Bilim adamları niçin yıldız patlamalarının kökeni mevzusunda hâlâ şaşkın?
Süpernovalar, tüm bir galaksiden daha parlak parlayan yıldız patlamalarıdır ve daima insanların dikkatini çekmiştir, sadece astrofizikçiler hala daha çok sayıda hidrojenden yoksul süpernovayı açıklayamıyorlar.
Yitik öncül yıldız popülasyonunun belirlenmesi artık büyük seviyede Avusturya Bilim ve Teknoloji Enstitüsü’ndeki (ISTA) yeni bir Destek Doçent tarafınca mümkün kılındı.
Kısa sürede gösterilen bulgular Bilimkatılımcı akademisyenlerin seneler ilkin genç bilim adamları olarak yaptıkları bir münakaşaya dayanıyor.
Bazı yıldızlar öylece kaybolmaz; bunun yerine, tüm galaksileri gölgede bırakabilecek göz kamaştırıcı bir ışık gösterisine dönüştüler. Süpernovalar, radyasyonu, ışığı, elementleri ve enerjiyi uzaya dağıtan göksel olaylardır.
Ek olarak gaz bulutlarını galaktik şok dalgaları yöntemiyle sıkıştırarak yeni yıldızlar üretebilirler. Başka bir deyişle evrenimiz süpernovalar tarafınca şekillenmektedir. Astrofizikçiler, büyük yıldızlardan meydana gelen hidrojen açısından yoksul süpernovaların patlamasıyla uzun süredir şaşkına dönmüştü.
Bunun açıklaması, bilim adamlarının öncü yıldızlarını belirleyememeleridir. Bu süpernovalar yoktan var olmuş şeklinde görünüyor.
“Mevcut modellerimizin açıklayabileceğinden oldukça daha çok hidrojen açısından yoksul süpernova var. Ya bu yolda olgunlaşan yıldızları tespit edemiyoruz ya da tüm modellerimizi revize etmeliyiz” diyor ISTA Destek Doçenti Ylva Götberg.
“Tek yıldızlar çoğu zaman hidrojen açısından varlıklı süpernovalar halinde patlar. Hidrojen açısından yoksul olmak, öncü yıldızın hidrojen açısından varlıklı kalınca zarfını yitirmiş olması icap ettiğini gösterir. Bu, tüm büyük yıldızların üçte birinde, ikili bir yoldaş yıldızın zarf sıyırma yöntemiyle naturel olarak gerçekleşir” diyor Götberg.

