Guatemala seçimleri senelerce devam eden hükümet yolsuzluğunu geri alamaz

Seviye karşıtı adayların Pazar günkü seçimlere katılmaları yasaklandı
Guatemala’nın Pazar seçimleri, Orta ABD ülkesinde demokratik gerileme – ve aslına bakarsak yükselen otoriterlik – zamanında geldi. En iyi adayların aday olmaması, basın özgürlüğünün ciddi bir hücum altında olması ve ülkenin birçok kurumunun politika kurumunu korumak için çaba sarfetmek için bir araya gelmesiyle Guatemala’nın mevcut demokrasisi eşiğinde.
Mevcut Başkan Alejandro Giammattei’nin vazife süresi bir dönemle sınırı olan, sadece onu mümkün kılan sistem, kısmen kendisinin ve seleflerinin sistemi kendi çıkarları için kullanmakta oynadıkları etken rol sebebiyle, devam edecek. Guatemala onlarca senedir sertlik, yoksulluk ve yolsuzluğa maruz kaldı; Şimdi askeri, ekonomik ve siyasal seviye, “Pacto de Corruptos”, Orta ABD’nın en kalabalık ülkesinde demokratik kurumları ve hukukun üstünlüğünü baltalayarak devletin kontrolünü etkili bir halde ele geçirdi.
Pazar günkü seçim bir tek cumhurbaşkanlığıyla ilgili değil — Guatemalalılar bununla birlikte başkan yardımcısını ve tek kamaralı yasama meclisinin 160 üyesinin tamamını, Guatemala’nın 340 belediye başkanını ve mahalli yönetimlerini de seçecek. belediyeler ve Orta ABD Parlamentosu’nun 20 üyesi.
Guatemala hükümeti, özgür yada adil kabul edilemeyecek seçimler düzenlemesi bakımından melez bir rejimin dış hatlarına haizdir. Mekanizmaları demokratik görünse de, altta yatan uygulama -iktidardakilerin bu mekanizmaları ve kurumları iyi mi kullandıkları- otokrasiye yöneliyor.
Guatemala anayasa mahkemesi, iş adamı Carlos Pineda, yerli önder Thelma Cabrera ve iş adamı ve siyasetçi Roberto Arzú şeklinde seviye karşıtı popüler adayların bu yılki seçimlere katılmasını yasakladı; Cabrera ve Arzú, 2019 seçimlerinde yarıştı, sadece ikinci tura çıkmak için kafi oy alamadı. Yarışmacı Edmond Mulet de yarıştan elenme riskiyle karşı karşıyaydı sadece şu anda Zury Ríos ve Sandra Torres ile beraber en önde giden üç yarışmacıdan biri.
Önde gelen üç adayın da önceki hükümetlerle bağları var; Ríos, uzun süredir Kurultay üyesiydi ve 1982’de darbeyle iktidara gelen ve 2013’te iç muhalefeti bastırmak için soykırım emri vermekten suçlu bulunan General Efraín Ríos Montt’un kızı. Sadece bu mahkumiyet sonrasında bozuldu. Torres, üçüncü kez başkanlığa aday olan eski bir First Lady’dir; 2015 ve 2019’da ikinci oldu. Reuters’e gore Mulet, eski bir merkez sağ Kurultay üyesi ve bu yılki seçimlerdeki şaşırtıcı önemine Pineda’nın oy pusulasından çıkarılmasına destek olan bir dış ilişkiler uzmanı.
Torres ve Mulet, Guatemala’nın yoksullarına yardım etmek için önlemler önerirken, Ríos, otoriter Başkan Nayib Bukele yönetimindeki komşu El Salvador’da yaşananlara benzer şekilde, suça karşı bir baskı sözü verdi.
Guatemala demokrasisi sallantılı temellere dayanıyor
Sömürge sonrası birçok Latin ABD ülkesi şeklinde, Guatemala’nın da kuvvetli ve bağımsız kurumlara haiz hakikaten demokratik bir sisteme giden açık ve kolay yolu hiçbir vakit olmadı.
ABD, Guatemala’nın demokrasiye ilk geçişini 1950’lerde kesintiye uğrattı. CIA, Guatemala’nın solcu Cumhurbaşkanı seçilen Jacobo Arbenz’i devirmek için PBFORTUNE Operasyonu adlı bir plan başlattı. Arbenz’in toprak reformu projesi, senelerce Orta ABD hükümetlerini çıkarlarına hizmet etmek için manipüle etmiş olan ABD merkezli bir meyve şirketi olan United Fruit Company’yi tehdit etti. Soğuk Harp 1950’ler esnasında ABD hükümeti, Arbenz’in Komünist Blok ülkeleriyle olan dostane ilişkilerinden de kaygı duyuyordu, sadece bu ilişkilerin, bilhassa Sovyet Bloku ülkeleriyle olan yakınlığı muhtemelen müdahaleyi teşvik etmek için abartılmıştı.
Bu müdahale muhtemelen, sadece 1990’lardaki sulh süreci ve 2000’lerin başındaki reformlarla yumuşatılan onlarca senelik istikrarsızlık ve iç savaşın zeminini hazırladı.
Bilhassa, 2007’de Guatemala’da Cezasızlığa Karşı Internasyonal Komisyon’un (CICIG) kurulması, hukukun üstünlüğünü güçlendirmek için kabahat örgütlerinin ve hükümet yolsuzluğunun kökünü kazımayı amaçlıyordu.
CICIG kapsamında Guatemala savcıları, eski bir cumhurbaşkanı ve başkan yardımcısına karşı yolsuzluk iddiaları da dahil olmak suretiyle üst düzey suçları soruşturmakla göreve getirildi. Son aşama başarılıydı ve benzer sorunların -devletin devralınması, organize kabahat ve yolsuzluk- cezasız kalmış olarak gelişebildiği öteki Latin ABD ülkeleri için bir model görevi görmüş oldu.
Bu yetki, kendi yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya kalan ve ülkeyi daha da otokrasiye iten eski Başkan Jimmy Morales altında 2019’da bitti.
Kaygı verici anti-demokratik modeller ve devletin ele geçirilmesi, hükümetlerin büyük seviyede hususi çıkarların gereksinimlerine uyum sağlaması, son aşama popüler olmayan Giammattei altında devam etti. 2022’de ülkeyi terk eden Guatemalalı bir gazeteci ve siyasal analist olan Juan Luis Font, Vox’a “Giammatei bu yakalamayı yolsuzluk için zorladı ve iş dünyasının seçkinleri bunu alçakgönüllülükle kabul ediyor” dedi.
Hem Giammattei hem de ABD tarafınca “mühim yolsuzluk” sebebiyle yaptırım uygulanan Başsavcı María Consuelo Porras rüşvetle suçlandı; Reuters’in o sırada bildirdiğine gore, 2021’de Başsavcılık, Giammattei’nin Guatemala’nın ana limanlarından birindeki bir liman karşılığında bir Rus iş adamından rüşvet almış olduğu iddialarına ilişkin bir soruşturma başlattı. Guatemala’daki cezasızlığa karşı hususi savcının eski başkanı Juan Francisco Sandoval, iddiaları kamuoyuna deklare etti, sadece Porras tarafınca derhal görevden alındı.
Guatemala, yalnızca resmi yolsuzluk, hükümetin şeffaflığı ve hesap verebilirliği ve uygar hak ihlalleri hakkında ciddi endişelerden değil, bununla birlikte ciddi sertlik içeren suçlardan da muzdarip. Küresel Organize Kabahat Endeksi’ne gore insan kaçakçılığı, uyuşturucu ve tabanca kaçakçılığı ve uyuşturucuya bağlı çete sertliği Guatemala’nın yüksek kabahat oranına katkıda bulunuyor.
Guatemala’daki El Periódico gazetesinin kurucusu José Rubén Zamora örneğinde olduğu şeklinde, hükümete karşı çıkanlar ve onun yanlışlarını ifşa etmeye çalışanlar kaçmak mecburiyetinde bırakıldı ya da hapse girme riskini aldı.
Bununla beraber, yargı sistemi Guatemala’nın kuvvetli seçkinlerine borçludur ve bu da onu, muhaliflerin kovuşturulması şeklinde gereksinimlerine daha duyarlı hale getirir.
Ek olarak, Küresel Organize Kabahat Endeksi’ne gore, 2021 raporuna gore “organize kabahat, bilhassa uyuşturucu kartelleri ile Kurultay üyeleri, ordu ve kolluk kuvvetleri arasındaki bağlantılar vasıtasıyla ülkenin siyasal sistemine sızmaya devam ediyor”.
Guatemalalı bir gazeteci olan Marielos Monzon, Vox’a “Bağımsız medya ve gazeteciler şu anda çalışmalarımıza, ifade özgürlüğümüze ve halkın data edinme hakkına yönelik devamlı bir saldırıya maruz kalıyor” dedi.
“Yargı sistemi ve kamu bakanlığı tarafınca gazetecileri ve köşe yazarlarını kovuşturmak için ceza kanununun fena niyetli kullanıldığını görüyoruz. Ek olarak toplumsal ağlardan hakaret ve karacılık içeren saldırılar. Gazetecileri yargılayıp hapse atarak susturmak ve sansürlemek istiyorlar. Yalnız 2022-2023 yılları aralığında 22 gazeteci özgürlüğünü korumak için sürgüne gitmek mecburiyetinde bırakıldı.”
Guatemalalıların böylesine kusurlu bir sistemde hangi seçenekleri var?
Bağımsız bir medya ve kuvvetli kurumlar olmadan, bu yılki seçimler, adayların seçimi göz önüne alındığında, ne daha dayanıklı ve demokratik bir Guatemala için ne de daha güvenli ve müreffeh bir ülke için pek bir şey sunmuyor. Uygun Guatemalalıların yüzde 13 kadarı ülkelerinin siyasetinden o denli bıkmış ki, “sıfır” oy vermeyi planlıyorlar.
Ríos hemen hemen göz ardı edilemese de, Pazar öğleden sonrasında Torres ve Mulet ön koşucular şeklinde görünüyor.
Eski diktatör Ríos Montt’un kızı Ríos, yolsuzlukla savaşım platformunda kampanya yürüttü, sadece 2022’de ülkeyi terk eden Guatemalalı gazeteci ve siyasal analist Juan Luis Font, Vox’a “temsil ettiğini” söylemiş oldu.[s] sistemin en doğru sürekliliği.” Ríos, Bukele’nin organize suçla mücadelede diktatör taktiklerini de benimsedi ve binlerce kişiyi çete üyeliği iddiasıyla hapse atma sistemini “örnek” olarak nitelendirdi.
Hem Mulet hem de Torres oylama usulsüzlüklerini kınadılar. TeleSUR’a gore Mulet, bu öğleden sonrasında oy kullanırken, “İktidar partisinin para ve güç zorlamasını kullandığına dair kaygı verici haberler var.” dedi. “Bu seçimler, yolsuzluğun sona erdirilmesi için mühim fırsatlardır.”
Mulet ek olarak yolsuzluğa karşı da kampanya yürüttü; Sadece, geçmişte Komisyonu desteklemiş olmasına karşın, seçim kampanyası esnasında CICIG aleyhinde konuştu. “Guatemala’da tekrar asla CICIG” Mayıs ayında tweet attı. Yolsuzluğun “Guatemala’yı yok edeceğini” ve partisinin “bu mücadelede emin olacağını” söylediği bir videoda “Geçmişte kalmış bir şeyi tekrardan canlandırmayacağız” dedi.
InSight Crime tarafınca hazırlanan bir rapora gore, Mulet’in siyasal partisi Cabal, “bir bloktan fazlaca bir çıkar ittifakı” ve yaygın, mühim yolsuzlukla suçlanan politikacıları ve partileri içeriyor. Mulet, cumhurbaşkanlığını kazanması halinde Porras’ı devireceğini belirtti – yolsuzlukla mücadelede fazlaca mühim bir adım ve Guatemala’nın siyasal sistemindeki genel yolsuzluk ağına mevcut liderlerden daha azca karışmış görünüyor.
Torres’in partisi Unidad Nacional de la Esperanza yada UNE, büyük bir güç olmasına karşın, bildirildiğine gore, oy karşılığında hükümet işleri ve sözleşmeler şeklinde iltimasları takas etmiş olduğu Kurultay’de köklü bir yer edinmiştir. Bu taktik, partiyi – ve lideri olarak Torres’i – yolsuzluğa karşı daha savunmasız bırakır. Ek olarak, UNE ülkenin yürütme, yargı ve seçkin kesimlerine derinden yerleşmiştir. Torres’in Pazar günkü seçimleri kazanması yada ihtimaller içinde bir ikinci tur seçimi kazanması durumunda, bu gerçekler Guatemala siyasetinde büyük bir değişim için iyiye işaret değil.
Pazar günkü seçimlerde hiçbir aday oyların yüzde 50’sini alamazsa, ilk iki aday 20 Ağustos’ta yapılacak ikinci turda yarışacak.