Başkan Alvi, PTI’ın seçimler öncesinde eşit şartlara ilişkin endişeleri mevzusunda Başbakan Kakar’ı bilgilendirdi
Genel seçimler yaklaşırken, Cumhurbaşkanı Arif Alvi Çarşamba günü Pakistan Tehreek-e-Insaf’ın (PTI) bekçisi Başbakan Enver-ül-Hak’a insan hakları ihlalleri iddiaları ve eşit şartlarla ilgili endişelerini bildirdi.
PTI destekli cumhurbaşkanı, geçici başbakana yazdığı bir mektupta, geçici düzeni tüm siyasal partilere eşit bir oyun alanı sağlamak için çaba göstermeye çağırdı.
Cumhurbaşkanı, resmi X hesabında yapmış olduğu açıklamada, PTI Genel Sekreteri Omar Ayub Khan tarafınca yazılan ve eski iktidar partisinin kaygılarını içeren bir mektubu da başbakana ilettiğini söylemiş oldu.
Gelişme, Pakistan Seçim Komisyonu’nun (ECP) 8 Şubat’ta ülkede “özgür, adil ve saydam” genel seçimler düzenlemeye hazırlandığı dönemde geldi.
Mektupta Ayub, zorla kaybetmeler, siyasal bağlılıkların zorla dönüştürülmesi, büyük siyasal partiler için eşit bir oyun alanının bulunmaması, medyaya yönelik baskılar ve hanım siyasal aktivistlere fena muameleye bilhassa atıfta bulunarak PTI’nin temel hakların erozyonu mevzusundaki endişelerini aktardı. uzun soluklu yasadışı gözaltılar yöntemiyle.
Ayrıca Başbakana yazdığı ayrı bir mektupta Başkan Alvi, “Başbakanın liderliğindeki geçici hükümetin yansız bir varlık olarak tüm siyasal partiler için eşit bir oyun alanı sağlamak için çaba göstermesinin son aşama mühim bulunduğunu” söylemiş oldu.
Şunları ekliyor: “Bu bağlamda, son zamanlarda bunun bu şekilde bulunduğunu belirttiğiniz açıklamalarınızı duymak itimat vericiydi. [the] geçici hükümetin politikası, tüm kayıtlı siyasal partilerin önümüzdeki seçimlere katılmak için eşit haklara ve fırsatlara haiz olması gerektiğidir.”
Başkan mektupta ek olarak demokrasinin Pakistan Devleti ve halkı için “ileriye doğru tek yol” bulunduğunu altını çizdi; bunun aslı, insanlara siyasal faaliyetlere katılma ve özgürce fikirlerini dile getirebilme hakkını vermekte yatıyordu. medya.
Pakistan’da özgür, adil ve güvenilir seçimler için tüm siyasal partilerin ve liderlerin yarışma hakkına haiz olduğu ve kararın halkın vereceği yönünde bir yankı bulunduğunu belirtti.
Ek olarak Alvi, mektubunda “Pakistan Cumhurbaşkanı’nın, Pakistan Anayasası’nın 41. maddesi uyarınca Devlet Başkanı olarak Cumhuriyetin birliğini temsil ettiğini” belirtti.
Şu şekilde ekliyor: “Bundan dolayı, Pakistan’ın hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakanı, tüm kurumlarla beraber, Anayasa’da da belirtildiği şeklinde vatandaşların haklarını korumakla ‘görevliydi’.
“O [Alvi] PTI’nin medyada da tartışılan, siyasal bağlantıları olduğu malum kişilerin zorla kaybedilme vakalarının arttığı yönündeki iddialarını içeren mektubu tam da bundan dolayı gönderdiğini söylemiş oldu.”
Bu tür eylemlerin siyasal derneklerin ve/yada bağlılıkların değişmesiyle neticelenmesi durumunda bu tür olayların kaygı mevzusu haline geldiğini ileri sürmüştür.
“Hanım siyasal işçilerin de uzun soluklu gözaltılara maruz kalması yada mahkeme kararının peşinden sık sık tekrardan tutuklanması sebebiyle mevzu duyarlı hale geldi” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı sonrasında Anayasa’nın “her vatandaşın devredilemez hakkı” olan kanuna uygun işlem görme hakkına ilişkin 4. maddesine ve vatandaşların “dernek kurma ve/yada siyasal partiye üye olma hakkına” ilişkin 17. maddesine değindi. “.
Ek olarak Anayasa’nın 19. maddesinde her vatandaşın ifade ve ifade özgürlüğüne haiz olacağı ve basın özgürlüğünün bulunacağının belirtildiğini söylemiş oldu.
Mektubun sonunda Başkan Alvi, “Hükümetin şu anki başkanı olan Başbakan Kakar’ı yukarıda belirtilen mevzuları incelemeye” çağırdı.