Trump aleyhindeki detaylı, nalet ihtimaller içinde yeni iddianame açıklandı

İddialar, Trump’ın müdafa, nükleer ve askeri sırları içeren belgeleri elde etmek için kendi avukatlarını ve hükümeti kandırdığı yönünde.
Hususi Savcı Jack Smith’in gizli saklı belgelerle ilgili soruşturmada eski Başkan Donald Trump aleyhindeki iddianamesi Cuma günü düştü. Detaylı ve yıkıcı.
İddianamede, Trump’ın yokluğunda askeri, nükleer ve danışma sırları içeren birçok belgeyi kasıtlı olarak saklamış olduğu iddia ediliyor. Bu bilgilerin bir kısmının gizli saklı bulunduğunu oldukca iyi bilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Trump’ın bu belgelere olan yoğun ilgisini ve hükümete ne geri verileceği mevzusundaki tartışmalara yoğun katılımını gösteren oldukca sayıda doğrulayıcı detay içeriyor. Ve Trump’ın iddiaya bakılırsa bazı belgeleri kendi avukatlarından ve hükümetten iyi mi saklamayı planladığını konu alıyor.
Bu kanıtların bir kısmı, Trump’ın kendi avukatı Evan Corcoran tarafınca hazırlanan ve şimdiye kadarki davayı detaylandıran bir nota dayanıyor. Corcoran’a bakılırsa, hükümete ne geri verileceği mevzusundaki tartışmalarda Trump, “Belge olmaması daha iyi değil mi?”
Toplamda, Smith’in ekibi, Trump’ı müdafa bilgilerini izinsiz depolamak, adaleti engellemek için komplo oluşturmak, hükümet belgelerini alıkoymak, büyük jüriden data gizlemek ve hükümete yanlış tanıklık yapmakla suçlayarak 37 suçla suçladı. Ek olarak, Trump’ın kişisel danışmanı Walt Nauta’yı FBI’a yanlış data sağlamak ve detayları gizlemek için Trump ile komplo kurmakla altı kez suçladılar.
Smith yapmış olduğu açıklamada, “Ulusal müdafa bilgilerini sakınan yasalarımız ABD’nin güvenliği için tehlikeli sonuç öneme haiz ve uygulanmalı” dedi. “Bu yasaların ihlali ülkemizi tehlikeye atıyor.”
Bazı gizemler kalır. İddianame, Trump’ın bu belgeleri gizleme gerekçelerini açıklamaya çalışmıyor. Ne yapacaktı? Ve belgelerin açıklamaları, hala sınıflandırıldıkları için oldukça belirsiz kalıyor – ilgili ülkelerin adları benzer biçimde tüm ayrıntılar karartılmış durumda.
Bununla beraber, genel olarak, suçlamalar korkulu görünüyor. Potansiyel olarak Trump dostu bir yargıç altında Florida’da yapılacak bir duruşmadan yada mahkumiyetten oldukca uzaktayız. Sadece iddianameler, Trump’ın yasal savunmasızlığını artırıyor ve daha fazlası olabilir.
Trump hangi belgeleri sakladı?
FBI, Mar-a-Lago’ya baskın düzenlediğinden ve hükümetin geçen yıl orada 100’den fazla gizli saklı belgeye el koyduğunu iddia ettiğinden beri, bu belgelerin tam olarak ne hakkında olduğu büyük bir muamma.
Smith’in savcılığı bunu tam olarak açıklamadı, sadece evvelkinden daha detaylı data verdi. Belgelerin kapsadığı aşağıdaki geniş mevzu alanlarını listeler:
- Hem ABD’nin hem de öteki ülkelerin müdafa ve tabanca kabiliyetleri
- ABD nükleer programları
- ABD ve müttefiklerinin askeri saldırılara karşı potansiyel savunmasızlığı
- Yabancı bir saldırıya cevap olarak ihtimaller içinde misilleme planları
Bu, hükümetin Mar-a-Lago’da oturmasını tercih etmeyeceği oldukça ciddi bir sorun benzer biçimde görünüyor.
Smith, her biri belirsiz bir izahat verilen 31 belgenin her birinin yetkisiz olarak saklanması sebebiyle Trump’a karşı ayrı suçlamalarda bulunmuş oldu.
Bu tanımlardan ikisinde açıkça “nükleer” sözcüğü zikredilmektedir. 5. Madde, “Yabancı Bir Ülkenin Nükleer Kabiliyetlerine İlişkin Haziran 2020 Belgesi”dir. Madde 19, “Birleşik Devletler nükleer silahlarıyla ilgili tarihsiz bir belge” hakkındadır.
Öteki yirmi belge açıklaması “askeri” kelimesini ihtiva eder. Mesela, 11. madde, “tarihsiz bir Birleşik Devletler askeri acil durum planlama belgesine” atıfta bulunur ve öteki bazı açıklamalar, yabancı ülkelerin “askeri kabiliyetlerine” yada “faaliyetlerine” atıfta bulunur. Öteki belgeler, öteki ülkeler hakkında danışma brifinglerinden geliyor.
Öteki iki hususi belgeye referanslar vardır. Bunların, Trump’ın, Genelkurmay Başkanı Mark Milley’in Trump’ın İran’a saldırmasını engellediğine dair basında çıkan iddialarını yalanlama girişimleri olduğu bildiriliyor. 21 Temmuz 2021’de birden fazla kişiyle bantlanmış bir konuşma oturumunda Trump, “Büyük bir yığın kağıdım var” dedi, bir şeyler aramaya gitti ve Milley’i cerh eden bir belge çıkardı.
Trump iddianamede “Gizli saklı, bu gizli saklı bir data” dedi. “Bak, şuna bak. Saldırırlar ve—” Hemen sonra şöyleki düşündü: “Başkan olarak onun gizliliğini kaldırabilirdim,” fakat “Şimdi yapamam.” “Bu hâlâ bir sır… Bu garip değil mi?”
/cdn.vox-cdn.com/uploads/chorus_asset/file/24715124/Screen_Shot_2023_06_09_at_4.02.46_PM.png)
Hakkaniyet Bakanlığı
İddianamede hemen sonra Trump’ın siyasal fiil komitesindeki bir yetkiliye, bir askeri operasyonun belirli bir ülkede iyi gitmediğini söylediği, görevliye göstermek için gizli saklı bir harita hazırladığı ve gösteremeyeceğini de sözlerine ekledi. Zamanlamaya bağlı olarak – Ağustos yada Eylül 2021 – buradaki ülke Afganistan olabilir.
Smith, Trump’ın bu belgelerle oldukca ilgilendiğinin resmini çiziyor.
Belgelerin ayrıntılarının bir çok belirsizliğini koruyor olsa da iddianame, Trump’ın bu belgelerle derin ilişkisinin detaylı bir resmini çiziyor ve bu belgelerin iadesi için hükümetin taleplerine iyi mi cevap verileceği tartışılıyor.
Bu talepler ilk olarak 2021 senesinde Ulusal Arşivler vasıtasıyla alınmıştır. İddianamede, Trump’ın kişisel danışmanı Nauta’nın Trump kutularını teftiş için dairesine iyi mi getirmiş olduğu anlatılıyor. Nauta, Ocak 2022’de başka bir Trump yardımcısına, “Bugün yada yarın daha fazlasını geçmek istese de, bugün daha fazlası gelecek olan kutuları izliyor,” diye yazmıştı. (Hemen sonra FBI ile röportaj yaptığında, Nauta onlara yanlış bir halde yapmadığını söylemiş oldu) “İddianame, bunların hiçbirini yapmadım diyor.)
Ocak 2022’de Trump, 15 kutu belgeyi Ulusal Arşivlere iade etti. Bu kutularda hükümet, ifşa edilmeyecek olarak işaretlenmiş 197 belge buldu ve yetkililer, Trump’ın daha çok belgeye haiz olduğundan şüpheleniyor. Böylece Hakkaniyet Bakanlığı devreye girdi ve Mayıs 2022’de Trump’ın ofisine, ifşa edilmeyecek olarak işaretlenmiş tüm belgeleri talep eden büyük bir jüri celbi gönderdi.
Trump hemen sonra Evan Corcoran da dahil olmak suretiyle iki avukatıyla iyi mi cevap vereceğini tartıştı. Corcoran hemen sonra, Smith’in ekibinin avukat-müvekkil ayrıcalığındaki “ağır dolandırıcılık istisnasını” gerekçe göstererek elde etmiş olduğu, davayla ilgili çalışmasını özetleyen uzun bir sesli not kaydetti. (Temel olarak, avukatınızı bir kabahat işlemek için kullanıyorsanız imtiyaz geçerli değildir.) Corcoran, Trump’ın “kutularımın içini kimsenin görmesini istemediğini” iyi mi söylediğini ve bunu hükümete iyi mi söylemesini önerdiğini konu alıyor. “Burada hiçbir şey yok” ve “Belgeler olmasa daha iyi değil mi?” diye sordu.
/cdn.vox-cdn.com/uploads/chorus_asset/file/24715144/Screen_Shot_2023_06_09_at_4.09.26_PM.png)
Hakkaniyet Bakanlığı
Trump, depodaki öteki tüm kutuları aramak için Corcoran’dan buluşma aldı. Sadece iddianameye bakılırsa bundan ilkin Trump, Nauta’ya bu odadan 64 kutuyu çıkarması ve dairesine getirmesi emirini vermişti. Hemen sonra Nauta, depoya 30 kutu getirdi. İddianameye bakılırsa, makul oranda araç-gereç iade edilmedi.
Cocoran nihayet artık daha azca kalabalık olan depoyu aradı ve orada 38 gizli saklı belge buldu. Sesli notunda, Trump’ın onlarla ne yapacağını tartışırken, Trump’ın “gülünç bir teklifte bulunduğunu” ve bunu bir tavsiye olarak kabul ettiğini, “Orada hakkaten fena bir şey var ise, onu söküp atmak benzer biçimde” dedi. bunu söyleme.”
/cdn.vox-cdn.com/uploads/chorus_asset/file/24715159/Screen_Shot_2023_06_09_at_4.16.02_PM.png)
Hakkaniyet Bakanlığı
Haziran 2022’de Trump’ın avukatları, kapsamlı bir arama yaptıklarını ve tüm gizli saklı belgeleri iade ettiklerini iddia ederek hükümete bir izahat yapmış oldu. Sadece Hakkaniyet Bakanlığı onlara hâlâ inanmadı ve FBI’ın Ağustos 2022’de Mar-a-Lago’yu aramasının kanıtladığı benzer biçimde, inanmamakta haklıydılar. Bu arama esnasında FBI, sınıflandırma işaretlerine haiz 102 belgeye el koydu. Belirli belgelere dayalı olarak Trump’a yöneltilen suçlamaların bir çok bu gruptan geliyor.
İddianame, Trump’ın amaçlarına ilişkin hiçbir kuram sunmuyor
Geçen Ağustos ayındaki Mar-a-Lago baskınından sonrasında soruşturma kamuoyuna açıklandığından beri, Trump’ın bu belgeleri gizleme mevzusunda niçin bu kadar istekli olduğuna dair pek oldukca vurgunculuk yapılmış oldu.
İddianame mevzuyu açıklığa kavuşturmak için oldukca azca şey yapıyor. Belgeleri sakladığını ve saklamakla yakından ilgilendiğini gösteriyor, sadece nedenini açıklamaya çalışmıyor. Kim bilir savcılar duruşmada bu mevzuda daha çok kuram sunacaklar.
Geçen yıl bir Washington Post raporu, müfettişlerin mevzuya aşina olan insanlara atıfta bulunarak, müfettişlerin güdüsünün “büyük seviyede ego ve malzemeleri kupa yada hatıra olarak gizleme arzusu” olduğu sonucuna vardıklarını söylemiş oldu. İddianame bu iddiayı net bir halde desteklemediği benzer biçimde çürütecek bir şey de içermiyor.
Netice olarak, Trump’ın bazı müdafa avukatları, Trump’ın onları ne sattığını ne de verdiğini korumak için çaba sarfetmek için şimdiden bir araya geliyor, öyleyse mesele ne? (Soruşturmanın tüm engellenmesi bence zararsız bir latife olurdu.)
İddianameyi ilk kez okuyorum ve tepkim “Bu kadar mı?” Komplo kutuları taşıyan yardımcıda mı yatıyor? Yakın hizmetinde olmayan üçüncü şahıslara herhangi bir belge satılmadı yada verilmedi?” https://t.co/47bvO7H4yT
— Hugh Hewitt (@hughhewitt) 9 Haziran 2023
Trump’ın belgeleri niçin saklamak istediğini bilmiyoruz. Sadece iddianame, Trump’ın yasanın kendisi için geçerli olmadığını savlamak istediğini açıkça ortaya koyuyor. Hususi Danışman Smith döneminde durumun bu şekilde olduğu ortaya çıktı.