SC, ECP başkanının kararlaştırdığı tarihte ‘kesintisiz seçim’ emri verdi
İSLAMABAD: Yüksek Mahkeme Cuma günü hükümete, Cumhurbaşkanı Dr. Arif Alvi ve Pakistan Seçim Komisyonu’nun (ECP) Cumhurbaşkanlığı makamında meydana getirilen istişare toplantısında oybirliğiyle kararlaştırdığı 8 Şubat’ta “kesintisiz seçimler” sağlanması yönünde yönerge verdi. Ev bigün ilkin.
Karar, Ulusal Meclisin feshedilmesinden sonraki 90 gün içinde seçimlerin yapılmasını talep eden oldukca sayıda dilekçenin duruşması esnasında duyuruldu.
Kararda, “Federal hükümet seçimlerin 8 Şubat 2024’te yapılmasını sağlamalıdır” denildi.
Yüksek mahkeme, sonucunda, seçim organının Pakistan’da yapılacak bir sonraki genel seçimlerin tarihini açıklayan bir bildirim yayınladığını söylemiş oldu. Seçimlerin 8 Şubat’ta yapılmasına hiçbir partinin itirazının bulunmadığı açıklandı.
Pakistan Başyargıcı Qazi Faez Isa, mahkeme salonundaki her insana ve Pakistan Başsavcısı Mansoor Usman Awan’a seçim evveliyatına itirazları olup olmadığını sordu, sadece hepsi negatif cevap verdi.
CJP Isa, “Tüm şartlar yerine getirildikten sonrasında Seçim Komisyonu seçim programını açıklamalıdır.” dedi.
Baş yargıç, “İnşallah seçimler ne olursa olsun 8 Şubat’ta yapılacak” dedi.
Sonucu dikte ettikten sonrasında baş yargıç, medyanın seçimlerle ilgili kuşku yaratması halinde Anayasayı ihlal etmekten suçlu olacağını söylemiş oldu.
“Eğer bir kanal seçimlerin gidişatına dair kuşku uyandıran bir haber yayınlıyorsa, o vakit harekete geçilecektir. CJP Isa, herhangi bir medya kuruluşunun anketlerle ilgili kafa karışıklığı yaratması durumunda ECP’nin düzenleyici kuruma şikayette bulunacağını söylemiş oldu.
“Birinin aklında kuşku var ise bırakın olsun fakat kamuoyunu etkilemeyin” emrini verdi.
CJP Isa, partilerin rakiplerine hakaret etmeden seçimlerin barışçıl geçmesini umduğunu söylemiş oldu ve dilekçeleri elden çıkardı.
Daha ilkin AGP mahkemeye, başkanın CEC Raja ile görüşmesinin arkasından tarih verdiğini ve bu mevzuda bir bildirim de yayınlandığını söylemişti.
“Hepimiz mutluysa buna itirazımız yok. Seçim Komisyonu ve tüm partiler mutabakata vardı” diyen baş yargıç, tüm üyelerin oybirliğiyle zamanı kabul ettiğini sadece herhangi bir anayasa hükmüne atıfta bulunmadığını da sözlerine ekledi.
Karara, başyargıç hem de Seçim Yasasının 48. maddesinin 5. fıkrasını ve 57. maddesinin 1. fıkrasını da ekledi.
Yüksek Mahkeme, ECP’nin başkanın mektubuna cevap vermediğini belirtti.
“AKP ve cumhurbaşkanı dahil her kurum Anayasayı uygulamakla yükümlüdür. Kararda, Anayasaya uymamanın ağır neticeleri olacağı açıklandı.
Mahkeme, gereksiz yere Yargıtay’a taşınan seçim meselesinin cumhurbaşkanı ile ECP içinde çözülmesi icap ettiğini söylemiş oldu.
Açıklamada, “Cumhurbaşkanının tavsiyeye ihtiyacı olsaydı, 187. madde uyarınca Yüksek Mahkeme’ye başvurabilirdi. Oldukca sayıda dilekçe verildi, bu yüzden mahkeme davayı görmüş oldu” dedi.
Kararda, yüksek mahkemenin anayasal sınırlamaların tamamen bilincinde olduğu belirtiliyor sadece seçimlerin açıklanmaması sebebiyle tüm ülkenin kaygı duyduğu belirtiliyor.
Mahkeme, ECP yada cumhurbaşkanı şeklinde anayasal kurumların yetkilerine müdahale edilmediğini söylemiş oldu.
“Her anayasal kurum Anayasaya uymak zorundadır. Hiçbir anayasal organın Anayasadan sapma seçeneği yoktur” ifadesine yer verilen emirde, mahkemenin yalnızca cumhurbaşkanı ile komisyon içinde kolaylaştırıcı görevi oynadığı da açıklandı.
Yüksek Mahkeme de kendi sonucunda cumhurbaşkanı ve AK Parti’nin kendi yetki alanlarında kalması icap ettiğini duyuru etti. “En yüksek anayasal makam olan cumhurbaşkanının sorumluluğu daha büyüktür” diyen mahkeme, hiçbir kurumun Anayasa’dan habersiz bulunduğunu iddia edemeyeceğini beyan etti.
“Her anayasa ihlalinin neticeleri ciddi ve geniş kapsamlıdır. Tesirleri bugün bile hissediliyor” ifadelerine yer verildi.
Kararda, her anayasa ihlalinin bir tek Pakistan halkı üstünde değil, bölge üstünde de ciddi tesirleri olduğu açıklandı. “Mahkemeler de gereksiz mevzulara bulaşmış durumda.”
Pakistan Tehreek-e-Insaf (PTI) Başkanı Imran Khan’ın görevden alınmasına değinen mahkeme, Anayasa’nın önemine dikkat çekti.
Yakın geçmişte bir gensoru önergesi ile bir başbakanın görevden alındığı açıklandı. “Anayasa, meclis üyelerinin çoğunluğunun gensoru önergesi verebileceğini açıkça belirtiyor.”
Kararda, YK’nın mevzuyu dikkate almış olduğu gensoru önergesinin arkasından ülkede siyasal bir krizin ortaya çıkmış olduğu açıklandı.
Kararda, “Başkan, anayasaya aykırı bir fiil olan güvensizlik kararının masaya yatırılmasının arkasından Ulusal Meclisi feshetti” ifadesi içeriyor ve cumhurbaşkanının bunu başbakanın talimatıyla yapamayacağının altı çiziliyor.
Kararda, “İnsanlar seçilmiş temsilcilerden uzak tutulamaz” denildi.
Mahkeme şunları beyan etti: “Meclis’in anayasaya aykırı olarak dağıtılması vatana ihanet kategorisine girmektedir. Anayasal kurumlar sadece halkın yararına mühim kararlar alabilirler.”
Gelecekte tüm anayasal kurumların basiretli davranmasını umduklarını beyan etti.
Emirde, cumhurbaşkanının meclisi feshetme yetkisinin olmadığı sadece buna haiz olduğu sadece seçim zamanı belirleme yetkisini kullanmadığı belirtiliyordu.
Ek olarak, baş yargıç ECP danışmanına seçim otoritesinin bir seçim programı yayınlayıp yayınlamadığını sordu.
Avukat, “Seçim programı, seçim bölgelerinin sınırlandırılması tamamlandıktan sonrasında açıklanacak” yanıtını verdi.
Sınırlandırma sürecinin 30 Kasım’da tamamlanacağını, programın ise Aralık ayının ilk haftasında açıklanacağını sözlerine ekledi.
Baş yargıç, insanların güncel kalabilmesi için seçim takvimi tarihinin yayınlanması icap ettiğini söylemiş oldu.
‘Belirsizlik olmamalı’
Bugün iki aşamada meydana gelen duruşmada, baş yargıç, Pakistan Başsavcısı Mansoor Usman Awan’dan, daha ilkin sunmuş olduğu tutanaklarda olduğu şeklinde, CEC Raja ile meydana getirilen toplantının tutanaklarını başkanın imzasını almasını istedi. başkanın imzasını taşımıyor.
Duruşmanın geçici olarak ertelenmesinin arkasından Awan, imzalı toplantı tutanaklarını üç nüshasıyla beraber mahkemeye sundu. Sadece Yargıtay imzalı toplantı tutanaklarının orijinalini sakladı.
HSK daha ilkin, Başkanlık Meclisi’nden herhangi bir data almadığı için mahkemenin bu mevzuda herhangi bir kuşku istemediğini söylemişti.
Baş yargıç, mahkemenin herhangi bir “gri alan” bırakmak istemediğini ve bu mevzuda herhangi bir “belirsizlik” olmaması gerektiğinde ısrar etti.
Baş yargıç, “Yarın hiçbir taraf istişare sürecine dahil olmadığını söylememelidir. Başkanlık Meclisi’nden gelmek isteyen olursa onu memnuniyetle karşılarız.” dedi.
Perşembe günü CJP Isa, ECP’ye seçim tarihinin kesinleştirilmesi mevzusunda Başkan Alvi’ye danışmasını ve mahkemeyi bilgilendirmesini emretti.
SC’nin direktiflerinin arkasından MSK Sikandar Sultan Raja, cumhurbaşkanına çağrıda bulunmuş oldu ve oybirliğiyle ülkede 8 Şubat 2024’te genel seçim yapılmasına karar verdi.
Anketlerin zamanında yapılmasına ilişkin itirazların Yüksek Mahkeme Barosu, Pakistan Tehreek-e-Insaf (PTI) ve ötekiler tarafınca sunulmuş olduğu dikkate alınmalıdır.

