‘Gelişmiş ülkeler Pakistan’ın iklim finansmanı mevzusundaki duruşunu kabul etti’
DUBAI: Bekçi Başbakan Anwaar-ul-Haq Kakar Pazar günü yapmış olduğu açıklamada, gelişmiş dünyanın, Birleşmiş Milletler’in 28. Taraflar Konferansı (COP 28) esnasında Pakistan’ın gelişmekte olan ülkeler için iklim finansmanı mevzusundaki tutumunu kabul ettiğini söylemiş oldu.
ile meydana getirilen bir röportajda Sky News Arabistan COP28 oturum aralarında Başbakan Kakar, Yitik ve Hasar Fonu’nun (LDF) Pakistan tarafınca COP27’de gelişmekte olan ülkelere hafifletme ve risk azaltma açısından iklim zorluklarıyla yüzleşmede destek olmak için savunulduğunu söylemiş oldu.
İslamabad’ın gelişmekte olan ülkeler için iklim finansmanı mevzusunda kuvvetli bir ses ve proaktif bir savunucu bulunduğunu söylemiş oldu.
Başbakan, LDF’nin faaliyete geçmesinin gelişmiş ülkelerin, dünyanın iklim hasarından görevli olmayan ülkeleri desteklemesi gerektiği argümanını etik olarak kabul ettiğinin bir kanıtı bulunduğunu söylemiş oldu.
“Pakistan daima karbon emisyonlarına katkıda bulunmayan sadece iklim felaketinden en fena etkilenenlerden biri olmaya devam eden ülkelere, tüm bu zorlukların üstesinden gelmek için azaltım, iklime uyum ve iklim finansmanı alma açısından tazminat ödenmesi icap ettiğini savundu.”
BAE’nin 30 milyar dolar açıklayarak LDF’nin faaliyete geçmesinin doğru yönde iyi bir başlangıç bulunduğunu söylemiş oldu.
Başlangıçta, uygulama sürecinin hızla başlatılması için finansmanın Dünya Bankası şeklinde oldukca taraflı kuruluşlar vesilesiyle kullanılması icap ettiğini söylemiş oldu.
İsrail zulmü
İsrail’in zulmüne ilişkin bir suali yanıtlayan başbakan, Suudi Arabistan ve öteki ülkelerin yanı sıra Pakistan’ın da İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) platformunda Filistinlilere ve Filistinlilere karşı anlam ifade etmeyen sertlik ve saldırganlığın derhal durdurulmasını talep eden ön saflarda yer aldığını söylemiş oldu. İnsani koridorun oluşturulması.
Sürdürülebilir barışın sadece Filistin meselesine, başkenti Doğu Kudüs olan 1967 öncesi sınırlara bakılırsa iki devletli çözümle mümkün olabileceğini söylemiş oldu.
Başbakan Kakar, Pakistan’ın, ülkenin son 50 senedir ev sahipliği yapmış olduğu mültecilere karşı yükümlülüklerinin bilincinde bulunduğunu sadece bir milyondan fazla belgesiz ve yasa dışı yabancının hareketini rasyonelleştirmenin ve düzenlemenin ulusal görevimiz bulunduğunu söylemiş oldu.
Keşmir problemininin son 70 senedir çözülmeden kaldığını söylemiş oldu. Pakistan’ın Keşmir problemininin barışını ve çözünürlüğünü istediğini, sadece bu duyguların Hint yetkilileri tarafınca karşılık verilmesi icap ettiğini de sözlerine, “Pakistan’ın ayrılmaz bir parçası ve UNSC kararlarına bakılırsa çözülmesi gerekiyor” dedi.