Once Upon a One More Time ve düzmece progresif pop müzikalinin yükselişi
22 Haziran’da yeni Britney Spears müzik kutusu müzikali Bir Zamanlar Daha Broadway’de açıldı. Easy-Bake Oven’dan düşmüş bir sufle kadar havadar olan yeni şov, Spears şarkı kitabını bir peri masalından feminist sorun dönüşmüş olarak tekrardan tasarım etmeyi amaçlıyor.
Fikri oldukça acele anlıyorsunuz. Külkedisi Bir Zamanlar Dahaüvey kız kardeşleri ona çalışmasını söylese bile, hoşnutsuz ve izole edilmiş, yalnızlığının onu öldürdüğünden korkuyor, sürtük. Peri vaftiz anası ona Betty Friedan’ın bir kopyasını teklif ettikten sonrasında Kadınlığın Gizemi, sadece Külkedisi güçlendirilmiştir. Gösterinin sonunda, ışıltılı prenses elbisesini yırtıp başka, daha kısa, ışıltılı prenses elbisesini ortaya çıkarma enerjisini bulur ve tüm peri masalı dostlarıyla “Dünya Bitene Kadar” diye bağırır. Ondan bir parça ister misin?
Hem Britney’nin eserinin bir yorumu hem de feminist bir polemik olarak, Bir Zamanlar Daha bir başarısızlıktır. (Şaşırtıcı bir halde, Justin Guarini için Kelly-Clarkson’a kadar ikinci olan ün için bir vitrin olarak oldukça iyi çalışıyor – Cinderella’nın caddish Prince Charming rolünü üstlenen Spears’ın en iyi şarkılarından bazılarını bir yiyecek yapıyor.) Acayip bir halde tanıdık gene de bir tür başarısızlık.
Bir kez daha çeşitli derecelerde ham yumrukla, bir bubblegum pop şarkı kitabını mevcut bir konunun politik olarak ilerici bir tekrardan yorumuyla birleştirme girişiminde bulunan, son zamanlardaki Broadway müzikallerinin çılgınlığından biridir. Sanki, başarısından sonrasında Hamilton, New York City’nin her yerindeki yapımcılar, düzinelerce radyo dostu şarkı kitabı içeren bildiri müzikalleri sipariş etti. Sadece şimdi, bu kombinasyonu çalıştırmanın aslına bakarsak oldukça zor bulunduğunu fark etmeye başlıyorlar.
ilk geldi Altı. Londra’da doğduktan sonrasında 2021’de Broadway’e gelen, Altı VIII.Henry’nin altı karısının öyküsünü bu sefer daha çok kız gücüyle anlatmak için büyük seviyede mevcut pop şarkılarından esinlenen orijinal şarkılar kullanıyor. Hızla peşinden koşmak 2022’ydi & Juliet, Juliet’in Romeo öldükten sonrasında kendini öldürmek yerine cinsiyetçi en iyi arkadaşıyla parti yapmak için Paris’e gittiği bir öykü düşlemek için İsveçli mega yapımcı Max Martin’in şarkılarını kullanıyor. Bu bahar, kaderi cezbeden isimle şov geldi: Fena Külkedisi, masalın başka bir feminist yorumu. (Fena Külkedisi yalnız 85 performanstan sonrasında Haziran’da kapanmış oldu.) Bu sefer şarkı kitabı, 1980’lerde Broadway pop müzikalini tekrardan buluş eden Andrew Lloyd Webber tarafınca sağlandı.
Beraber, bu şovlar, dikkatlice incelenmeye kıymet, garip bir mini trend oluşturuyor. Bu müzikallerin iyi mi dağıldığına ve iyi mi başarı göstermiş olduklarına yakından bakıldığında, pop müzikalin politik sınırlamalarının yanı sıra saf, parlak potansiyeli ortaya çıkıyor.
Pop müzik şimdiyi kutlar. Bu, ilerici fikirleri güçlendirmek için onu acayip bir seçim haline getiriyor.
Görünüşünden okuyun, pop politik olarak tutucu bir türdür. Gerçek aşk için erkekleri öpen kızları ve erkekleri tahrik etmek için kızları öpen kızları mevzu alıyor; hedonizm hakkında; mümkün olandan fazlaca şimdinin zevkleri, bir grubun dayanışmasından fazlaca ferdin güçlendirilmesi ve statükonun rahatlıkları hakkında. Açıkça solcu mesajlar içeren pop şarkılar var (Lady Gaga’nın “Born This Way” muhtemelen sanatla alakalı açıdan daha başarı göstermiş olanlarından biri), sadece türün yapmak için tasarlandığı şeyi yapmıyorlar. Dışarı çıkıyorlar.
Pop’un yapmak için tasarlandığı şey, şu anda kendinizi hakikaten iyi hissetmenizi sağlamaktır. Dinleyicilerine saf bir sevinç ve canlılık yaşatmak için tasarlanmıştır. Politik olarak en yıkıcı potansiyeli, kendisinden önceki disko benzer biçimde, bu neşeyi çoğunlukla kadınlardan, queer insanlardan ve beyaz olmayan insanlardan oluşan bir seyirci kitlesine verme kabiliyetinden gelir.
Bununla beraber, düzmece ilerici pop müzikali, çoğunlukla bu potansiyeli görmezden gelir. Çoğu zaman liberal çarpıcı sözleri, asla onları taşıyacak şekilde tasarlanmamış bir müzikal forma sıkıştırmaya çalışır.
Altı kısmen bu problemde iyi bir olay emek vermesi şu sebeple fazlaca sinir bozucu bir gosteri. Buradaki çerçeve anlatı, Henry VIII’in altı talihsiz karısının, Henry’nin kraliçesi olarak kimin en fena zamanını geçirdiğini görmek için yarıştığıdır. Her kraliçe birbiri ardına, gerçek dünyadaki bir pop yıldızından esinlenerek kendi acıklı öyküsünü ayrıntılarıyla özetleyen bir şarkı söyler – ve pop, sadakatsizlikle ve yaramaz erkeklerle uğraşan hanımlarla ilgili uzun ve varlıklı bir şarkı geleneğine haiz olduğundan, şarkılar çoğunlukla bops’tur. .
Gene de koşusunun sonunda, Altı tekrardan anlatmakta olduğu tarihin ilerici bir eleştirisini hedeflemeye karar verir. Bir kadının acısını bir başkasınınkiyle karşılaştırmanın aslına bakarsak tatsız ve feminist olmadığını bizlere bildirir. Hikayelerini yalnızca Henry ile birliktelikleri bağlamında önemsemenin VIII. Henry’nin gerçek dünyadaki eşlerine zarar verdiğini bizlere bildirir.
Bu şaşırtıcı bir seçim şu sebeple ne Altı VIII.Henry’nin altı evliliğinin öyküsünü tekrardan anlatmak ve her bir eşin çekmiş olduğu acıyı son aşama akılda kalıcı bir müzikle karşı karşıya getirmekle ilgili. Kraliçeler bizlere daha büyük bir noktayı kanıtlamak için baştan beri kız kavgası numarası yaptıklarını bildirdiğinde, bu boş söz olarak görülüyor. Altı müzikal olarak sadece bayanların kederiyle bayanların kederini karşılaştırmak söz mevzusu olduğunda işe yarar. Son, gösterinin geri kalanı latife yapıyormuş benzer biçimde davranıyor şu sebeple ona hakikaten ilerici bir mercekle bakarsanız, gösterinin geri kalanı savunulamaz. Müziğin hakikaten işe yaramasının tek yolu da bu.
Fena Külkedisi benzer bir problemi var. Gosteri, güzellik standartlarının ne kadar faşist ve baskıcı olduğu hakkındaymış benzer biçimde davranıyor. Ana akım güzellik standartlarına uymanın bir yurttaşlık gururu meselesi olduğu Belleville’in sıkı sıkıya bağlı vatandaşları, “Güzellik bizim görevimizdir” diye şarkı söylüyor. Sığ değerlerinin ötesini görebilen tek Belleville vatandaşı olduğu söylenen Külkedisi’ne sövüyorlar. “Ben senin olduğun her şeyin tam tersiyim!” onlarla alay ediyor.
Fakat pop güzelliği kutlar ve bu Külkedisi fazlaca güzel. 90’ların havalı kız alt teçhizatıyla, şovun Mickey Mouse Club’ın geri kalanında Alanis Morisette; Avril Lavine kravatlı. Kendi türüyle ilgili hiçbir şey asi olmadığı halde, asi olduğu mevzusunda ısrar edip duruyor.
Ne de olsa Pop, kendi eleştirilerini metalaştırmada, şeker kaplı parlaklığının karanlık bir şey saklamış olduğu fikrinden para kazanmada daima iyi olmuştur. Britney Spears, 2007’deki düşüş sarmalından fazlaca ilkin, zamanının yarısını, muhteşem dış görünümünün altında derin bir üzüntü saklayan bir pop prensesi hakkında “Lucky” benzer biçimde şarkılar söyleyerek geçirdi. Gene de Britney’nin şarkıyı kendisinin yazdığına, otobiyografik olduğuna ve onun otantik deneyiminin bir versiyonunu ifade ettiğine dair hiçbir tavsiye yoktu. Pop prensesinin gökkuşağındaki başka bir gölgeydi, gerçek mükemmelliği, düzmece acısının aksine daha da pazarlanabilir hale geliyordu.
İçinde Bir Zamanlar Daha, “Talihli”, Külkedisi’nin peri masalı mutlu sonla bitmesine karşın ev işlerinden ve yakışıklı prensinden ne kadar hoşnutsuz bulunduğunun simgesi olan Külkedisi’nin acılarının marşına dönüşür. Fakat “Talihli” arketipi satmak için tasarlandı Bir Zamanlar Daha eleştirmekle ilgileniyormuş benzer biçimde yapar. Bu, silahlarının hiçbirinin aslına bakarsak keskin olmadığı anlamına gelir.
Nerede Bir Zamanlar Daha başarı göstermiş olursa, kötü karakterleriyle birliktedir. Üvey Anne, “Work, Bitch” ve “Toxic” ile modaya uygun bir yol izliyor; inançsız Yakışıklı Prens “Circus” ve “Oops, I Did It Again”de sahneyi yer.
Bu karakterler yalnız en iyi şarkıları aldıkları için değil, hem de kişiliklerinin çılgınca yapaylığı saf pop olduğundan çalışıyor. Gerçekmiş benzer biçimde davranmıyorlar. Size yalan söylediklerini derhal söylerler ve bunu yaparken fazlaca eğlenirler. İşte pop budur. Bu yüzden en iyi şarkıları alıyorlar. Tatlı ve anlaşılır Külkedisi “Zehirli” ile ne meydana getirecek?
İyi olmaya en fazlaca yaklaşan progresif pop müzikali & Juliet. Bana kulak ver.
Popüler politika sorunuyla iyi mi başa çıkılacağını anlamaya muhtemelen en tutarlı şekilde yaklaşan dizi, & Juliet. Bu argümanın benim açımdan birazcık kaotik bir alev ateş yaklaşım bulunduğunu anlıyorum.
New York dergisi için kısa sürede gösterilen bir makalesinde Andrea Long Chu, & Juliet fena bildiri müzikalinin ne plus ultra’sına bir örnek olarak. Chu, “Romeo ve Juliet’in dayanılmaz bir halde tekrardan anlatımı, trans-feminen bir karakterin Britney Spears’ın ‘Ben Kız Değilim, Hemen hemen Hanım Değil’ şarkısını ağlamaklı bir halde haykırması için yapılıyor.”
Gene de iddia ediyorum ki & Juliet siyasal mesajına iniş yapmak söz mevzusu olduğunda burada listelediğim şovların en başarılısı. Bunun sebebi, çoğunlukla haiz olmamanın sağduyuya haiz olmasıdır.
& Juliet tekrardan yazmıyor Romeo ve Juliet Eşit ücret ve bayanların ev haricinde emek vermesi tartışmasına dönüşüyor. Bir Zamanlar Daha hayata geçirmeye çalışır. benzer biçimde baskıcı güzellik standartlarını eleştirme girişiminde bulunmaz. Fena Külkedisi. Feminist tarihçilik benzer biçimde bir iddiası da yok. Altı.
Bunun yerine, birincil siyasal argüman & Juliet Juliet’in bir adam için kendini öldürmemesi gerekiyordu şu sebeple bu, Kesha’nın “Blow” şarkısını söylerken Paris’teki bir gece kulübünde avizeden sallanmak benzer biçimde yaşam deneyimlerini kaçırması anlamına geliyordu. Bu revizyonun standart hikayede yapmış olduğu büyük değişim bu: Juliet’in daha çok parti yapmasına izin veriyor.
& Juliet Shakespeare’e ve pop’un kendisine yönelik bazı hafifçe siyasal eleştiriler sunuyor. Bir çerçeve anlatıda, Shakespeare’in eşi Anne Hathaway tekrardan yazıyor Romeo ve Juliet Juliet’e kendisinin asla haiz olmadığı tasasız kızlığı bahşetmek, bu süreçte Shakespeare’i heteroseksüel ataerkinin bir sembolü olarak oynadığı rol sebebiyle sık sık azarlamak. Gene de şov, bu şekilde bir eleştirinin, işi fazlaca açık bir halde garip olan bir adam için pek bir anlam ifade etmediği gerçeğine göz kırpıyor. Anne, Shakespeare’in “adı temelde cinsiyet değiştirmeyle anlamdaş olan adam” bulunduğunu kabul ediyor.
& Juliet pop kaynaklarını da ustaca eleştiriyor. May adlı bir trans-feminen karakter, Chu’nun fazlaca dayanılmaz bulmuş olduğu “Ben Kız Değilim, Hemen hemen Hanım Değilim” yorumunu hakikaten sunuyor ve itiraf etmeliyim ki bu sayıyı oldukça ürkütücü buldum. Gene de May’in bir evladı öpmesi ve Katy Perry’nin “I Kissed a Girl” kitabına mevzu olması beni affetmişti.
“Biz kızlar, biz fazlaca büyülüyüz,” diye böbürleniyorlar, 15 senelik queer tuzağının karşılığını neşeli, yıkıcı bir hamleyle ödeyen aniden. Ayrıca, orta yaşlı bir çift aşık birbirlerine “Teenage Dream” ile serenat yaparlar, aşklarının gücü onları sonsuza kadar genç kalacaklarında ısrar etmeye iter.
şu ana kadar & Juliet Politik bir argümanı var ise da, o da pop zevklerinin her insana açık olması gerektiğidir. Kızlar hayatlarını erkeklere bağlamak yerine dostlarıyla güzel zaman geçirebilmelidir. Queer insanoğlu ve yaşlı insanoğlu aşık olabilmeli ve bu mevzuda heteroseksüel gençlerin söyleyebildiği aynı geleneksel aşk şarkılarını söyleyebilmeli. Bu, pop’un yapmak için fazlasıyla donanımlı olduğu bir argüman. Direkt türün kuvvetli yönlerine nazaran oynuyor ve popun seyircilere getirebildiği çok önemli neşenin yanı sıra garip, deli güzel duyu duyarlılığını sergiliyor.
Güzellik standartlarını eleştirmek yada sistemik değişimi yada eşit işe eşit tutarı tartışmak istiyorsanız, pop kesinlikle başvurulacak en iyi tür değildir. Sadece, birçok insanoğlunun eğlenmesinin iyi bulunduğunu savlamak istiyorsanız, pop size mutlak bir patlama yaşatmak için hazır ve bekliyor. Bir kesime bir bildiri iletmek için pop kullanmak istiyorsanız, & Juliet alacağınız en iyi seçenek olabilir. Zavallı Betty Friedan’ı rahat bırakın.