Denizyıldızlarının başları yada kuyrukları var mı? Deniz hayvanlarının gizemi nihayet bir araştırma bütününe kavuşuyor
Her ne kadar denizyıldızlarının başsız olduğuna uzun süreden beri inanılsa da kısa sürede meydana getirilen bir araştırma, vücutlarının pek oldukca hayvanınkinden değişik olması sebebiyle durumun bu şekilde olmayabileceğini gösteriyor. Bu durum, olağan dışı şekilleri sebebiyle biyologları uzun süredir şaşırtıyor.
Bunlar, kum dolarları ve deniz kestanelerini de içeren, ekinodermler olarak malum hayvan sınıfına aittirler.
Vücutları bakışımlı olarak beş bölüme ayrılmıştır ve şimdiye kadar bu parçaların öteki hayvanların vücutlarıyla iyi mi ilişkili bulunduğunu görmek “olanaksız”dı.
Baş mı kuyruk mu, ön mü arka mı; uzmanlar bile bunu çözemedi.
Southampton Üniversitesi’nden Dr. Jeff Thompson’a bakılırsa derisi dikenlilerin bileşimi “onları incelediğimiz sürece bilim adamları için bir sır olarak kaldı”.
ABD’deki Stanford Üniversitesi’ndeki bilim adamlarının liderliğindeki internasyonal bir ekip, duruma ışık tutmak amacıyla denizyıldızının moleküler belirteçlerini, döterostomlar olarak malum daha büyük bir hayvan grubuna ilişik öteki hayvanlarınkilerle karşılaştırdı.
Buna hem derisi dikenliler hem de omurgalılar dahildir, sadece hepsi ortak bir atadan geldikleri için bilim adamları her grubun iyi mi geliştiğini direkt karşılaştırabilir.
Son olarak moleküler ve genomik yaklaşımları kullanarak bir denizyıldızının gelişimi esnasında spesifik gen ifadesinin yerlerini gösteren 3 boyutlu bir harita ürettiler.
Büyük emekleyen kafa, o yalnız büyük bir emekleyen kafa.
Araştırmanın ortak yazarı Dr Thompson, tipik bir çift taraflı vücudun “mühim bir kısmının” bulunmadığını belirtti.
“Çoğu zaman hayvanın gövdesinin şekillenmesinde rol oynayan genler ifade edilmedi” dedi.
“Görünüşe bakılırsa derisi dikenlilerin vücut planı kabaca öteki hayvan gruplarındaki kafaya eşdeğer.”
Sonuçlar, denizyıldızlarının başsız olmadığını, yalnızca atalarının vücutlarını zaman içinde kaybedip yalnız kafa haline geldiklerini gösteriyor.
Stanford Üniversitesi’nin başyazarı Laurent Formery, bunu “en iyi şekilde deniz tabanı süresince sürünen bir kafa olarak tanımlayabiliriz” olarak nitelendirdi.
Nature dergisi hakemli emek harcamayı yayınladı.