Başbakan Kakar, 100. Cumhuriyet Bayramı’nda Türk milletinin ‘cesaretini, kararlılığını’ övdü

0
Bekçi Başbakan Anwaar-ul-Haq Kakar (solda) ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.  — PID/Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı
Bekçi Başbakan Anwaar-ul-Haq Kakar (solda) ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. — PID/Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı

Bekçi Başbakan Anwaar-ul-Haq Kakar Pazar günü, Türk milletinin 100. Cumhuriyet Bayramını kutlamasını kutladı.

Geçici başbakan, bağımsızlıklarını korumak için bu mühim dönüm noktasını tamamlayan ve dünya genelinde özgürlük seven insanlara esin vermeye devam eden Türkiye halkının kararlılığını ve kararlılığını övdü.

Başbakan ek olarak, Türkiye’nin ekonomik dönüşümünün ve karşılıklı olarak güçlenen sulh ve refah hedeflerini desteklemedeki rolünün küresel düzeyde tanınmasını elde eden “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dinamik liderliğini” de övdü.

Başbakan Kakar, eski Twitter hesabı X’e şunları yazdı: “Pakistan hükümeti ve halkı adına, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yıl dönümü münasebetiyle kardeş Türkiye halkına en içten tebriklerimizi iletiyorum.”

Başbakan ek olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafınca 29 Ekim 1923’te Ankara’da ilk kez duyuru edilmiş olduğu şeklinde, bu mühim olayın bununla birlikte Türk milletinin karizmatik Gazi Mustafa liderliğindeki kahramanca özgürlük mücadelesinin zirve noktasına da işaret ettiğini yazdı. Kemal Mustafa Kemal Atatürk diye ekledi.

Kakar, X’te “Son yüz yılda Türkiye yaşamın her alanında etkisinde bırakan ilerlemeler kaydetti” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümünü kutlarken ikimiz de Pakistan’da Türk kardeşlerimiz ile beraber onların sayısız başarılarından dolayı luk duyuyoruz” dedi.

Başbakan Kakar, Pakistan ve Türkiye’nin din, kültür ve tarih bağlarına bağlı kardeşlik ilişkilerinin bulunduğunu altını çizdi.

Başbakan, Quaid-e-Azam Muhammad Ali Cinnah’ın bir sözünü öne çıkararak Pakistan ve Türkiye’nin uzun süredir devam eden ilişkilerini paylaştı.

Kakar, Cinnah’dan alıntı yaparak şu şekilde yazdı: “Pakistanlı Müslümanlar ülkenize karşı sevgi ve saygı duyuyorlar ve artık hem özgür, egemen hem de bağımsız ülkeler olarak Türkiye ve Pakistan, her ikisinin de iyiliği için bağlarını giderek daha da güçlendirebilirler.”

“İkili ilişkilerimizin her geçen gün güçlenerek devam etmesi büyük bir sevinç meselesidir. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (HLSCC) ve Stratejik Ekonomik Çerçeve (SEF) şeklinde kurumsal mekanizmaların bunu sağladığını söylemiş oldu. müdafa, iktisat, sıhhat, eğitim, ziraat, gezim ve kültür şeklinde alanlarda ikili ortaklığı yönlendirmek için liderlik odaklı, insan odaklı ve geleceğe yönelik bir odaklanma” dedi.

Başbakan, Pakistan-Türkiye ilişkisinin benzersiz yönünün iki kişinin kalbinin atması bulunduğunu belirtti.

“Şubat 2023’te Cenup Türkiye’yi vuran yıkıcı depremden, 2010 ve 2022’de Pakistan’da yaşanmış olan büyük sellere ve 2005’teki depreme kadar her türlü sorun ve sıkıntıda birbirimizin yanında yer aldık. Kakar, “İki ülke halkımızın gerekseme sahibi kardeşlerine olan desteği, devletlerarası ilişkilerde benzersiz, aralıksız bir sevgi ve bağlılığın öyküsünü temsil ediyor.” dedi.

Pakistan başbakanı, Pakistan’ın Türkiye ile bilhassa ekonomik alanda oldukca boyutlu stratejik bağlarını daha da güçlendirme mevzusundaki kararlılığını yineledi.

“Mal Tecim Sözleşmesi (TGA) ve Stratejik Ekonomik Çerçeve (SEF) dahil olmak suretiyle bu amaçla somut adımlar attık, şüphesiz, sağlam ekonomik ortaklık ve güçlendirilmiş bağlantının eklenmesi, mühim sütunlar olarak hizmet edeceğini söylemiş oldu. Gelecek günlerde ve yıllarda ikili ilişkiler gelişecek” diye yazdı X.

Kakar, Türk milletine gönderilmiş olduğu mesajda, Pakistan halkının, büyük Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılında Türk milletinin refahının ve ilerlemesinin devam etmesi için yakarma ettiğini söylemiş oldu.

Başbakan, “İki ulusumuz arasındaki hususi ilişki önümüzdeki zamanlarda da gelişmeye devam etsin” diye ekledi.

Türkiye Gazze için yas tutarken kutlamalar sessiz kalıyor

Türkiye, bugün Osmanlı sonrası cumhuriyetin yüzüncü yılını, İsrail’in Gazze’deki Hamas direniş güçleriyle artan savaşının gölgesinde düzenlenen birazcık sessiz kutlamalarla kutluyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem laik cumhuriyetin kurucusunu onurlandıran hem de Türkiye’yi 2002’den bu yana yöneten İslam kökenli partinin başarısını öne çıkaran gün boyu sürecek etkinliklerin ön planda ve merkezinde yer alacak.

Erdoğan ve Birinci Dünya Savaşı sürecinin askeri komutanı Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk, çağdaş Türk devletinin ufuk açıcı adları haline geldi.

Mustafa Kemal Atatürk, Birinci Dünya Savaşı’nın peşinden işgalci güçleri kovduğu ve yıkılan Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkıntılarından yepyeni bir millet inşa etmiş olduğu için Türk toplumunda övgüyle anılıyor.

Türkiye, dini devlet kurumlarından söküp alan ve sayısız etnik gruptan çağdaş, yeni bir kimlik yapmaya çalışan, Batı’ya dönük bir millet olarak kuruldu. Sonunda ABD liderliğindeki NATO müdafa ittifakının gururlu bir üyesi ve Orta Doğu’da demokratik umutların ışığı haline geldi.

Sadece Mustafa Kemal Atatürk’ün ezici çoğunluğu Müslüman olan ulusu toplumsal ve jeopolitik dönüşümü, bugüne dek Türk siyaseti üstünde baskı yaratan bölünmeler yarattı. Erdoğan, tutucu Hakkaniyet ve Kalkınma Partisi’ni (AKP), Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu solcu Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) karşı iktidara getirirken bunlardan yararlandı.

Geçtiğimiz on senenin çoğunu Türkiye’nin laik geleneklerinin ve Batı ile bağlarının sınırlarını kontrol ederek geçirdi.

Erdoğan güne Mustafa Kemal Atatürk’e saygılarını sunarak başlarken ve günü Türkiye’nin başbakan ve cumhurbaşkanı olduğu dönemdeki daha yeni başarılarının kutlanmasına nezaret ederek bitirirken, bu rakip güçler tüm çıplaklığıyla sergilenecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir