ABD niçin Hindistan’a bu kadar oldukca tabanca satıyor?

0
ABD Başkanı Joe Biden ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi.
Tabanca anlaşmaları, ABD Başkanı Joe Biden ile Hindistan Başbakanı Narendra Modi arasındaki devlet ziyaretinin mühim bir parçasıydı. | Anna Moneymaker/Getty Images

Başbakan Modi Beyaz Saray’ı ziyaret eder, arkasından tabanca anlaşmaları gelir.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, resmi bir ziyaret için bu hafta Washington’a gitti. Resmi Beyaz Saray yemeği ve Kurultay öncesi bir konuşmanın ötesinde, oldukca sayıda tabanca anlaşması yapılmış oldu.

Jetler, dronlar, siber beceriler ve daha fazlası.

Bu mühim bir sıralama ve genişleyen bir ordu üstüne inşa ediliyor. ortaklık. Çin’in yükselişine cevap olarak ABD, Hindistan ile ortaklıklarını genişletti ve Yeni Delhi’yi kıymetli bir karşı ağırlık olarak görmüş oldu. Bu, Hindistan’ın azınlıklara, gazetecilere ve siyasal eleştirmenlere karşı ağır insan hakları ihlalleri işlediği bir zamanda oluyor – hepsi ABD’nın açıklamış olduğu değerlere aykırı.

Gene de bu hafta Beyaz Saray, Hindistan ile “yeni nesil müdafa ortaklığı” lanse ediyor. Bunlar içinde motorlar ve yarı iletkenler şeklinde son olarak teknolojilerin ortak üretimi, yeni tabanca satışları olasılığı ve ABD’nin Hindistan’daki donanma gemilerini onarım ettirmesine izin verecek anlaşmalar yer ediniyor. Ülke ek olarak General Atomics’ten ortalama 3 milyar dolarlık bir maliyetle 31 gelişmiş insansız hava aracı satın alacak. Pentagon ve Hindistan Müdafa Bakanlığı, INDUS-X isminde yeni bir askeri teknoloji geliştirme merkezi kurdu.

Uzmanlar, Modi döneminde Hindistan’ın Amerikan değerlerini giderek daha çok paylaşmadığına ve ABD’nin ülkeye sunmuş olduğu bazı gelişmiş askeri teknolojilerin muhaliflere yada gazetecilere karşı kullanılabileceğine dikkat çekiyor.

RAND Corporation’ın müdafa analisti Derek Grossman, “Gerçekçi bir yaklaşım olarak Çin ile Hindistan’ı karşı karşıya getirmek bizlere zarar verebilir” dedi. “Bundan dolayı Soğuk Cenk esnasında gördüğümüz şeklinde, dost olduğumuz diktatörlerin yada yarı otoriter rejimlerin bir çok uzun vadeli dostumuz değildi.”

ABD-Hindistan müdafa iş birliği özetlemek gerekirse açıklandı

Hindistan, Soğuk Cenk esnasında Sovyetler Birliği ile bağlar geliştirdi ve bugüne dek Hindistan ordusu tarafınca kullanılan silahların bir çok Rusya’dan geliyor. 2000’lerin ortalarına kadar Hindistan ABD Birleşik Devletleri’nden tabanca satın almaya başladı ve satışlar 2008’de ortalama sıfırdan 2013’te ülkeye meydana getirilen ABD satışlarında 8 milyar dolara ve 2020 senesinde ABD satışlarında 20 milyar dolara terfi etti.

Şimdi yeni anlaşmalar, Hindistan’ın bir tabanca üreticisi olarak kapasite yaratmasına destek olacak. Pentagon’un Asya’daki üst düzey yetkilisi Ely Ratner, ABD’nin Hindistan ordusunun modernizasyonuna yardım ettiğini söylemiş oldu. Yeni Delhi’deki ABD Büyükelçiliği, “hava muharebesi ve kara hareketliliği sistemleri, haber alma, gözetleme ve bulgu, cephane ve deniz altı şeklinde alanlarda teknolojik işbirliğini ve ortak üretimi hızlandırmak” için bir girişim tanımladı.

Hindistan askeri ve havacılık ürünleri üretmek istiyor. Bu bağlamda, General Electric ile tavsiye edilen motor anlaşması büyük bir değişikliği temsil ediyor.İhracat kontrolleri ve tecim düzenlemeleri, Hindistan’da gelişmiş üretim hatları oluşturmak için bir güçlük olmuştur. ABD Birleşik Devletleri Sulh Enstitüsü ve danışmanlık şirketi WestExec Advisors’tan Vikram Singh, “Motor teknolojisi oldukça hassastır” diyor. “Bu büyük, iddialı bir gündem.”

Her iki ülke de Çin’in artan askeri ve teknolojik becerisini izliyor ve ABD, Çin’in Tayvan’ı işgal etme tehdidi algısından bilhassa kaygı duyuyor.

Sadece daha ilkin Pentagon’da Çin politikası üstünde on yıl çalışmış olan Grossman, ABD’nin Hindistan’ın savunmasını güçlendirme hedefinin, Hindistan’ın güvenli bir sığınak sağlamasından oldukca, ABD ile Çin arasındaki her çatışmaya etken olarak katılan bir ortak yaratmak bulunduğunu söylüyor. kıta için. “ABD’nin hakikaten aramış olduğu şey, Çin ile bir çatışma durumunda Hindistan’a erişim sağlamaktır” dedi. “Sadece, vakit içinde, güvenlik işbirliğimizi sürdürürken, Hindistan’ın daha esnek olması için birazcık yumuşaması ve kim bilir operasyonları yürütmemize destek olabilecek belirli bölgelere belirli zamanlarda erişmemizi sağlaması ümit ediliyor.”

ABD Birliği, Hindistan ile ABD’nin teknelerine Hindistan tersanelerinde bakım yapmasına izin verecek vapur onarım anlaşmalarına haizdir. Beyaz Saray’a gore, bunu başka anlaşmalar da takip edecek. Grossman, 2020’de ABD Birliği uçaklarına Hindistan’ın Andaman ve Nikobar Adaları’ndaki üssünde yakıt ikmali yapıldığını da kaydetti. “Bunu sulh zamanında yapmamıza izin verdiler; Tehlikede olan oldukca daha çok şey varken niçin bunu yapmamıza izin vermiyorlar?” dedi.

Sadece demokratik meselelerin ötesinde bile, bu ortaklığın kısa vadede ne kadar yakınlaşabileceğinin sınırları var. Hindistan bağlantısız olmaya devam ediyor: ne Ukrayna harbinde taraf tuttu ne de Rusya’ya karşı yaptırımları imzalamadı. Hindistan, ABD, Japonya ve Avustralya ile gayrı resmi bir ortaklık olan “Quad”ın bir üyesi olmasına karşın, ABD’ye taraf değildir. Grossman, Müdafa Bakanlığı’ndaki birçok kişinin ABD’nin Hindistan ile resmi bir ittifak kurmasını istediğini söylemiş oldu.

Bilhassa Pakistan, Hindistan’ın en büyük rakibi ve Pakistan, ABD Birleşik Devletleri’nin yakın bir ortağı olduğundan, bu karışık olacaktır. Her iki ülkenin de nükleer silahları var. Dolayısıyla ABD, Hindistan ile bir antak kalma imzalayacak olsaydı, Hindistan ile Pakistan arasındaki ihtimaller içinde bir çatışmanın dinamikleri ABD için şaşırtıcı derecede karmaşık ve dünya için tehlikeli olurdu.

Bununla beraber, ABD’nin Hindistan ile askeri ortaklığı, Biden yönetiminin Asya politikasının bir ayağı haline geldi. İlginç bir halde, analistler bunun tamamen Çin ile ilgili olduğu mevzusunda aynı fikir olsalar da ABD, Çin ile herhangi bir ilgisi bulunduğunu söylememek için elinden geleni yapıyor. İsminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir ABD’li yetkili gazetecilere verdiği demeçte, “Bence Hint-Pasifik’te sulh ve istikrara yönelik meydan okumalarda karşılaştığımız stratejik ortam, genel olarak Hindistan’ın amacına yönelik bir duygu uyandırdı.”

Şaşırtıcı olmayan bir halde müdafa sektörü heyecanlı. General Electric, Lockheed Martin, Northrop Grumman ve Raytheon şeklinde müşterilere danışmanlık icra eden ve şu anda Biden Beyaz Saray’ın Asya politikası sözcüsü olan Kurt Campbell tarafınca kurulan bir danışmanlık şirketi olan Asia Group’a sormanız kafi.

Campbell’ın eski şirketi şimdi Hindistan’a yatırım yapma zamanının geldiğini söylüyor. Hindistan merkezli bir Asia Group yöneticisi olan Gopal Nadadur, geçtiğimiz günlerde “Hindistan’a girmeyi yada genişlemeyi geciktiren firmalar, uzun vadeli getirileri en üst düzeye çıkarma fırsatlarını kaçırabilir” diye yazdı. “Airbus, Boeing, Dassault, General Electric, General Atomics, Raytheon Technologies ve Pratt & Whitney şeklinde müdafa ve havacılık şirketleri, Hindistan’daki tasarım ve üretim operasyonlarını genişletti.”

Müdafa yenilikleri Asya’yı daha güvenli hale getirecek mi?

Askeri teknoloji girişimlerini ve yatırım firmalarını devreye sokmak son birkaç senedir temel bir Pentagon stratejisi olmuştur ve bu artık ABD-Hindistan ilişkilerinde de rol oynayacaktır. Çarşamba günü, IHK sözde “İnovasyon Köprüsü” – INDUS-X etkinliğini düzenledi.

ABD ve Hindistan askeri, havacılık ve uydu odaklı girişimlerin yanı sıra risk sermayesi şirketleri ve Raytheon ve Boeing şeklinde büyük müdafa şirketleri katıldı. Etkinliğin sponsorluğunu General Atomics, Lockheed Martin ve Hindistan’ın büyük şirketlerinden kabul edilen Mahindra Defence üstlendi. Oda’ya gore INDUS-X ortak girişimi, “Hindistan’ın 2025 yılına kadar 5 milyar dolarlık müdafa ihracatı hedefine erişmesi ve Hindistan’ın müdafa tedarik zincirini çeşitlendirmesi için bir katalizör” olacak.

Ana konuşmacılardan kabul edilen Hava Kuvvetleri Sekreteri Frank Kendall, katılımcılara iki ülkenin müdafa ortaklığında “çok büyük bir gelişme”, “her girişimcinin hayalini kurduğu hokey sopası eğrisi” beklediğini söylemiş oldu.

ABD-Hindistan İş Konseyi’nden Pushan Das’a gore, katılımcılar direkt Çin’i tartışmadı, sadece toplantının itici gücü buydu. “Tüm bu tarz şeyleri yapmamızın sebebi – ABD ile Hindistan içinde müdafa endüstri yol haritasının bulunmasının sebebi – her iki ülkenin de ortak bir tehdidi paylaşmasıdır. Ortak bir zorlukla karşı karşıyalar” dedi. “Ve bu da müdafa ilişkilerini ileriye taşıyor.”

Sadece ticari çıkarlara odaklanmak, tecim toplumunun Hindistan’da artan askeri üretim ve gözetleme teknolojilerinin Modi’yi iyi mi cesaretlendirebileceğine daha azca dikkat etmesine yol açtı.

Gazeteci Fareed Zakaria’ya gore Modi, Hindistan demokrasisinin çürümesinden görevli olan Hindu milliyetçi bir liderdir. Siyasal rakiplerine, basına ve azınlıklara yönelik saldırıları, ülke ile artan askeri işbirliğinin stratejik değerlerini sorguluyor. Yakın tarihindeki bir örnek vermek gerekirse, Hindistan, Mayıs ayında US Defence Times dergisine katkıda bulunan Vivek Raghuvanshi’yi tutukladı.

Üst düzey Biden yönetimi yetkilileri bir basın toplantısında, insan hakları endişelerini dile getirmenin Başkan Biden’ın Modi ile hususi görüşmelerinin bir parçası olacağını söylemiş oldu, sadece detay vermeyi reddetti. Das’a gore, INDUS-X’teki görüşmelerde insan hakları endişeleri tartışılmadı ve Hava Kuvvetleri Bakanı Kendall da sözlerinde bunlardan bahsetmedi.

Obama Pentagon’da çalışan Singh, Çin’le yüzleşmek için pragmatizmin lüzumlu bulunduğunu söylüyor. “İster Vietnam yada Tayland şeklinde Güneydoğu Asya’da isterse Polonya, Macaristan yada Türkiye şeklinde Avrupa’da olsun, Başbakan Modi’ye öteki birçok karmaşık ortak şeklinde bakıyoruz” dedi. Sadece Amerikalı liderlerin bu tür endişeler hakkında Hintli liderlerle konuşabilecekleri bir noktaya ulaştığımızı düşünüyorum” dedi.

Obama Dışişleri Bakanlığı’nda vazife icra eden Campbell’ın 2016 tarihindeki kitabında uyardığı şeklinde, Hindistan’ı silahlarla doldurma tehlikesi daha var. Pivot: Asya’daki Amerikan Devlet Yönetiminin Geleceği.

“Çin ve Hindistan’da müdafa harcamalarının her biri GSYİH’nın yüzde 2’sinin altında kalırken, ABD müdafa harcamaları 2009 ile 2013 içinde GSYİH’nın averaj yüzde 4,4’ü kadardı” diye yazdı. “Asyalı güçler ABD ile aynı müdafa harcama payına haiz olsaydı, bölge hızla daha da tehlikeli hale gelirdi.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir