Kentucky'deki uçak kazasında en az üç kişi öldü; sayının artması bekleniyor | ABD Haberleri
Kentucky'de bir kargo uçağının havaalanı yakınlarında düşmesi sonucu en az üç kişi hayatını kaybetti.
Polis, Louisville Muhammad Ali Uluslararası Havaalanı yakınındaki kaza mahalline gidiyor ve olay yerinden gelen görüntülerde büyük yangınların yandığı ve dumanların havaya yükseldiği görülüyor.
Bir basın toplantısında konuşan Kentucky Vali Andy Beshear olayı “felaket” olarak nitelendirdi ve bölge sakinlerini herhangi bir yere sığınma talimatına uymaya çağırdı.
“En az üç ölümün olduğuna inanıyoruz ve bu sayının daha da artacağına inanıyorum” dedi. “En az 11 yaralımız var, bunların bazıları çok önemli.”
Yaralıların yerde olduğu belirtildi.
Bay Beshear, olaydan sonra yerdeki iki çalışanın kaybolduğunu ve yerdeki iki binanın da etkilendiğini ekledi.
Diğer yetkililer, kaza sırasında uçağın 38.000 galon yakıt taşıdığını söyledi.
ABD Federal Havacılık Otoritesi (FAA), kazanın yerel saatle 17.15 civarında (İngiltere saatiyle 22.15) uçağın Hawaii'deki Honolulu'ya gitmek üzere havaalanından ayrılırken meydana geldiğini söyledi.
Uçağın öncelikle kargo havayolları tarafından kullanılan bir McDonnell Douglas MD-11 uçağı olduğu belirtildi.
CPS, internet sitesinde yaptığı açıklamada, kaza sırasında uçakta üç kişinin bulunduğunu söyledi.
Louisville Uluslararası Havaalanı aynı zamanda teslimat firmasının dünyadaki en büyük paket elleçleme tesisi olan UPS Worldport'a da ev sahipliği yapıyor.
Havalimanı, gelen ve giden tüm uçuşların geçici olarak durdurulduğunu, havaalanının kapatıldığını belirterek, yolcuların uçuşlarını yakından takip etmesi gerektiği konusunda uyardı.
Sky News'den daha fazlasını okuyun:
Bu New York şehrinin bir sonraki belediye başkanı olabilir mi?
Analiz: Dick Cheney tarihin kendisini haklı çıkaracağına inanıyordu
Gökyüzü ABD muhabiri David Blevins Olayın bu sırada meydana geldiğini kaydetti ABD hükümetinin kapatılmasıBu, hava trafik kontrolörlerine ödenecek bütçenin henüz kesinleşmediği anlamına geliyor.
Federal hükümetin 35 gün sonra yeniden açılmamasının “personel sıkıntısına” yol açtığını söyledi ve ekledi: “Önümüzdeki günlerde Ulusal Ulaşım Güvenliği Otoritesi tarafından tam olarak neyin yanlış gittiğine dair birçok soru sorulacak.”
