmıyoruz” diyerek, tek yolun toplumdaki demokratik güçlerin getirmiş olduğu değişimden geçtiğini sözlerine ekledi.
Değişimin parlamentoyu içeren sivil ve siyasal süreçlerle gerçekleşmesi icap ettiğini söylemiş oldu. İmran Han, parlamentoya daha azca ilgi göstermişti.
Sivil ve siyasal liderliğin demokratik görevi güçlendirmesi icap ettiğinin altını çizerek, “Ülkenin kaderine sokaklarda değil, parlamento karar verir.”
PPP’nin, merhum Müşerref’in sonuncusu da dahil olmak suretiyle diktatörlüğe devamlı meydan okuyan parti bulunduğunu söylemiş oldu ve PTI’nin 9 Mayıs’ta yapmış olduğu şeklinde Pakistan’daki hiçbir siyasal parti tarafınca bir hücum düzenlenmemesine üzüldü.
Dışişleri bakanı, annesinin vizyonunu gerçekleştirmek için Pakistan’a döndüğü için pişman olmadığını söylemiş oldu. “Pakistan demokrasiye doğru aşama kaydediyor. Demokrasiye giden yol ayrımındayız” dedi.
Bir sorguya, Kabil’in düşüşünden sonrasında internasyonal toplumun yeni yöneticilerden birçok beklentisi bulunduğunu söylemiş oldu.
“Pakistan’ın pozisyonu internasyonal toplumun pozisyonuyla aynı çizgide” dedi ve internasyonal toplumun Taliban yöneticilerinden hanım hakları ve eğitimi ile ilgilenmesini ve Afgan topraklarının terör faaliyetleri için kullanılmamasını istediğini sözlerine ekledi.
Dışişleri Bakanı Bilawal ek olarak, kendisi ve komşularıyla sulh içinde olan, güvenli ve müreffeh bir Afganistan’a haiz olmanın her insanın çıkarına olduğundan, küresel toplumun Afganistan’ın yeni yöneticileriyle angajmanının tek çözüm bulunduğunu altını çizdi.
Dünya, görevdeki yöneticilerin internasyonal toplumla olan taahhütlerini yerine getirmelerini istedi” dedi.
Bir suali yanıtlayan dışişleri bakanı, Kabil’in düşmesinden sonrasında Pakistan’da değişik terör vakaları meydana geldiği için Pakistan’ın terör örgütü TTP’den güvenlik tehditleriyle karşı karşıya bulunduğunu söylemiş oldu.
Pakistan’ın Taliban’ın bu teröristlere karşı harekete geçmesini istediğini yineledi ve son zamanlarda Pakistan, Çin ve Afganistan’ın terör tehditlerine odaklanan bir toplantısına ev sahipliği yaptığını belirtti.
Dışişleri Bakanı, İran ile ilişkilere ilişkin olarak, son dönemde ikili ticareti teşvik etmek için İran-Belucistan sınırında bir sınır pazarı kurulduğunu, İran’dan Belucistan’a elektrik iletimi mevzusunda da çalıştıklarını söylemiş oldu.
Bilawal, Suudi Arabistan ile İran arasındaki diplomatik ilişkilerin tekrardan kurulmasını ‘pozitif yönde bir gelişme’ olarak nitelendirdi.
“Bu bir tek iki ülke için değil, tüm bölge ve bizim için pozitif yönde bir haber” dedi ve angajman kanalıyla tüm sorunların çözülebileceğini ve sulh temettülerinin önünü açabileceğini altını çizdi.
Ekonomik refaha dayalı Temiz-Çin ortaklaşa iş
Dışişleri Bakanı, Çin’in Pakistan’daki yatırımlarına yönelik iddiaları şiddetle reddederek, bunun ne yazık ki “önyargılı tutumun” bir yansıması bulunduğunu söylemiş oldu.
Pakistan ve Çin arasındaki her türlü hava stratejik işbirliğinin ekonomik refaha dayandığını söylemiş oldu.
Pakistan, Çin’in değişik enerji ve yol altyapısı projelerini tamamladığı “Tek dönem tek yol” girişiminin amiral gemisi olan Çin Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) vesilesiyle Çin ile ilişki kurdu.
Dışişleri bakanı, taahhütlerini yerine getirme mevzusunda iyimser olduklarını yineleyerek, “Kalkınma tüm ülkelerin hakkıdır” dedi.
CPEC sonucunda, iki ülke arasındaki ekonomik faaliyetlerini daha da çoğaltmak mevzusunda iyimserdiler. İki ülkenin ekonomisi birbirini tamamlıyordu.
Irak ziyaretiyle ilgili olarak, bunun iki kardeş ülke arasındaki ikili ve ekonomik işbirliğini daha da geliştireceğini söylemiş oldu.
Ek olarak güvenlik ve müdafa işbirliğini güçlendirmek ve terörizmden öğrendiklerini paylaşmak istediler. Kültürel ve dini bağların teşviki için her iki ülkenin de gezim vizelerini kolaylaştırmayı kabul ettiğini sözlerine ekledi.
— APP’den ek giriş