ABD, Hindistan’ın Khalistan yanlısı önder Gurpatwant Singh Pannun’a kendi topraklarında suikast düzenlemesini engelledi: FT
ABD’li yetkililer, Hindistan’ın ABD topraklarındaki Sih lideri Gurpatwant Singh Pannun’u öldürme girişimini engelledi ve mevzuyla ilgili bilgisi olan birçok kişiye gore Hindistan hükümetini bu planın ihtimaller içinde bir parçası olması mevzusunda uyardı.
Komplo, ABD ve Kanada çifte vatandaşı olan ve “Khalistan” olarak malum bağımsız bir Sih devletinin kurulmasını destekleyen ABD merkezli bir teşkilat olan Hakkaniyet Sihleri’nin genel danışmanı olarak vazife icra eden Pannun’u hedef alıyordu.
Uyarıyı tetikleyen istihbaratın kırılgan yapısı sebebiyle isminin gizli saklı kalmasını isteyen mevzu hakkında bilgisi olan kişiler, Yeni Delhi’deki şov sonucunda komplocuların planlarından vazgeçip vazgeçmediği yada FBI’ın vakaya müdahale edip etmediği mevzusunda informasyon vermedi. Halihazırda başlatılan bir planı durdurdu.
Kanadalı Sih lideri Hardeep Singh Nijjar’ın Vancouver’da Haziran ayında öldürülmesinin peşinden ABD, komployu birkaç müttefikine bildirdi. Kanada Başbakanı Justin Trudeau Eylül ayında New Dehli’yi Nijjar’ın ölümcül vurulmasıyla ilişkilendiren “inandırıcı iddiaların” bulunduğunu söylemiş oldu.
Mevzuyla ilgili bilgisi olan bir kişiye gore, Başbakan Narendra Modi’nin Haziran ayında Washington’a yapmış olduğu yüksek profilli devlet ziyareti ABD’nin şikayetine yol açtı.
ABD federal savcıları, diplomatik uyarıdan bağımsız olarak New York bölge mahkemesinde minimum bir plan katılımcısı hakkında gizli saklı bir iddianame sundu.
ABD Hakkaniyet Bakanlığı, iddianameyi yayınlayıp suçlamaları kamuoyuna açıklamayı ya da Kanada, Nijjar’ın vefatıyla ilgili soruşturmasını tamamlayana kadar ertelemeyi tartışıyor.
Davayı bilenlere gore, iddianamede adı geçen kişilerden birinin ABD’den firar etmiş olması davayı daha da karmaşık hale getiriyor.
Hem FBI hem de ABD Hakkaniyet Bakanlığı yorum yapmaktan kaçındı. Ulusal Güvenlik Konseyi, “ABD vatandaşlarının emniyetini ve emniyetini korumak her şeyden önemlidir” dedi ve ABD’nin “devam eden yasa uygulama meseleleri yada ortaklarımızla hususi diplomatik görüşmeler hakkında yorumda bulunmadığını” da sözlerine ekledi.
Trudeau’nun Vancouver cinayetinin koşullarını kamuoyuna açıklamasının peşinden Washington, Pannun davasını daha büyük bir bağlaşık koalisyonuna deklare etti ve bu da ihtimaller içinde davranış şekline ilişkin endişeleri artırdı.
Kanada’nın Yeni Delhi’nin Nijjar’ın ölümüne karışmış olabileceği yönündeki iddiaları Hindistan tarafınca “saçma” bulunarak reddedildi.
Hindistan Dışişleri Hükümeti mevzu hakkında Modi’nin ofisi tarafınca sorgulandı; hükümet cevap vermeyi reddetti.
tarafınca iletişime geçildiğinde Finans ZamanlarıPannun, “ABD hükümetinin, Hintli ajanların Amerikan topraklarındaki hayatıma yönelik tehditleri mevzusuna cevap vermesine izin vereceğini” söylemiş oldu ve ABD’li yetkililerden komployla ilgili bir uyarı alıp almadığı mevzusunda yorum yapmaktan kaçındı.
Pannun, “Amerikan topraklarında bir Amerikan vatandaşına yönelik tehdit, ABD’nın egemenliğine yönelik bir meydan okumadır ve Biden yönetiminin bu tür bir zorluğun üstesinden gelebilecek kapasiteye haiz olduğuna inanıyorum” dedi. FT.
Bu ay Pannun, Sihleri Air India ile uçmaları mevzusunda uyararak Hintli yetkilileri çileden çıkaran ve bunun “yaşamı tehdit eden” bir seçenek bulunduğunu öne devam eden bir video yayınladı. Şuraya açıklık getirdi FT havayolunu şiddetle tehdit etmediğini söylemiş oldu.
Washington, Vancouver davası sebebiyle Yeni Delhi’yi açıkça eleştirmedi, sadece Hindistan’ı Kanada soruşturmasına yardım etmeye teşvik etti. Avustralya ve Japonya ile beraber Dörtlü güvenlik grubunda yer edinen Hindistan, Biden yönetimi tarafınca Çin’e karşı daha büyük bir planın mühim bir bileşeni olarak görülüyor.
Biden yönetimi içindeki tartışmalar hakkında bilgisi olan birçok kaynağa gore yetkililer, ABD planının ve Washington’un Delhi’nin ilerlemesine yönelik itirazının kamuoyuna açıklanması halinde bunun Hindistan’ın güvenilir bir ortak olarak güvenilirliği mevzusunda daha çok endişeye yol açacağını biliyorlardı.
İnsan hakları örgütleri Biden yönetimini Hindistan ile bağları güçlendirme girişimlerinden dolayı eleştirdi.
Ek olarak insan hakları örgütleri ve rakip siyasal partiler, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’yi ülkedeki dini ve etnik azınlıklara karşı sertliği teşvik etmekle suçladı. Modi, ülkenin Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata partisine liderlik ediyor.
Bu yaz Hindistan başbakanı Washington’da onurlandırıldı ve Kurultay’de bir konuşma yapmış oldu.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’a gore Başkan Joe Biden, Modi ile insan haklarını tartışacak, sadece Sullivan, Biden’ın gelişinden ilkin ABD-Hindistan ortaklığının “21. yüzyılın belirleyici ilişkilerinden biri” olacağını söylemiş oldu.
Biden, Hindistan’daki Eylül G20 toplantısında Kanada’nın suçlamalarını Modi’ye gündeme getirdi. Finans Zamanları. Biden’ın Eylül ayında Modi ile Pannun meselesini gündeme getirip getirmediği Beyaz Saray tarafınca açıklanmadı.
Ek olarak, ABD’nin Kanada Büyükelçisi David Cohen Eylül ayında ABD, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve Kanada’nın Vancouver davasıyla ilgili detayları Ottawa’ya gönderen “Beş Göz” olarak malum haber alma paylaşım ağını oluşturduğunu belirtti.
Hindistan, İngiltere, Kanada ve büyük Hint diasporası nüfusuna haiz öteki ülkeleri, çoğunlukla “terörist” olmakla suçlamış olduğu Sih savaşçılarını aşırı derecede kabul etmekle suçladı.
Eylül ayında Hindistan Dışişleri Bakanı S Jaishankar, Hudson Enstitüsü’ndeki bir etkinlikte Ottawa’nın Sih ayrılıkçılarına karşı tutumunun Kanada siyaseti sebebiyle “son aşama hoşgörülü” bulunduğunu belirtti.

