Yeni bir emek harcama, yeni babaların doğum sonrası depresyondan muzdarip olabileceğini ortaya koyuyor

0
Unsplash aracılığıyla temsili görüntü.
Unsplash vasıtasıyla temsili görüntü.

Yeni araştırmalar, yeni ebeveynlerin baba olduktan sonraki ilk yıl içinde aile doktorlarıyla ruh sağlığı kontrolü yaptırmayı düşünmeleri icap ettiğini ortaya koydu. Emek harcama, bunun yeni babaların da doğum sonrası depresyondan muzdarip olabileceğinden kaynaklandığını doğrulamaktadır.

Mühim yeni emek harcama, University College London’dan (UCL) araştırmacılar tarafınca yürütüldü. Bundan önceki yıl içinde baba olan 90.000 adamın tıbbi kayıtlarını inceleyen araştırma, babalardaki depresyon öyküsü ile evlatlarının doğumundan sonrasında yaşanmış olan doğum sonrası depresyon içinde kuvvetli bir bağlantı buldu. Emek harcama, bu dönüştürücü aşamada yeni ebeveynlerin zihinsel esenliği için daha çok farkındalık ve desteğe duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır.

University College London emek vermesi, depresyon öyküsü olan erkekler ile bebek sahibi olduktan sonrasında doğum sonrası depresyon yaşama olasılığı içinde eleştiri bir bağlantı bulunduğunu ortaya koydu. Daha ilkin antidepresan tedavisi gören babaların, evlatları doğduktan sonraki ilk yıl içinde yeniden antidepresan alma olasılığı 30 kat daha fazlaydı. Doğum sonrası depresyon tüm babalar için bir risk oluşturmasa da, depresyona yatkınlığı olanların bilhassa ebeveynlik döneminde risk altında olduğu görülmektedir.

Baş araştırmacı ve doktora talibi Holly Smith, ebeveynlikle ilgili olarak depresyonun karmaşıklığını altını çizdi. Bazı adamların önceki antidepresan tedavisine devam edebileceğini, bazılarının ise yeni ebeveynliğe uyum sağlamanın zorlukları sebebiyle depresyonun nüksetebileceğini deklare etti. Araştırmanın neticeleri, ebeveynlerin bu eleştiri dönemde ruh sağlıkları için kafi desteğe ve ilgiye gereksinimleri bulunduğunu göstermektedir.

Araştırmacılar ek olarak, toplumsal yoksunluğun, ebeveynlere antidepresan reçete edilme olasılığını belirlemede mühim bir rol oynadığını da bulmuşlardır. En dezavantajlı bölgelerdekiler, daha varlıklı bölgelerdeki ebeveynlere bakılırsa yüzde 18 daha yüksek antidepresan reçetesi alma riskiyle karşı karşıya kaldı.

Geleneksel olarak, hamilelik esnasında ve doğumdan sonrasında ruh sağlığına odaklanma çoğunlukla annelerin çevresinde toplanmış ve çoğu zaman babaları bir kenara bırakmıştır. Bununla beraber, bu emek harcama, ebeveyn olmakla beraber gelen derin değişikliklerde yol alırken, yeni ebeveynlerin ruh sağlığını tanımanın ve ele almanın önemini vurgulamaktadır.

Doğum sonrası depresyon her on yeni anneden birini etkiliyor ve bu araştırma, adamların benzer bir oranının eşlerinin hamileliği esnasında ve ebeveynliğin ilk senesinde depresyon yaşadığını gösteriyor. Yetişkinler içinde ruh sağlığı sorunlarının artmasıyla, aileye yeni bir bebeği kabul etmenin bu eleştiri döneminde her iki ebeveyn için de farkındalığı ve kaynakları çoğaltmak oldukca önemlidir.

Bulgular dikkat çektikçe araştırmacılar, sıhhat hizmeti sağlayıcılarının ve genel olarak toplumun yeni ebeveynlerin ruh sağlığına öncelik vereceğini ve ebeveynliğin zorluklarını ve zevklerini aşmak için gereksinim duydukları desteği ve bakımı almalarını sağlayacağını umuyorlar. Araştırmanın, ebeveynliğin ilk senesinde babalara ruh sağlığı taraması tavsiyesi, aileler için daha sıhhatli ve destekleyici bir ortamın teşvik edilmesine yönelik eleştiri bir adımdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir