Başbakan, PML-N’yi iktidara getirmeye yönelik herhangi bir karar hakkında bilgisizliğini ifade ediyor

0
Bekçi Başbakan Anwaar-ul-Haque Kakar, 7 Ocak 2023'te Geo News programı Aik Din Geo Kay Sath'ta konuşuyor. — YouTube/Geo News/screengrab
Bekçi Başbakan Anwaar-ul-Haque Kakar, 7 Ocak 2023’te Geo News programı “Aik Din Geo Kay Sath” esnasında konuşuyor. — YouTube/Geo News/screengrab

Genel seçimler yaklaşırken geçici Başbakan Anwaar-ul-Haque Kakar, bir sonraki hükümetin Navaz Şerif liderliğindeki Pakistan Müslüman Birliği-Navaz’a (PML-N) devredilmesine karar verilip verilmediğinden haberi olmadığını söylemiş oldu.

Onun sözleri, ana akım siyasal partilerin 8 Şubat genel seçimleri öncesinde PML-N’ye “ayrıcalıklı işlem” yapmış olduğu yönündeki iddiaların ortasında geldi.

Pakistan Halk Partisi (PPP) ve Pakistan Tehreek-e-Insaf (PTI) dahil olmak suretiyle büyük partiler, PML-N’yi dördüncü kez başbakan yapma çabalarının sürdüğünü onlarca defa suçladılar.

Başbakan Kakar, Pazar günü Geo Haber programı “Aik Din Geo Kay Sath”ta konuşurken şunları söylemiş oldu: “Siyasal davranış, tamamlanmamış şeklinde görünen bilgelik gerektirir.”

PML-N’yi iktidara getirmek için herhangi bir hamle olup olmadığı sorulduğunda başbakan şu cevabı verdi: “Bildiğime göre böyle bir durum yok.”

Halkın “karardan” genel seçimin ertesi günü olan 9 Şubat sabahı haberdar olacağını söylemiş oldu. Hem de geçici başbakan, seçim sonuçlarının “belirsizliğe” son vereceği yönündeki umudunu da dile getirdi.

9 Mayıs ayaklanmalarının beyinlerini görevli tutma ihtiyacını vurgulayarak, tüm Pakistan Tehreek-e-insaf’ın (PTI) vaka için cezalandırılmaması icap ettiğini söylemiş oldu.

Devrik başbakan İmran Han’ın 190 milyon sterlinlik uzlaşma davasında tutuklanmasının derhal peşinden şiddetin ülke çapında tetiklendiği gün. Yüzlerce PTI çalışanı ve üst düzey önder, sertlik vakalarına ve askeri tesislere yönelik saldırılara karıştıkları nedeni öne sürülerek parmaklıklar ardına konuldu.

Protestolar esnasında fena niyetli kişiler, Cinnah House ve Rawalpindi’deki Genel Karargah (GHQ) dahil olmak suretiyle sivil ve askeri tesisleri hedef aldı. Ordu, 9 Mayıs’ı “Kara Gün” olarak adlandırdı ve protestocuları Ordu Yasası uyarınca yargılamaya karar verdi.

Başbakan, “9 Mayıs vakasının sorumluları hakkında işlem yapılmalı” diye ekledi.

Bir suali yanıtlayan Başbakan Kakar, hükümetin PTI’nın tamamına “düşman” muamelesi yapma niyetinde olmadığını söylemiş oldu.

Ek olarak, bu konudaki değişik kurumların soruşturmasının devam ettiğini ve soruşturmanın tamamlandıktan sonrasında ordunun medya kanadı-hizmetler arası halkla ilişkiler (ISPR) vasıtasıyla ulusla paylaşılacağını da sözlerine ekledi.

Başbakan Kakar, “2013 ve 2018 genel seçimlerinde yönetişim sorunlarının çözülmesi umuduyla PTI’ya oy verdim” dedi.

PTI kurucusunun 9 Mayıs’taki kargaşaya kişisel olarak dahil olduğuna inanıp inanmadığı sorulduğunda başbakan şu şekilde dedi: “Bu mevzuda bir düşünce oluşturacak hemen hemen hiçbir bilgim yok.”

Partinin yaklaşmakta olan seçimleri kazanması durumunda hükümeti PTI’ya aktarmaya hazır olup olmadıklarını soruya yanıt vererek şu şekilde dedi: “Hazır olsak da olmasak da, insanoğlu buna karar vermeli.”

Ek olarak bekçi yapısının hükümeti devretmekten başka seçeneği olmadığını söylemiş oldu. Başbakan, herhangi bir siyasal partiyle kişisel sorunlarının olmadığını deklare etti.

‘Ekber Bugti’yi vatana ihanetle suçlamaya gerek yok’

Başbakan Kakar ek olarak Mir Ghous Bakhsh Bizenjo, Sardar Ataullah Mengal ve Akbar Bugti şeklinde Belucistan’ın etkili şahsiyetleri hakkında da konuştu.

Bizenjo’nun büyükbabasının derslik arkadaşı bulunduğunu ve ailesiyle üç nesildir yakın aile bağları bulunduğunu söylemiş oldu.

“Mir Ghous Bakhsh Bizenjo’nun kendine nazaran bir duruşu vardı, kimse onu hain olarak görmedi ve çağırmadı” diyerek Mengal hakkında bu şekilde bir görüşün olmadığını da sözlerine ekledi.

Sadece bekçi başbakanı, Bugti’nin durumunun birazcık değişik bulunduğunu söylemiş oldu. “Maalesef onun [Bugti] Ölüm, kendisinin ve devletin silahlı karşı karşıya geldiği bir durumda gerçekleşti. Onu vatana ihanet olarak nitelendirmeye gerek yok.”

Ek olarak Bugti’nin ölümünün sertlik içeren koşullarda meydana geldiğinin doğru bulunduğunu söylemiş oldu.

Devletin Bugti şeklinde yaşlı bir kişiyi hedef alma kararının doğru mu yanlış mı olduğu sorulduğunda ise şunları söylemiş oldu: “İnsanların sertlik yolunu seçtikleri zamandan pişman oldukları pek fazlaca örnek var. Her ikisinde de olabilir. Bu çağda silahlı savaşım yürütmek doğru mudur, bu sual da bu şekilde sorulabilirdi.”

Başbakan Kakar ek olarak her iki tarafın da bu mevzuyu düşünmesi icap ettiğini söylemiş oldu.

“Devletin kutsallığı aslına bakarsan bireylerden fazlaca daha büyüktür” diye ekledi.

Bugti’nin ölümünü anımsatan başbakan, vakada aralarında Yarbay ve Binbaşı rütbeli subayların da bulunmuş olduğu fazlaca sayıda Pakistan askerinin de şehit bulunduğunun altını çizdi.

“Şimdi, onlardan kim haklı olarak öldü, kim haksız öldü diye ne diyeyim? Üniformalı halde kavga ettiler [of Pakistan Army]Kimin için savaştıkları mevzusunda akrabalarına ve sevdiklerine ne söylendi?” bekçi Başbakanı’nı sorguladı.

“Bu [issue] karmaşık bir durum” diye ekledi ve siyasal harekete mensup insanoğlu öldürüldüğünde kargaşa çıktığının altını çizdi.

Belucistan’da silahlı savaşım

Yurt haricinde ikamet eden Beluc ayrılıkçıları sorununa değinen Brahumdagh Bugti’nin, hedefe ulaşmak için silahlı mücadeleyi bağımsız bir Beluc devleti için meşru bir vasıta olarak gördüğünü söylemiş oldu.

Bırakın onun hain olarak adlandırılıp adlandırılmayacağına tarih karar versin, diye ekledi.

Geçmişteki ayrılıkçı hareketlere yönelik uzlaşmacı yaklaşıma ilişkin bir suali yanıtlayan başbakan, bu tür insanların devlet tarafınca pasifize edilmesine karşın bir kez daha aynı taktiklere döndüklerinden yakındı.

“[The question] uzlaşma olması gerekip gerekmediği [with separatist elements] ya da değil, düşünülmesi ihtiyaç duyulan bir şey […] Devletin birazcık ders alması gerekiyor” diye altını çizdi.

Beluci yitik kişilerle ilgili öfkeye neden olan sözlerine ilişkin bir suali yanıtlayan bekçi başbakan, bir çok süre “açıklamalarımızın yanlış anlaşıldığını” söylemiş oldu.

Sadece, “Kimse kimseyi helikopterden düşürmedi, bu bir tek ucuz bir propaganda” dedi ve yitik kişilerle ilgili birçok iddianın ortaya atıldığını da sözlerine ekledi.

Başbakan Kakar, probleminin taban düzeyinde aşama aşama çözülmesi gerektiğine inandığını söylemiş oldu.

Belucistan’daki bazı silahlı örgütlerin şiddete inandığını ve silahlı mücadelenin coğrafyayı değiştirmenin doğru yolu bulunduğunu sözlerine ekledi.

“Meselenin temelinde bu var fakat siyasal partiler de dahil olmak suretiyle toplumun birçok kesimi inkar halinde ve bunu insan haklarıyla ilişkilendirmeye devam ediyor” dedi.

Başbakan, ilk olarak bir grubun silahlı savaşım yürütmesine yada milis gücüne haiz olmasına izin verilip verilmeyeceğinin belirlenmesi icap ettiğini söylemiş oldu. Anayasanın buna izin vermediğini ekledi.

İnsan hakları örgütleri, aydınlar yada medya Anayasanın bu bölümünün kaldırılmasını mı istiyor, yoksa uygulanması mı gerekiyor, diye sordu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir