Trump hapishaneden başkanlığa aday olabilir. Bir tek Eugene Debs’e problem.

0
Amerikan işçi lideri, ABD başkan talibi ve önde gelen toplumcu Eugene Debs, 1921’de hapisten çıktıktan sonrasında destekçilerine el sallıyor. | PhotoQuest/Getty Images

Toplumcu önder, Birinci Dünya Savaşı’na direndiği için hapse atıldı. Bu, başkanlık kampanyasını durdurmadı.

Donald Trump’a en oldukca benzeyen bir Amerikalı politikacı var ise, o da Eugene Debs’dir.

Debs, 1900’lerin başlangıcında Toplumcu Parti için beş kez aday oldu ve demiryolu işçisi arkadaşlarının ABD Birleşik Devletleri’ndeki ilk büyük demiryolu sendikasında örgütlenmesine yardım eden emin bir işçi lideriydi. (Sonunda ezildi ve 1894’teki Pullman grevinden sonrasında hapsedildi.) Debs bununla beraber ABD’nin I. Ve Atlanta federal hapishanesinden, 1920’de cumhurbaşkanlığına aday oldu ve ulusal oyların yüzde 3’ünden fazlasını aldı ve 9653 numaralı hükümlü olarak kendisine verilen ortalama bir milyon oyla.

Debs uzun süredir hapishaneden başkanlığa aday olan en önde gelen Amerikalı oldu. Sadece New York savcıları istediklerini yaparlarsa, eski Başkan Donald Trump yakında Debs’in izinden gidebilir ve sonunda ideolojik olarak emin toplumcu ile siyasal olarak işlem odaklı emlak patronunu bir araya getirebilir.

Trump ve Debs arasındaki ihtimaller içinde olmayan karşılaştırma, Trump’ın görevden alınmasının Amerikan siyasetinde ne kadar emsalsiz bulunduğunu gösteriyor. Yasal araştırma altında savaşım eden birkaç Amerikalı politikacıdan fazlası yok değil, fakat çoğu zaman bir otel odasında uyuşturucu içerken yakalanan Washington, DC’den Marion Barry yada Boston’daki James Curley şeklinde mahalli kahramanlar yolsuzlukla suçlanırken dört belediye başkanlığı zaferinden birini kazanmıştır. Bunun yerine, istekli bir devlet başkanının – yada eski başkanın – bu şekilde bir yasal tehlikeyle karşı karşıya olduğu ve ilerlemek için savaşması gerektiği fikri Amerikan siyasetine yabancıdır. Ne de olsa, Debs bile büyük bir günah ya da etik başarısızlıktan değil, Birinci Dünya Savaşı’na karşı sesini yükselttiği ve harp ve barışla ilgili kararların işçi sınıfı tarafınca alınmadığını söylediği için hapisteydi – ki bu, dönemin kaotik paranoyası göz önüne alındığında. kabahat yeterliydi.

Trump, kişisel toplumsal medya ağı Truth Social’da Cumartesi günü yapmış olduğu bir paylaşımla ihtimaller içinde iddianamenin önüne geçti, “Gelecek hafta Salı günü tutuklanacak.” Salı günü Trump’ın kelepçeli geçmesine karşın, gönderi gene de, iddianame daha bir iddianame yayımlanmadan oldukca sayıda uzman üretti. diye deklare edildi. Trump’ın Manhattan Bölge Savcısı Alvin Bragg tarafınca 2016 seçimlerinin arifesinde porno yıldızı Stormy Daniels’a 2006’da cinsel bir ilişkisi olduğundan güvenli olmak için meydana getirilen sessiz para ödemesini gizlemeye çalışmakla iş kayıtlarında tahrifat yapmakla suçlanması umut ediliyor.

İddianamenin savcıları Manhattan’dan uzaklaştırıp uzaklaştırmayacağına dair sorular vardı. 2020 başkanlık seçimlerini bozma çabaları ve gizli saklı belgelerin kötüye kullanılması da dahil olmak suretiyle öteki mühim Trump soruşturmalarından. Daniels’ın kendilerini temsil etmesi için Michael Avenatti’yi ilk kez işe almış olduğu 2018’den bu yana kablo haberlerine yem olan iddiaları kimsenin umursayıp umursamayacağı sorusunu akla getiriyor.

Hukuki açıdan, Trump’ın başkanlık kampanyası için ihtimaller içinde bir iddianame mühim değil. Iowa Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde profesör olan Derek Muller’ın Vox’a söylediği şeklinde, “Anayasa’da onu diskalifiye edecek hiçbir şey yok. [being indicted] ve netice olarak, eyaletlerin oy kullanmalarını engelleme yetkisi yoktur. [on] bunu temel alarak yada sandığa gitmek istiyorsa yaşamını zorlaştıracak.” Sonuçta Trump, başkanlık için Anayasa’nın gerektirdiği tüm şartları yerine getiriyor. 35 yaşın üstünde, doğuştan yurttaş ve 22. Değişikliğin ek kısıtlamasına nazaran iki kez Başkan seçilmedi.

Politik olarak, kim bilir? Debs pek bir emsal sunmuyor. Ne de olsa, Yasak ve Milletler Cemiyeti’nin kampanyanın ana mevzuları olduğu bir radyo öncesi seçimde yarışan üçüncü taraf bir adaydı. Trump’ın üçüncü başkanlık kampanyası, başından beri tamamen emsalsizdi. 1912’de Theodore Roosevelt’ten bu yana hiçbir eski başkan, kaybedilen bir seçim girişiminden ciddi bir geri dönüş yapmamıştı ve elbet Roosevelt hiçbir vakit görevden alınmamıştı ve vazife süresi süresince Kurultay Binası’na meydana getirilen bir hücum görmemişti. Bir iddianame, kampanyaya yepyeni bir belirsizlik düzeyi ve esasen garip bir başkanlık ön seçimine dönüşmek suretiyle olan şeye kafa karıştırıcı başka bir değişken katacaktır.

Fakat bir bakıma, Trump’ın iddianamesi de hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Volodymyr Zelenskyy’nin Ukrayna Devlet Başkanı seçilmesinden ilkin Trump’a yönelik Stormy Daniels ile ilgili iddiaların görüşme edilmesinin yanı sıra, Trump’a karşı görevden alma olasılığı uzun süreden beri başkanlık siyasetine yerleşmiş durumda. Trump’ın potansiyel görevden alınması, 2024 seçimlerinin dinamiğinde, Trump’ın sprey bronzluğu yada rakiplerine ufak takma adlar verme mevzusundaki neredeyse mecburi ihtiyacı kadar mevcut. Drama, onun suçlanıp suçlanmayacağı değil, hangi savcının Amerikan tarihinde eski bir başkana karşı suçlamada bulunan ilk şahıs olma yarışını kazanacağıdır.

Bir iddianame hazırlandığında bunun iyi mi sonuçlanacağını görmek zor ve bırakın temyizi, bir dava etrafındaki yasal manevra muhtemelen uzayıp gidecek. Ve hem Cumhuriyetçi ön seçim hem de genel seçim seçmenlerinin haberi iyi mi ödeyeceğini bilmenin hiçbir yolu yok – sonuçta Amerikalılar eski başkanların sabıka fotoğraflarını değil resmi portrelerini sergilemelerine alışkın.

Sadece Trump, Debs’i cesaretlendirmeli. Debs, 1920 başkanlık yarışını kaybetmesine karşın, cezası kazanan Warren G. Harding tarafınca hızla hafifletildi. Sual, Uykucu Joe Biden’ın mı yoksa Ron DeSanctimonious’un da aynı derecede eli açık olup olmayacağıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir